ويكيبيديا

    "yeteri kadar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بما فيه الكفاية
        
    • بما يكفي
        
    • كافياً
        
    • بما فيه الكفايه
        
    • كافيه
        
    • بما يكفى
        
    • كفايةً
        
    • مايكفي من
        
    • ما يكفي
        
    • كفايه
        
    • ما فيه الكفاية
        
    • بشكل كافي
        
    • بالقدر الكافي
        
    • كافيًا
        
    • كافيا
        
    Gerçi sen onu tanıyorsundur, sen onu yeteri kadar tanıyorsun! Open Subtitles ‫لا بد أن تعرف ‫انت تعرفها جيدا بما فيه الكفاية
    Yanılıyorsam söyleyin Ajan Bristow ama daha dün Sloane'u yakalamak için yeteri kadar uğraşmadığımızı söyleyen siz değil miydiniz? Open Subtitles صحّحني إن كنت على خطأ، لكن أمس أنت كنت تقف هنا المشتكي ذلك نحن لا نعمل بما فيه الكفاية.
    Ayrıca geri zekâlı kısmını yeteri kadar vurgulayamadım. Karını öldürüyorsun. Open Subtitles لا يمكنني ان أضغط على الجزء الخاص بالأحمق بما يكفي
    Çünkü doktor yeteri kadar rahat olmadığımı söyledi. Buna inanabiliyor musun? Open Subtitles لأنّ الدكتورة قالت أنني لستُ مسترخية بما يكفي هل تصدّقين ذلك؟
    yeteri kadar boş alan yok ve kan mevcut değil. Open Subtitles ليس هناك بما فيه الكفاية غرفةَ، وليس هناك هدية دمِّ.
    Dr. Reid pelvis kontrolü sırasında hastayı bırakmanız yeteri kadar kötü. Open Subtitles سيئ بما فيه الكفاية أن تتركي مريض في منتصف امتحان حوضي
    Matt, olanlardan ötürü, hepimizin yeteri kadar üzüldüğünü düşünüyor gibiydi. Open Subtitles بَدا مات لإعتِقاد قَدْ عَانينَا بما فيه الكفاية لما حَدثنَا.
    Yumruğun ne yeteri kadar hızlı ne de acımasız değildi. Open Subtitles قبضتك لم تكن سريعة بما فيه الكفاية ولم تكن قوية
    Senin için yeteri kadar iyi terapist olup olmadığımı nasıl anlayacaktın? Open Subtitles كيف سنعرف بأنني معالج جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك ؟
    Ve sonra, konusmadan, çünkü burada yeteri kadar konustugumuz için, bir hareketle Open Subtitles و بعدها , بدون كلمات لأننا نتكلم بما فيه الكفاية ونحن هنا
    Timsahtan yeteri kadar uzakta bir kamp kuralım ki onu korkutmayalım. Open Subtitles علينا أن نخيم بعيد بما يكفي بعيدأ عنه بحيث لا نخيفه
    Fakat mimar bunu yapmak için dünyada yeteri kadar altın olmadığını söylemiş. Open Subtitles لكن المهندس قال له ليس هناك من الذهب في العالم بما يكفي
    Ayrıca yapmam gereken bir işim var. Sadece henüz yeteri kadar sarhoş olmadım. Open Subtitles كما أنّ لديّ أموراً أقوم بها، إلاّ أنّني لستُ ثملاً بما يكفي بعد
    Ama tüm bunlar için kendimin yeteri kadar değişip değişmediğini bilmiyorum. Open Subtitles لكني لـاـ أعلم إن كُنتُ قد تغيرت بما يكفي لـأناسب هذا
    - Girmeme izin vermiyor. Zar zor dayanıyorum. yeteri kadar güçlü değilim. Open Subtitles إنها لا تدعني أدخل، أنا بالكاد أصمد ولست قوياً بما يكفي الآن.
    Kaderim şansımı beklememe izin vermedi, şansım da bana yeteri kadar kader vermedi. Open Subtitles ايماني لم يسمح لي بالانتظار لحلول فرصة و الفرصة لم تعطيني ايماناً كافياً
    O denizaltı bizi balık gibi avlarsa yeteri kadar gerçek olacaktır. Open Subtitles إنه حقيقى بما فيه الكفايه إذا ما عرضت هذه الغواصه طوربيدات علينا
    Donanma seni neden hala kaptan yapmadı, anlamıyorum. yeteri kadar tecrüben var. Open Subtitles لا أرى لماذا لا يتحركون بوعى لقد تولى منصبا كبيرا لفتره كافيه
    Tüm planlarımıza erişme yetkisine sahip yeteri kadar kurnaz ve becerikli biri olmalı. Open Subtitles لابد ان يكون شخص مخادع وداهية بما يكفى ليقوم بالدخول الى كل خططنا
    Cehennemin dibi benim için yeteri kadar derin değildi. verileri manipüle ederek hem sizi buraya getirdim hem de bir hayvan gibi ölmenizi izlemek için. Open Subtitles أعماق الجحيم ليست كفايةً لي أتعلمان لم فعلت هذا؟ تطوير خلية إم
    Hayır, kafatasını yeteri kadar göremiyorum. İncik kemiği, kasık kemiği... Open Subtitles لا, لا يمكنني أن أرى مايكفي من الجمجمة أوالظنبوب أوالعانة
    Peki ya yeteri kadar temiz hava ve temiz su olmazsa? TED ماذا لو لم يتبق ما يكفي من الهواء النقي والماء العذب؟
    Biliyorum ama, yeteri kadar iyi değilsin. Open Subtitles أعرف, ولكن أليكس ولكنك لست جيدا كفايه لى
    Adamlar ve bayan, yeteri kadar verdiniz. TED شباب، وامرأة، لقد قدمتم ما فيه الكفاية.
    Eğer insanları yeteri kadar uyarırsanız ve teşvik ederseniz, Çok çok az gülerler. TED إذا قمت بإثارة الناس بشكل كافي وحفزتهم بشكل كافي، سيضحكون بشكل قليل جدا.
    Ama aslında onarır, sadece yeteri kadar değil. TED لكنه في الواقع يمكنه ذلك، لكنه فقط ليس بالقدر الكافي.
    Bir daha olmaması için yeteri kadar para istiyorum. Open Subtitles أريد مالًا كافيًا كي لا يحدُث ذلك مُجدّدًا
    Yapay zeka, tam bir insan vücudunu canlandırmak için yeteri kadar iyi değil. TED الذكاء الاصطناعي ليس كافيا لمحاكاة كامل الجسم البشري.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد