ويكيبيديا

    "yol değil" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ليست طريقة
        
    • ليست الطريقة
        
    • ليست طريقه
        
    • ليست الطريق
        
    • ليس نفس الطريق
        
    • ليس الطريق
        
    • ليس طريقا
        
    • ليس نمط
        
    • بميّتة
        
    Yer değiştirme çevresel sorunlarla başa çıkmak için bir yol değil. TED النزوح ليست طريقة للتعامل مع القضايا البيئية.
    Toplumun çalışması için bir yol değil bu. Bizim iyiniyetimiz olmalı. Open Subtitles هذه ليست طريقة تفاعل المجتمع نريد اهتمامات افضل
    Bak, eğer içgüdülerin bu yol yol değil diyorsa, ben daha-- Open Subtitles أنظري، إن كانت غريزتك تخبرك أنها ليست الطريقة المناسبة، أنا لن..
    Bak, eğer içgüdülerin bu yol yol değil diyorsa, ben daha-- Open Subtitles أنظري، إن كانت غريزتك تخبرك أنها ليست الطريقة المناسبة، أنا لن..
    İç işlerine, saf bir yürek aradığını söylemek, kendini yardım etmek için doğru yol değil. Open Subtitles اخبارهم انك تبحث عن قلب نقي، ليست طريقه لمساعدتك
    - Burası doğru yol değil. Open Subtitles هذه ليست الطريق.
    Bu daha önce yürüdükleri yol değil. Open Subtitles انه ليس نفس الطريق الذي كانوا عليه من قبل
    Sadece bu avlanma olayı tek yol değil. Open Subtitles إنالأمر.. مسألةالصيدهذه.. أنت تعلم, إنه ليس الطريق الوحيد
    Yeni patronu etkilemek için iyi bir yol değil. Open Subtitles ولم يعد قط ليست طريقة جيدة لكي تثير إعجاب الرئيس الجديد
    Bu bileşimi içmek, onu kan dolaşımına karıştırmak için çok etkili bir yol değil. Open Subtitles بشرب هذا المركب، ليست طريقة فعالة جداً لإستيعابه في مجرى الدم
    Ama, konuşmaya başlamak için fena bir yol değil. Open Subtitles ولكن ، انها ليست طريقة سيئة لبدء محادثة.
    - Zavallı delikanlı. - İyi bir yol değil, değil mi? Open Subtitles ـ إنهُ فتى ضعيف ـ انها ليست طريقة ظرفة للموت ، أليس كذلك؟
    Ölmek için iyi bir yol değil maalesef ama pek kolay anlaşılır görünmüyor. Open Subtitles ليست طريقة محببة للموت ولكن تبدو واضحة جدا
    Ayrıca beni korkutarak buraya getirmek konuşmaya başlamak için iyi bir yol değil. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها أخافتني لكي تأتي بي إلى هنا إنها ليست طريقة جيدة لبدء محادثة ، حسناً
    Bu yöntem bir geni "susturmak" için yeterli olabilir ancak genomu değiştirmek için tercih edeceğimiz bir yol değil. TED وربما تكون طريقة مقبولة للقضاء على مورثة ما، لكنها ليست الطريقة التي نريدها بالفعل من أجل تعديل الجينوم.
    Fakat bu, iş yapmak için uygun bir yol değil. Open Subtitles لكنها ليست الطريقة الصحيحة في مجال العمل
    Belki de sessiz kalmak en iyi yol değil. Open Subtitles ربما الاحتفاظ بالاسرار ليست الطريقة السليمة
    Hazır giyim, tasarım dünyasındaki tek yol değil. Open Subtitles الملابس الجاهزة ليست الطريقة الوحيدة للتصميم
    Ve bu da kadınların kullandığı bir yol değil. Open Subtitles و هذة ليست طريقه تعمل مع النساء
    Bu evime giden yol değil. Open Subtitles هذه ليست الطريق لمنزلي
    Burası geldiğimiz yol değil. Open Subtitles يجب ان نعود من الطريق الذى آتينا منه ، ولكنه ليس نفس الطريق
    Ama bu Kuzeye giden yol değil. Open Subtitles لكن هذا ليس الطريق إلى القطب الشمالي.
    Üzgünüm, burası kestirmeden gideceğiniz bir yol değil. Open Subtitles عفوا, هذا ليس طريقا مختصرا
    Herkes beni terk ediyor. Bu bir yol değil, bu gerçek. Open Subtitles الجميع يغادر, أنه ليس نمط في الحقيقة
    İnan bana. Gitmek için hiç de kötü bir yol değil. Open Subtitles ليست هذه بميّتة سيئة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد