Fakat kısa bir zaman önce çoğu mezarlık hareketli yerlerdi, mezar taşlarının etrafında dolaşan insan kalabalıkları ve çiçek açan bahçeleri vardı. | TED | لكن منذ وقت قريب، حين كانت المقابر أماكن عامرة بالحياة، والحدائق المزهرة وحشود من الناس تتجول بين شواهد القبور. |
Oysa, yemyeşil çayırlar korkunç cinayet kurbanlarının gömüldüğü gizli yerlerdi. | Open Subtitles | الحقول الخضراء هي أماكن سرية لدفن ضحايا جرائم سخيفة |
Altı tanesi, Belçika yapımı bir fan bulunabilme ihtimali olan yerlerdi. | Open Subtitles | ستة أماكن التى من الممكن أيضاً يكون بها مروحه مصنوعه فى البلجيك |
Eskiden köstebek çıktığında, onu yerlerdi. | Open Subtitles | كانوا يُخرجون الغرير ويأكلونه. |
Insanlar bize sahne arkasına evde yaptıkları yemekleri getirirlerdi ve bizi besleyip bizimle yerlerdi. | TED | الناس تأتي بالطعام المطبوخ في المنزل لنا خلف الكواليس في جميع أنحاء العالم وتطعمنا وتأكل معنا. |
Oralara ev denemezdi, sadece başımızı soktuğumuz yerlerdi. | Open Subtitles | . و لم تكن بيوتاً . كانت فقط أماكن نعيش بها |
Egzotik yerlerdi genelde, aptalca çocuk işleri işte. | Open Subtitles | أماكن غير معتادة، في الغالب كُنا أطفال حمقى |
Ama diğer koloniler o günlerde hala çok tehlikeli yerlerdi, | Open Subtitles | لكن المستعمرات الخارجية كانت لا تزال أماكن شديدة الخطورة |
Bunlardan üçü, Fransızca konuşulan yerlerdi. | Open Subtitles | ثلاثه أماكن منهم يُتَحدث فيها بالفرنسيه |
Kastettiğim, bunun gibi yerlerdi. | Open Subtitles | .لكن أماكن مثل هذه |
Kamplar kötü yerlerdi. | Open Subtitles | كانت المخيمات أماكن سيئة. |
Bunlar hep hayalini kurduğum yerlerdi. | Open Subtitles | أولئك أماكن l've حلم به. |
Farklı yerlerdi. | Open Subtitles | أماكن مُختلفة |
Farklı yerlerdi. | Open Subtitles | أماكن مُختلفة |
Eskiden köstebek çıktığında, onu yerlerdi. | Open Subtitles | كانوا يُخرجون الغرير ويأكلونه. |
Yılanlar boğazınızdan aşağı süzülüp, bütün organlarınızı yerlerdi. | Open Subtitles | ثم تنزل عبر حنجرتك وتأكل باقي أجزاءك |