ويكيبيديا

    "yol var" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • هناك طريقة
        
    • هناك طريق
        
    • الطرق
        
    • يوجد طريق
        
    • هنالك طريق
        
    • هناك طريقان
        
    • هناك مسار
        
    • هنالك طريقة
        
    • أمامنا طريق
        
    • هناك طرقٌ
        
    • هناك طريقه
        
    • هُناك طريق
        
    • هُناك طريقة
        
    • لديه طريق
        
    • ثمة طريقة
        
    İnsanlara yemekleri daha önce hiç görmedikleri biçimde gösterebileceğimiz bir yol var mı? TED هل يوجد هناك طريقة نعرض بها الغذاء للناس بطريقة لم يشاهدوها من قبل؟
    Bu söyleşiyi sürdürecek tek bir yol var... tek yönlü haberleşme. Open Subtitles جاك, هناك طريقة واحدة فقط لإجراء محادثة يكون أحد طرفيها متخفي
    Eski madenin oradan geçen bir yol var. Yıllardır kullanılmıyor. Open Subtitles هناك طريق يمر عبر المنجم القديم لم يستخدم منذ سنوات
    Bir uzun bir de Brytag'dan haraçla gidilen kestirme yol var. Open Subtitles هناك طريق جميل طويل، وهناك طريق قصير عند برايتاج مع الخسائر
    Ama yollardan gitmesek bile hala oraya ulaşılabilecek ufak bir yol var. Open Subtitles لكنك تجنبت كل الطرق.. هناك فقط شريحه صغيره يمكنك بسهوله أن تتخللها
    Şimdi Atlantik ve Pasifik arasında açılan yeni bir yol var. TED الآن يوجد طريق جديد فتح بين المحيط الأطلسي والهادئ.
    Bunu yapmak için bir doğru, bir yanlış yol var. Henüz avucumuzda değil. Open Subtitles هناك طريقة صحيحة وطريقة خاطئة لفعل ذلك هو ليس في جيبنا حتى الأن.
    Eylemlerimize devam ederken Romalılar'dan saklanmamızı sağlayacak daha iyi bir yol var. Open Subtitles هناك طريقة أفضل وبهذا الحل سوف تكون تحركاتنا خفيّة عن أنظار الرومان
    Daha çok Mars sembolü çevirdim. Kaçmak için bir yol var. Open Subtitles ترجمت المزيد من الرموز المريخية هناك طريقة للهرب من هذا الكوكب
    Sana Maggie diyebilir miyim? Emziğini alabilmem için herhangi bir yol var mı? Open Subtitles هل هناك طريقة يمكنني بها ان اجعلك تخرجين هذه المصاصة من فمك ؟
    Sarılığı tedavi etmek için bir yol var, onun adı da kan nakli TED هناك طريقة واحدة لعلاج اليرقان، وهو ما يسمى بتبادل نقل الدم
    Bilgisayarların insanlara temas ettiği başka bir yol var: Giymek, fiziksel olarak giymek. TED هناك طريقة أخري حيث تلمس الحواسيب الناس: بالارتداء، الارتداء الفعلي.
    Burasıyla gideceğimiz yer arasında çok fazla boş yol var. Open Subtitles هناك طريق طويل بين هنا وبين المكان حيث نحن ذاهبان
    Şehrin kuzeyindeki ormanlık alanda buluşmak istiyorlar. Her tarafta yol var. Open Subtitles يريدوننا أن نقابلهم في الغابة شمال المدينة هناك طريق بكل نهاية.
    Bireylerin tam modelini çıkarmak ve bunun güvenliğinden emin olmak için önümüzde hâlâ uzun bir yol var. TED لا يزال هناك طريق طويل يجب قطعه قبل أن نتمكن من نمذجة الأفراد بشكل كامل وقبل أن نضمن سلامة استخدام هذه التكنولوجيا.
    Ayrıca, bir sürü bilinmeyen yol var, bölgeyi bilen biri her yere gidebilir. Open Subtitles بالاضافة، هناك العديد من الطرق الغير مقيدة نطاق حر لكل من يعرف المسارات
    Hayır, başka yol var. Yukarıdaki yeri görüyor musun? Open Subtitles لا , يوجد طريق آخر أترين هذه الفنحه التى هى فى الأعلى؟
    Başka bir çıkış yolu bulmalıyız. Başka bir yol var mı? Open Subtitles ــ يجب أن نجد طريق آخر للخروج ــ هل هنالك طريق آخر ؟
    Ama mideye giden iki yol var. İki ihtimal de pek iştah açıcı değil. Open Subtitles لكن هناك طريقان للمعدة وكلاهما ليس مثيران للشهيّة
    diyor. Sebep şu ki işitme merkezinden duygu merkezine giden farklı bir yol var ve bu yol kazada kopmamış. TED حسنا؟ السبب أن هناك مسار مختلف يذهب من مراكز السمع في المخ إلى مراكز العواطف، وهذا لم يقطع خلال الحادث.
    du. Sorusu beni düşündürdü, heykellerimizi, ulusal anıtlarımızı ıslah edebileceğimiz bir yol var mı? TED سؤاله جعلني أتساءل هل هنالك طريقة لإصلاح تماثيلنا العامة، آثارنا الوطنية؟
    Birisinin hayatına güzellik katma fikrine gelince, işitme yetisi için katetmemiz gereken çok uzun bir yol var. TED وحتى عندما يتعلق الأمر بهذه الفكرة لاستعادة الجمال لحياة شخص ما, أمامنا طريق طويل حين يتعلق الأمر بتجارب الأداء.
    İletişim için bir dünya yol var. Open Subtitles هناك طرقٌ عديدة للتواصل في هذه الأيام
    Daha zorlu bir yol ama yine de başka bir yol var. Open Subtitles مؤكد انها قد تكون اقرب الى تحدى لكن سيكون هناك طريقه اخرى
    Hey Bert, seni geri zekâlı, tek bir yol var, biz de o yolun üzerindeyiz. Open Subtitles بيرت , أيُها الوغد . هُناك طريق واحد فقط و نحن فى طريقنا إليه
    Evet, sanırım bu piçi yakalayabileceğimiz bir yol var. Open Subtitles أجل , أظن أنّه هُناك طريقة لنلقي القبض على ذاك الحقير
    Buradan çıkmak için sadece bir bir yol var. Open Subtitles لديه طريق واحد للخروج من هناك ، لم يفعل ذلك ؟
    Ama sanırım her şeyi yoluna koyabilecek bir yol var. Open Subtitles ولكن أعتقد أن ثمة طريقة لوضع الأمور في نصابها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد