ويكيبيديا

    "yetişkinlerin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • البالغين
        
    • الكبار
        
    • للبالغين
        
    • البالغون
        
    • الراشدين
        
    • بالغين
        
    • الراشدون
        
    • الناضجين
        
    • البالغ
        
    Çalışabilir yaşta olan yetişkinlerin sayısı çarpıcı bir biçimde düşmekte. TED نسبة البالغين الذين هم في سن العمل تنازلت بشكل كبير
    yetişkinlerin tümü, başıboş gezenleri gözlüyorlar, bir yırtıcı tehdidine karşı. Open Subtitles يراقب كل البالغين الصغار وهم يتجولون تحسبا لظهور مفترس يقترب
    Biliyorum yetişkinlerin çoğu hayali arkadaşa inanmazlar ama ben inanıyorum. Open Subtitles أعلم بأن معظم البالغين لا يؤمنون بالصديق التخيلي انا أصدق
    yetişkinlerin bu konuyu yanlış anlamasına sebep olan tüm korkular hepsi, tümüyle bir anlam ifade etmekte. TED هذه المخاوف لأن الكبار لديهم مشكلة للفهم كل هذه المخاوف منطقية
    Bakalım bu yetişkinlerin performansı nasıl olmuş. TED ودعونا نكتشف كيف كان أداء هؤلاء الكبار.
    yetişkinlerin kalkacağı kadar mı yoksa 6 yaşındaki çocukların kayıp düşeceği kadar mı? Open Subtitles رخو بشكل كافي للبالغين ليقتربوا من بعضهم أو أطفال بعمر السادسة لينزلقوا عبره
    Ortaokul, siz çocuklukla gençlik arasındaki garip geçişi yaparken, yetişkinlerin sizi kapattığı yerdir. Open Subtitles إنّه المكان الذي يضعكم به البالغون حيث الانتقال الصعب من الطفل إلى المراهق
    Bu kurallar yetişkinlerin dünyasında işlemez. Open Subtitles و هذه القوانين لا تطبق في عالم الراشدين.
    Hayatlarındaki yetişkinlerin, güvenlikleri için endişelenseler bile kendilerini desteklediklerini gördüler. TED تعلموا أن البالغين في حياتهم سوف يدعمونهم حتى ونحن قلقون على سلامتهم.
    Bu nedenle; çocuklar çevrelerindeki yetişkinlerin davranışlarıyla kendilerini yargılarlar, yargılamayı öğrenirler. TED لذا الاطفال يقيمون أنفسهم ، يتعلمون أن يقيموا أنفسهم بتصرفات البالغين حولهم.
    İşte henüz çalışma yaşında olan yetişkinlerin yüzdesi, TED وهذه نسبة البالغين الذين هم في سن العمل
    yetişkinlerin verdiği tepkileri vermeyebilirler. TED إنّهم لا يستجيبون بنفس طريقة استجابة البالغين.
    Örneğin aklanmalarla ilgili bir araştırmada yetişkinlerin sadece yüzde sekizi, gençlerin ise yüzde 42'si yalan itirafta bulundu. TED في إحدى دراسات التبرئات، على سبيل المثال، اعترف ثمانية بالمئة من البالغين كذبًا، بينما فعل ذلك 42 بالمئة من اليافعين.
    Büyürken, yetişkinlerin ortalığı berbat ettiğini ve karışıklığı toparlama konusunda çok iyi olmadıklarını anladım. TED وعندما كبرت، اكتشفت أن البالغين يتسببون بالفوضى، وليسوا جيدين في تنظيف أشيائهم.
    Bu, yetişkinlerin çocuklara içine pişirirken gizlice kabak veya başka sağlıklı şeyler koydukları brovni benzeri tatlı vermesi gibi bir şey. TED إنها تشبه عندما يعطي الكبار الحلوى للصغار لكنهم وضعوا فيها خضارًا أو شيء صحي آخر سرًا.
    Sanki yurttaşlık bilinci ciddi ve aklı başında yetişkinlerin ilgi alanından cıkmış bir çocuk oyuncağıdır. TED في الواقع، هو تعامل الأفق المدنية وخارج نطاق ما يهدف إلى ان يكون جدية التفكير وأغراض الكبار.
    - Doğru... Hatta parlak zekalı olanlar, yetişkinlerin gerçekleri göstermesine izin verirler. Open Subtitles ولكن مع وجود ابرع الاخيلة فان الكبار يعيدهم للواقع
    Biri öbürünü terkediyor bu şekilde yetişkinlerin tutkulu dramlarını oynuyorlar. Open Subtitles بحيث أحدهم يمكنه إلقاء اللوم على الآخر ويمكنهم التأثير على الكبار المولعون من خلال أوبرا الصابون هذه
    Angelika ve onun gibi çocuklar, binlerce kilometre uzaktaki yetişkinlerin zevki için internet ortamına taşınan bir eşya olmayacak. TED وأنجليكا وأولئك مثلها لن يكونوا بعد الآن كأنهم سلعة جلبت للإنترنت كمتعة للبالغين على بعد آلاف الأميال.
    yetişkinlerin yatakta yaptığı şeyi yaptı. Open Subtitles أثناء ذلك الشيئ الذي يقومون به البالغون بالسرير
    Bu kurallar yetişkinlerin dünyasında işlemez. Open Subtitles و هذه القوانين لا تطبق في عالم الراشدين.
    Eğitimde devrim okullarımızda gerçekleşiyor. Ve bu bazı yetişkinlerin sağladığı sevgi, temel, destek ve bilgi sayesinde oluyor. TED ثورة التعليم تحدث في مدارسنا. مع بالغين يأمّنون الحب، و النظام، و الدعم، والمعرفة.
    Yaşım geçtikçe radikalliğim de artıyor, gelecek nesiller için biz yetişkinlerin yapması gereken bazı şeyler var. TED كلما تقدمت في العمر أصبحت أكثر تطرفًا، لأن هناك بعض الأمور التي يجب علينا نحن الراشدون فعلها للأجيال القادمة.
    Bu konuyu yetişkinlerin halletmesine izin vereceğim. Open Subtitles أظن انني سأترك الناضجين يحلون هذه المسألة.
    Ve yetişkinlerin dikkat ve idrakı bir sahne ışığı gibi duruyor. TED فوعي الشخص البالغ وإدراكه يبدو نوعا ما كضوء كشاف مسلط.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد