ويكيبيديا

    "yezit" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يزيد
        
    • يزيذ
        
    - Yezit bu cuma için Şii ve Sünni liderlerle bir görüşme ayarlamıştı. Open Subtitles (يزيد) نظّم إجتماعا بين قادة "السنّة" و "الشيعة" هذه الجمعة.
    İşleri bitince Yezit'in masum olduğunu görecekler. Open Subtitles وعندما يفعلون، سيرون أنّ (يزيد) كان بريئا.
    Bay Ebu Selam, Yezit'in şirketteki görevi neydi? Open Subtitles يا سيّد (أبو سلوم)، ماذا كان يعمل (يزيد) في هذه الشركة؟
    Yezit'in odasını ve girebildiği tüm bilgisayarları da inceleyeceğiz. Open Subtitles بالإضافة إلى تفحص مكتب (يزيد) وأيّ حاسوب يستطيع الوصول إليه.
    Yezit'in boğaz ve ağzının tomografisi gerekir. Open Subtitles كان يجب عليه فحوص مقطعية لفم وحلق (يزيذ).
    Yezit'in niye öldüğünü söyleseniz, buna gerek kalmayabilir. Open Subtitles ربّما لن تحتاج واحدة إن إخبرتني لماذا توفي (يزيد) أيّها العميل (غيبز).
    Yezit'in şirket sunucularındaki klasörlerini yüklüyorum. Open Subtitles وماذا عنك؟ أنا أنهي تحميل كل المجلدات التي أبقاها (يزيد) في خادمات الشركة.
    Yezit'in DVD'deki sesi üstte, telefondaki ses altta. Open Subtitles حسنا، صوت أقراص (يزيد) في الأعلى، والمتصل في الأسفل.
    Cassidy'nin ekibi o binaya girdiğinde Yezit hala hayattaymış. Open Subtitles (يزيد) كان مايزال حيا عندما دخل فريق (كاسيدي) إلى المبنى.
    Şu ana kadar neler buldunuz? Yezit Fahad. Eski Amerikan denizcisi. Open Subtitles (يزيد فهد)، جندي بحرية سابق إتصل بخطّ معلوماتنا لتحذيرنا بشأن هجوم إرهابي محتمل.
    İkisi de Yezit intihar yeleğini patlattıktan saniyeler sonra öldü. Open Subtitles وكلاهما توفيا بعد ثوان عندما فعّل (يزيد) سترته المتفجرة.
    Yezit'in ölüm sebebini belirlemekte geciktiğim için özür dilerim ama bomba bize inceleyeceğimiz pek bir şey bırakmamış. Open Subtitles أعتذر عن التأخير في تحديد السبب الحقيقي لوفاة (يزيد)، لكنّ القنبلة لم تترك الكثير لنعمل عليه.
    - Ducky hala Yezit'in bomba patlamadan önce öldüğünü söylüyor. Abby de hayatta olduğunu söylüyor. Open Subtitles (داكي) مازال يقول أنّ (يزيد) كان ميّتا عندما إنفجرت القنبلة، و(آبي) تقول أنه كان حيّا.
    Irak'ı nasıl mahvettikleri konusunda Yezit'le tartışmıştı. Open Subtitles كان دائما يتجادل مع (يزيد) حول كيف أنّهم يدمرون (العراق).
    Hollanda. - Bu Umar, Yezit'in sesine çok benziyor. Open Subtitles هل أنا وحدي أم أنّه يشبه صوت (يزيد فهد)؟
    Yezit'in ölüyken nasıl telefon ettiğini açıklıyor değil mi? Open Subtitles هذا يفسّر كيف أنّ (يزيد) كان يفوم بالإتصالات وهو ميت، اليس كذلك؟
    Yezit'ti. Sünni Şii barış konferansına engel olmaya çalışıyorlardı. Open Subtitles بل هو (يزيد)، كانوا يحاولون إيقاف مؤتمر السلام بين السنة والشيعة.
    - Ama şanslıyız ki Yezit kafasını kaybetti. Open Subtitles لكن من حسن حظّنا، أنّ (يزيد) فقد رأسه حرفيّا.
    Yezit donanmanızda geçirdiği zamanı öve öve bitiremezdi. Open Subtitles لطالما كان (يزيد) يتحدث بفخر حول الوقت الذي كان فية ببحريتكم.
    Yezit ve Cassidy'nin ekibi için bir merasim yapmak istiyorlar. Open Subtitles يريدون أن يقيموا مراسم لـ(يزيد) و فريق (كاسيدي).
    Yezit'in binaya girdiğini görmemişsin. Open Subtitles أنتِ لم تري (يزيذ) يدخل غلى المبنى.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد