ويكيبيديا

    "yoksullukla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفقر
        
    • مكافحة
        
    yoksullukla savaşmadığımda, gönüllü bir itfaiye biriminde asistan yüzbaşı olarak alevlerle savaşıyorum. TED ولكني لا احارب الفقر .. بل احارب الحرائق كمساعد كابتن في شركة اطفاء تطوعية
    Daha sonra, zengin ülkelerden yoksul ülkelere yardım aktarımı yaparak yoksullukla mücadele eden Dünya Bankası'na katıldım. TED فيما بعد، انضممت إلى البنك الدولي ، اللذي سعى لمكافحة الفقر عن طريق تحويل المساعدات من الدول الغنية إلى الفقيرة.
    Daha sonra çoğu kişinin emekliliği düşünmeye başladığı yaşlara geldiklerinde o değerlere geri döndüler ve giderlerini azaltıp gösterişsiz bir şekilde yaşamaya ve küresel yoksullukla mücadele etmek için hem paralarını, hem de zamanlarını ayırmaya karar verdiler. TED وقرروا أن يستقطعوا من نفقاتهم، للعيش بتواضع ، و إعطاء كل من المال و الوقت للمساعدة في محاربة الفقر العالمي. الآن ، قد يقودك ذكر الوقت إلى التفكير ، حسناً ، هل على التخلي عن وظيفتي و التفرّغ
    Çünkü önceki nesillerden kimsenin yoksullukla ilgilenmeye fırsatı olmadı. TED لأنه لم يتمكن أي من الأجيال السابقة من القضاء على مشكل الفقر.
    yoksullukla ilk tanışmamı tam olarak hatırlayamıyorum ama beni en çok sarsan şeyi hatırlıyorum. TED أنا لا أتذكر ماذا كانت أولى مساهماتي ضد الفقر لكنني أتذكر أكترها صخبًا.
    Aslında, yarım yüzyıldır süren yoksullukla mücadele programları insanlık tarihindeki diğer zamanlara göre daha fazla fakir insanı kölelikte bırakmıştır. TED في الواقع، نصف قرن من العمل ببرامج مكافحة الفقر قد ترك أناس فقراء للعبودية أكثر من أي زمن أخر في تاريخ البشرية.
    Fakirlik oranlarımız, yoksullukla savaşın başladığı son elli yılda o kadar da değişmedi. TED فمعدلات الفقر لدينا لم تتغير كثيرا خلال الخمسين سنةً الماضية، منذ أن بدأت الحرب على الفقر.
    Birkaç yıl önce, yoksullukla ilgili bildiğimi düşündüğüm her şeyin yanlış olduğunu fark ettim. TED لكن اكتشفت منذ عدّة سنوات أنّ كل ما ظننت أني أعرفه عن الفقر كان خطأ.
    O nedenle birden, yoksullukla mücadele programlarının çoğunun neden işe yaramadığını anladım. TED أدركت فجأة لم لا تنجح الكثير من برامج مكافحة الفقر لدينا
    Adams'ın dönemi boyunca artan yoksullukla ilgili yeni bilgiler edindik. Open Subtitles حصلتُ على بعض الإحصائيات تظهر زيادة في الفقر
    Dört Amerikalı çocuktan biri yoksullukla mücadele ediyor ama eminim mottomuz bunun icabına bakar. Open Subtitles 2002, 2006 والآن في 2011 واحد من كل أربعة أطفال أمريكان يعيشون في الفقر لكن يبدو أن الشعار سيعالج قضيتهم
    Pamuklarını Afrikanın köylerinden alıyor olabilirler ki böylelikle yoksullukla mücadelede, yerlileri desteklemiş oluyorlar. Open Subtitles يمكن أن يكون أنهم يستوردون قطنهم من قرى في إفريقيا، والتي تساعد السكان على مساندة أنفسهم، بإيقاف دائرة الفقر
    200 yıl önce, dünya nüfusunun %90'ı aşırı yoksullukla geçiniyordu. TED قبل 200 سنة، %90 من سكان العالم عانوا من الفقر المدقع.
    Homo economicus boluğun ortasındaki yoksullukla uğraşamaz, atmosfer ve okyanuslar gibi ortak mallar sorunuyla uğraşamaz. TED ليس بمقدور الكائن الاقتصادي التعامل مع الفقر بوجود الغنى. لايستطيع التعامل مع المشكلة ذات الحاجيات المعتادة تلك المتعلقة بالجو والمحيطات.
    Aslında, küresel yoksullukla ilgili her konuşma şiddet problemini de içermiyorsa ciddiye alınmamalıdır. TED في الواقع، أي كلام عن الفقر العالمي لا يتضمن مشكلة العنف يجب أن يعتبر غير جدّي .
    İklim değişikliğiyle, yoksullukla veya evsizlikle nasıl baş edeceğimizi düşündüğümüzde ilk tepkimiz onu bir teknolojik merceğin arasından düşünmektir. TED لذا فإننا حين نفكر، حسنًا، كيف سنتصرف حيال المناخ أو حيال الفقر أو التشرد، يكون رد فعلنا الأول هو التفكير عبر عدسة التكنولوجيا،
    Biz, dijital bölünme ve dunyadaki yoksullukla ilgili butun konularla ilgileniyoruz, insanlari guclendirerek, onlara iyi kararlar verebilmeleri icin ihtiyaç duydukları bilgileri her yerde saglamak istiyoruz. TED نحن مهتمون بالفعل بكل القضايا حول الفوارق الرقمية، الفقر عالمياً، تعزيز الناس في كل مكان ليحصلوا على المعلومات التي يحتاجون لأخذ قرارات جيدة.
    Geçen sene benim kurduğum DATA adlı bir örgütte AIDS ve aşırı yoksullukla savaşmak için bu ruhu yükseltmek için bir kampanya başlattık. TED في العام الماضي في داتا، هذه المنظمة التي ساعدت في إنشائها، اطلقنا حملة لحشد هذه الروح في مجال مكافحة الايدز وشدّة الفقر.
    Kriz yıllarında babanız, yoksullukla mücadele için Wayne Holding'i neredeyse iflas ettirdi. Open Subtitles ،بفترة الانحطاط الاقتصادي اباك تقريبا اوصل انتاجات شركة "واين" الى الافلاس في محاولة منه لمحاربة الفقر
    Kirlilik ve yoksullukla aynı anda savaşabiliriz. Open Subtitles بوسعك مكافحة الفقر والتلوث في نفس الوقت
    Sürekli artan bir tutkuyla sonuna kadar savaştı. Yolsuzluk ve yoksullukla mücadelede yalnızca hükümet yetkililerinin dürüst olmasının yetmeyeceğine vatandaşların da seslerini duyurmak için kenetlenmesi gerektiğine inanıyordu. TED لقد حارب حتى النهاية، بعاطفة جياشة في مكافحة الفساد والفقر، لا يلزم فقط أن يكون المسئولون الحكوميون صادقين، يجب على المواطنين أن يساندوا بعضهم لجعل أصواتهم مسموعة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد