Gerçi sen onu tanıyorsundur, sen onu yeteri kadar tanıyorsun! | Open Subtitles | لا بد أن تعرف انت تعرفها جيدا بما فيه الكفاية |
Yanılıyorsam söyleyin Ajan Bristow ama daha dün Sloane'u yakalamak için yeteri kadar uğraşmadığımızı söyleyen siz değil miydiniz? | Open Subtitles | صحّحني إن كنت على خطأ، لكن أمس أنت كنت تقف هنا المشتكي ذلك نحن لا نعمل بما فيه الكفاية. |
Ayrıca geri zekâlı kısmını yeteri kadar vurgulayamadım. Karını öldürüyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنني ان أضغط على الجزء الخاص بالأحمق بما يكفي |
Çünkü doktor yeteri kadar rahat olmadığımı söyledi. Buna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | لأنّ الدكتورة قالت أنني لستُ مسترخية بما يكفي هل تصدّقين ذلك؟ |
yeteri kadar boş alan yok ve kan mevcut değil. | Open Subtitles | ليس هناك بما فيه الكفاية غرفةَ، وليس هناك هدية دمِّ. |
Dr. Reid pelvis kontrolü sırasında hastayı bırakmanız yeteri kadar kötü. | Open Subtitles | سيئ بما فيه الكفاية أن تتركي مريض في منتصف امتحان حوضي |
Matt, olanlardan ötürü, hepimizin yeteri kadar üzüldüğünü düşünüyor gibiydi. | Open Subtitles | بَدا مات لإعتِقاد قَدْ عَانينَا بما فيه الكفاية لما حَدثنَا. |
Yumruğun ne yeteri kadar hızlı ne de acımasız değildi. | Open Subtitles | قبضتك لم تكن سريعة بما فيه الكفاية ولم تكن قوية |
Senin için yeteri kadar iyi terapist olup olmadığımı nasıl anlayacaktın? | Open Subtitles | كيف سنعرف بأنني معالج جيد بما فيه الكفاية بالنسبة لك ؟ |
Ve sonra, konusmadan, çünkü burada yeteri kadar konustugumuz için, bir hareketle | Open Subtitles | و بعدها , بدون كلمات لأننا نتكلم بما فيه الكفاية ونحن هنا |
Timsahtan yeteri kadar uzakta bir kamp kuralım ki onu korkutmayalım. | Open Subtitles | علينا أن نخيم بعيد بما يكفي بعيدأ عنه بحيث لا نخيفه |
Fakat mimar bunu yapmak için dünyada yeteri kadar altın olmadığını söylemiş. | Open Subtitles | لكن المهندس قال له ليس هناك من الذهب في العالم بما يكفي |
Ayrıca yapmam gereken bir işim var. Sadece henüz yeteri kadar sarhoş olmadım. | Open Subtitles | كما أنّ لديّ أموراً أقوم بها، إلاّ أنّني لستُ ثملاً بما يكفي بعد |
Ama tüm bunlar için kendimin yeteri kadar değişip değişmediğini bilmiyorum. | Open Subtitles | لكني لـاـ أعلم إن كُنتُ قد تغيرت بما يكفي لـأناسب هذا |
- Girmeme izin vermiyor. Zar zor dayanıyorum. yeteri kadar güçlü değilim. | Open Subtitles | إنها لا تدعني أدخل، أنا بالكاد أصمد ولست قوياً بما يكفي الآن. |
Kaderim şansımı beklememe izin vermedi, şansım da bana yeteri kadar kader vermedi. | Open Subtitles | ايماني لم يسمح لي بالانتظار لحلول فرصة و الفرصة لم تعطيني ايماناً كافياً |
O denizaltı bizi balık gibi avlarsa yeteri kadar gerçek olacaktır. | Open Subtitles | إنه حقيقى بما فيه الكفايه إذا ما عرضت هذه الغواصه طوربيدات علينا |
Donanma seni neden hala kaptan yapmadı, anlamıyorum. yeteri kadar tecrüben var. | Open Subtitles | لا أرى لماذا لا يتحركون بوعى لقد تولى منصبا كبيرا لفتره كافيه |
Tüm planlarımıza erişme yetkisine sahip yeteri kadar kurnaz ve becerikli biri olmalı. | Open Subtitles | لابد ان يكون شخص مخادع وداهية بما يكفى ليقوم بالدخول الى كل خططنا |
Cehennemin dibi benim için yeteri kadar derin değildi. verileri manipüle ederek hem sizi buraya getirdim hem de bir hayvan gibi ölmenizi izlemek için. | Open Subtitles | أعماق الجحيم ليست كفايةً لي أتعلمان لم فعلت هذا؟ تطوير خلية إم |
Hayır, kafatasını yeteri kadar göremiyorum. İncik kemiği, kasık kemiği... | Open Subtitles | لا, لا يمكنني أن أرى مايكفي من الجمجمة أوالظنبوب أوالعانة |
Peki ya yeteri kadar temiz hava ve temiz su olmazsa? | TED | ماذا لو لم يتبق ما يكفي من الهواء النقي والماء العذب؟ |
Biliyorum ama, yeteri kadar iyi değilsin. | Open Subtitles | أعرف, ولكن أليكس ولكنك لست جيدا كفايه لى |
Adamlar ve bayan, yeteri kadar verdiniz. | TED | شباب، وامرأة، لقد قدمتم ما فيه الكفاية. |
Eğer insanları yeteri kadar uyarırsanız ve teşvik ederseniz, Çok çok az gülerler. | TED | إذا قمت بإثارة الناس بشكل كافي وحفزتهم بشكل كافي، سيضحكون بشكل قليل جدا. |
Ama aslında onarır, sadece yeteri kadar değil. | TED | لكنه في الواقع يمكنه ذلك، لكنه فقط ليس بالقدر الكافي. |
Bir daha olmaması için yeteri kadar para istiyorum. | Open Subtitles | أريد مالًا كافيًا كي لا يحدُث ذلك مُجدّدًا |
Yapay zeka, tam bir insan vücudunu canlandırmak için yeteri kadar iyi değil. | TED | الذكاء الاصطناعي ليس كافيا لمحاكاة كامل الجسم البشري. |