ويكيبيديا

    "yerleştirdiği" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • وضعه
        
    • زرعها
        
    • التي وضعها
        
    Bu arzu, tanrının kainatın merkezine yerleştirdiği istediği gibi davranma yetisine sahip olan insanın yaratılışına sebep oldu. TED هذا أدى إلى خلق البشر، حيث وضعه في مركز الكون مع القدرة على اتخاذ أي موقع يشاء.
    Herschel'in tayfın dışına yerleştirdiği termometre onun kontrolüydü. Open Subtitles ميزان الحرارة الذي وضعه هيرشل خارج الطيف كان تحكمه
    Bütün bildiğimiz birinin bunu senin üstüne yerleştirdiği. Open Subtitles كل ما نعرفه هو أن أحدهم وضعه في حقيبتكِ. لقد أرادوكِ أن تجديه.
    Kaplow, saat 14:00'de vazgeçmeye karar verdiğini, ayrıca kente yerleştirdiği bombalardan yarısının yerini de, bize bildirmeye karar vermiş. Open Subtitles كابلو وافق أن يسلم نفسه بالثانية مساء و وافق أن يعطينا أماكن نصف القنابل التي يدعي أنه زرعها بالمدينة
    yerleştirdiği bombanın beni öldüreceğini düşündü. Open Subtitles ظن أن القنبلة التي وضعها ستقتلني
    Yıllar önce yerleştirdiği önemli biriyle görüşmek için işgal edilmiş bölgeye gitme sorumluluğunu o aldı. Open Subtitles أخذ على عاتقه السفر بشكل غير رسمي إلى الأراضي المحتلة ليلتقي عميلًا وضعه منذ سنوات
    Bu tam da Hartkans'ın geçide yerleştirdiği şey. Open Subtitles نعم , وهو ما وضعه " هارتليز " مباشرة على البوابة
    Suikastçının Bay Bova'nın telefonuna yerleştirdiği takip programını bulduk. Open Subtitles وجدنا برنامج التتبع الذي وضعه القناص " على هاتف " بوفا
    Patron, Tony'nin para çantasına yerleştirdiği GPS hareket gösteriyor. Open Subtitles رئيسي, علامه جهاز تحديد المواقع الذي وضعه (طوني) مع المال بدأت في التحرك
    Herschel'in tayfın dışına yerleştirdiği termometre onun kontrolüydü. Open Subtitles ميزان الحرارة الذي وضعه هيرشيل خارج الطيف الضوئي (كان (المتحكم به
    Palm saraya sızıp Knov'un merdiven yakınına yerleştirdiği çıkışa ilerlerken Pitou'nun En'i geri gelmişti. Open Subtitles "حين تسللت (بالم) للقصر ووصلت للمخرج الذي وضعه (نوف) عند الدرَج" "عاد "إين" (بيتو) لتغطية المكان"
    - yerleştirdiği bombayla alakalı şüphelendiğim bir şeyin tasdiki. Open Subtitles تأكيد على شىء اشتبهت به عن القنبلة التى زرعها
    içimize Tanrı'nın yerleştirdiği bir dürtü olduğunu belirtirler." TED زرعها الخالق سبحانه في كل جزء مهما كبر أو صغر فينا، "فطرة فطر الله الناس عليها الخلق لعبادته."
    Alvers, yerleştirdiği tüpten 11 tane daha olduğunu söylüyor. Open Subtitles الزجاجة التى زرعها (ألفيرز) قال أن هناك 11 آخرين
    yerleştirdiği koruyucu büyünün onu ve bebeğini güvende tutacağını anlamış olmalı. Open Subtitles كانت لتفكر بأن تعاويذ الحماية التي وضعها حول منزله... كانت كفيلة بأن... تبقيها وطفلك آمنين.
    Eylül'ün beynine yerleştirdiği karışık bilgiyi okuyup anlamlandırmana yarayacak. Open Subtitles حسنٌ، يهدف إلى جمع وفهم الخطّة المُشفّرة التي وضعها (سبتمبر) في عقلكَ.
    Tanrı'nın dünya üzerine yerleştirdiği servet yani altın, bakır, odun, demir gibi ceherlerdi. Open Subtitles "الثروة التي وضعها "الاله ...... و في الارض الذهب ، النحاس الخشب ، الحديد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد