ويكيبيديا

    "yeterli değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • غير كاف
        
    • ليس كافي
        
    • غير كافٍ
        
    • غير كافي
        
    • لا يكفي
        
    • غير كافية
        
    • لا يكفى
        
    • ليس كافٍ
        
    • ليس كافيًا
        
    • ليست كافية
        
    • غير كافى
        
    • ليس كافى
        
    • ليس جيدا بما فيه الكفاية
        
    • ليست كافيه
        
    • هذا ليس كافياً
        
    Pekala bu noktada, pillerinizin yönetiminden sorumlu olan kodun yerini belirledim ama hala telefonu patlatmak için yeterli değil. TED وعند هذه المرحلة من المعالجة، حددت البرمجة المسؤولة عن التحكم بالبطارية، لكن ذلك ما يزال غير كاف لتفجير الهاتف.
    Ama mavi yeterli değil. Mavi sadece bir parça. Open Subtitles ولكن من الواضح ان الازرق ليس كافي, إنه مجرد جزء
    Ancak bu bizi önemli ölçüde ileriye götürmek için yeterli değil. TED لكن ذلك غير كافٍ لدفعنا إلى الأمام بدرجةٍ كبيرة.
    Bende bu senin için neden yeterli değil onu anlamiyorum. Open Subtitles و أنا لا أفهم كيف ذلك غير كافي بالنسبة لكِ
    Ama konuşmamın vurucu noktası şu ki sadece gerçekleri kontrol etmek yeterli değil. TED لكن الفكرة الأساسية من كلامي هي ان مجرد التدقيق في الحقائق لا يكفي
    Üç gün Albany'ye gidip takviyelerle dönmek için yeterli değil. Open Subtitles ثلاثة أيام مدة غير كافية للوصول إلى ألبني والعودة بالتعزيزات
    fakat bu yeterli değil bu grupların gücünü, stratejisini veya uzun süreli vizyonunu anlamak için. TED ولكن هذا المفهوم غير كاف لفهم قوة هذه المجموعات واستراتيجيتها أو رؤيتها طويلة المدى.
    Gece Bekçisine gelirsek, benim için yeterli değil ama babam için çok fazla. Open Subtitles أما بالنسبة إلى الحارس الليلى ، هذا غير كاف لى . أما بالنسة له هذا كثير جداً
    Londra'dan birini gönderiyorlar. Ama bu yeterli değil. Open Subtitles سيرسلون أحداً ما من لندن و لكن هذا ليس كافي
    Kennelly"yi geçip sonraki tura atlamak için yeterli değil. Open Subtitles لكن ليس كافي لإجتياز كينيلي وتحرّيكها إلى الجولة القادمة
    Şu anda, sonuç vermek için gelişen mevcut eğitim sistemleri önemli, ama yeterli değil. TED الآن، تحسين الأنظمة التعليمية الحالية لتحقيق النتائج شيء مهم ولكنه غير كافٍ.
    Birey ve şirketlerin su korumaları için donatılması çok önemli fakat yeterli değil. TED تمكين الأفراد والشركات من أجل المحافظة على المياه أمر حساس للغاية، ولكنه غير كافٍ.
    Sanal güvenlik için, çünkü tüm bu savunma, yeterli değil. Open Subtitles في النشاط الأمني لأنَ الدفاع بشكلٍ كامل , غير كافي.
    İsveçlilerden üç kat daha iyiydiniz, ama bu yeterli değil. TED لقد كنتم افضل من السويديين بثلاث مرات، ولكن هذا غير كافي.
    Ama benim sana olan inancım yeterli değil. Her şeyi kendine inanarak yapmalısın. Open Subtitles لكن لا يكفي أن أثق بكِ لوحدي يجب أن تدعِ الجميع يثق بكِ
    Fakat 4.000 sene bizi son buzul devri maksimumuna ulaştırmak için yeterli değil. TED لكن 4.000 سنة غير كافية لإرجاعنا لأوج الدور الجليدي السابق.
    Sadece tetiği çekeceksin, Billie! Bu yeterli değil, ama yapılmalı. Open Subtitles فقط إضغط على الزناد ، يا بيلى إنه لا يكفى بالطبع ، و لكنه سيفى بالغرض
    Tabii yeniden üretim için yeterli değil. Open Subtitles ليس كافٍ لتكوين السلاح البيولوجي بالطبع فلانزال نحتاج أعضائه للقيام بذلك
    Bu yüzden de internet platformlarında onların mürit bulma materyallerini silmeye odaklanmak yeterli değil. TED ولهذا السبب فإنه ليس كافيًا أن تركز منصات الإنترنت على إزالة المواد المستخدمة.
    Bunun için, maalesef, dört metrelik kanat genişliği yeterli değil. TED ولهذا ولسوء الحظ فان اجنحة بمدى 4 امتار ليست كافية
    Belki de sandığımdan daha güçlüsün, ancak yine de yeterli değil. Open Subtitles ربما كنت أقوى مما كنت اعتقد، ولكنه لا يزال غير كافى.
    Bugün 10 adamla yattım. Senin için yeterli değil mi? Open Subtitles لقد ضاجعت 10 رجال اليوم ليس كافى بالنسبه لك ؟
    Bu benim için yeterli değil. Eee... Open Subtitles هذا ليس جيدا بما فيه الكفاية لي دعنا نذهب حسنا
    Ama, dürüst olmak yeterli değil gene bir yargıcı ya da bir başkasını öldürebilirsin, yasa bunun neresinde. Open Subtitles لكنها ليست كافيه لتكون مُحْتَرم حيث أنت يَجِبُ أَنْ تَقْتلَ الرجالَ ولكن أَيّ رجال ستقتل ، إنّ الكلمةَ هي القانونُ.
    Ama bu yeterli değil, çünkü merhamet, motor korteksi harekete geçirir, demek ki biz arzu ederiz, biz gerçekte ızdırabı dönüştürmeyi arzu ederiz. TED ولكن هذا ليس كافياً لأن التعاطف يفعّل الدماغ انه يعني الطموح .. و أن نطمح لتغيير معاناة الآخرين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد