ويكيبيديا

    "yoksul" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفقراء
        
    • الفقيرة
        
    • فقراء
        
    • الفقير
        
    • فقيرة
        
    • الفقر
        
    • أفقر
        
    • فقيراً
        
    • فقرا
        
    • فقير
        
    • محروم
        
    • للفقراء
        
    • فقيرا
        
    • المحرومين
        
    • وتذكرن أن
        
    O kadar yoksul insanın içinden, kimin n'apabileceğini asla bilemezsin. Bıçaklama. Open Subtitles بوجود جميع هؤلاء الفقراء لايمكنك معرفة مايمكن للشخص أن يقوم به
    bilinmeyen bir yoksul olduğumdan,onun kutlu ışığından yararlanmaya, güneşe bile bakmaya utanıyorum. Open Subtitles أنا أخشى رؤية الشمس أشعر بالمباركة لأن الفقراء يبقون دون أن يعرفوا
    Kakanın hayat kurtardığı tek yer dünyanın yoksul kesimleri değil. TED ليس فقط في الدول الفقيرة يمكن للغائط أن ينقذ الأرواح.
    Ama genellikle açığa çıkmayan şey... ...paravan şirketlerin, yoksul ülkelerden... ...büyük miktarlarda parayı, dönüşümsel büyük miktarlarda parayı... ...çalmak için nasıl kullanıldıkları. TED ولكن ما لا يأتي عادة للضوء كيف تستخدم شركات شل لسرقة مبالغ ضخمة من المال، تحويلي مبالغ من المال، من البلدان الفقيرة.
    Bu konudu kendimizi oldukça yoksul görüyoruz. Yirmiden azıyla idare etmek zorundayız. Open Subtitles نحن فقراء جداً بالنسبة لهم علينا ان نتدبر الامر بأقل من 20
    "yoksul bir adam tavuk yerse, tavuklardan biri hasta demektir." Open Subtitles "حينما يأكل الرجل الفقير دجاجة, "فلابد أن أحدهم مريض. "
    insani hakları ihlal edilmiş yoksul insanlara… kaybettikleri saygınlıklarını geri verebilir miyiz? Bu sadece insanlara kaybettikleri… …saygınlığın geri verilmesiyle başlar. Şimdilerde, TED الناس الفقراء الناس الذين اخترقت حقوقهم البشرية إن أساس الموضوع هو خسارة الكرامة هو نقص الكرامة
    yoksul ve eşcinsel çocuklar zorbalığa daha çok maruz kalıyor, hatta daha sonra eşcinsel olduğunu anlayan çocuklar tarafından bile. TED الأطفال الفقراء و المثليون من الأرجح أن يتعرضوا للتنمر حتى من قبل الأطفال الذين يصبحون المثليين أيضاً.
    Okul yoksul insanların önemli olduğunu düşündüğü şeyleri öğretecekti. TED ما كان يعتقد الفقراء بأنه مهم سينعكس في الكلية
    yoksul ile geri kalanlarımız arasında fark yok. TED كما ترون يوجد فرق كبير بين الفقراء وبين البقية
    Ve yoksul depresif insanlar için neler yapıldığını görmek için çıktım böylelikle. TED لذا خرجت في محاولة لمعرفة ما الذي يتم عمله للأشخاص الفقراء المصابين بالاكتئاب.
    Ve keşfettiğim şey yoksul insanlara depresyon tedavisi çoğunlukla hiç verilmediği oldu. TED و ما اكتشفته هو أن أغلب الناس الفقراء لا تتم معالجتهم من الاكتئاب.
    Böylece görebiliriz. Zengin ülkeler 60 yıldır yoksul ülkelere yardım gönderiyorlar. TED قامت الدول الغنية بإرسال المساعدات للدول الفقيرة طوال الستّين عاما الماضية.
    Bu, daha yoksul ülkelerde çok önemli ama zengin, gelişmiş ülkelerde değil. TED هذا شيئ هام جداً فى الدول الفقيرة ، ولكنه ليس كذلك فى الدول الغنية المتطورة.
    Çocukların %80'i yoksul olarak tanımlanan bölgelerden geliyor. TED ونحو 80 بالمئة من طلابها يقطنون مناطق مصنفة بين المناطق الفقيرة.
    Böyle bir demiryolunu yapmak için yoksul göçmenlerden fazlasına ihtiyacın olurdu. Open Subtitles لبناء سكة حديد، إنّك ستكون بحاجة .لأكثر من مُجرد مُهاجرين فقراء
    İster zengin ister yoksul olsunlar, kendi aileleri için aynı kararı verdiler. TED انهم صنعو نفس القرار لعائلاتهم , سواء كانوا اغنيه ام فقراء .
    Problem de bu zaten. yoksul salaklarla zengin salaklar birbirlerine tıpatıp benziyorlar. Open Subtitles هذه المشكلة، الأحمق الفقير يشبه الأحمق الغني
    1950'lerde Güney Kore son derece yoksul bir ülkeydi ve çok yozlaşmıştı. TED خلال عقد الخمسينيات، كانت كوريا الجنوبية دولة فقيرة بائسة. وكان يعمُّها الفسـاد.
    Ve bu insanlar gerçekte yoksul değiller. TED وهؤلاء ليسو أناس فعلاً مقهورين من الفقر
    Bu resimde, çok yoksul mahallelerinden birini görüyorsunuz, trafiğe kapalı lüks bir bisiklet caddemiz var, ve arabalar hala çamurda. TED في هاته الصورة، ترون في أحد أفقر الأحياء، لدينا شارع فاخر للمشاة و راكبي الدراجات، والسيارات لازالت عالقة في الوحل.
    Son derece yoksul olmak ve gecekonduda yaşamak dünyadaki en kolay iş değildir. Open Subtitles و ليس شيئاً سهلاً أبدا أن تكون فقيراً و تعيش في منطقة عشوائية
    Çocuk felci dünyadaki en yoksul topluluklara saldırır. TED ان فايروس شلل الأطفال يصيب المجتمعات الأكثر فقرا في العالم.
    Ben yoksul biriyim, cömert efendim. Getirdiğim bilgi çok değerli. Open Subtitles أنا رجل فقير أيها الكريم الذى سآتيك به يساوى الكثير
    Hayal et, yoksul çocuklar en sevdikleri öğretmenleriyle 24 saat birlikteler. Open Subtitles تخيلي طفل محروم يكون معه معلمه المفضل خلال 24 ساعة.
    Böylece, yoksul kesimden yükselen ortak sesin Bihar'da, Uganda'da ve ötesinde yankılarını duyacağız. TED وإذا فعلنا ذلك، سوف نجد أن الأصوات الجماعية للفقراء في ولاية بيهار مسموعة، في أوغندا، وأبعد من ذلك.
    "yoksul olsaydım, çok korkunç olurdu" diyor. Open Subtitles ‫يقول أنه إذا كان فقيرا ‫سيكون ذلك رهيبا
    Bir de bu bedava ders verdiğim yoksul aile çocukları. Open Subtitles عدى هؤلاء الأطفال المحرومين الذين أعلمهم بالمجان
    Cüzdanlarınızı çıkartın, para yoksul kurumlar için. Open Subtitles أخرجن دفاتر الشيكات، وتذكرن أن المال للمؤسسات الخيرية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد