"yolculuğumda" - ترجمة من تركي إلى عربي

• رحلتي
• رحلتى

Bu mola verme fikri belkide kendi yolculuğumda öğrendiğim en büyük ders oldu.
استمتعوا بالهدوء بالتوقف انه الدرس الاكبر الذي تعلمته من رحلتي هذه مع المرض

İnsanların değişebileceği düşüncesinin kökleri benim tecrübemde, kendi yolculuğumda.
قناعتي هذه بأنه يمكن للناس أن يتغيروا آتية من خبرتي الشخصية، من رحلتي الخاصة.

Ekmeğin bana yolculuğumda öğrettikleri.
هذا هو ما عملني اياه الخبز خلال رحلتي معه

Ruhani yolculuğumda bana yardımcı olan bazı kitapları getirdim.
تلك كتب وجدتها مفيدة في رحلتي لايجاد الدين

İlk yolculuğumda bana verdiğin mektubu kim yazmıştı?
الذى كتب الخطاب الذى أخذتة معى فى رحلتى الأولى؟

Geçmişi değiştirmedeki yolculuğumda, ilk ve en önemli adımdı.
لقد كانت أول وأهم خطوة في رحلتي لتغيير الماضي

Orta Doğu'ya yolculuğumda, bilimsel bilginin; burada 1000 yıl önce, güçlü ve yayılan bir İslam İmparatorluğu altında şaşırtıcı bir sıçrama gerçekleştirdiğini keşfettim.
في رحلتي للشرق الأوسط، اكتشفتُ حدوث قفزة مدهشة في المعرفة العلمية هنا قبل ألف عام

Şimdiye kadarki yolculuğumda, Ortaçağ İslam bilim adamlarının su katılmamış entelektüel hırsı karşısında mahcup oldum.
في رحلتي حتى الآن، أذهلني الطموح الثقافي الطاغي للعلماء المسلمين في القرون الوسطى

Şu ana kadarki yolculuğumda edindiğim en iyi hikâyelerden biri bu.
بقدر القصص، انها واحدة من ألافضل فى رحلتي حتى الآن

Madhavi halkı, yolculuğumda şans getirmesi için bana bu simgeyi verdi.
قوم الـ"ميدهافي" اعطوني هذه العملة لجلب الحظ الجيد لي في رحلتي

Gelecek hafta, kuantum dünyasına olan daha şaşırtılı yolculuğumda bana katılın.
في الاسبوع المقبل ،انضموا الي في رحلتي نحو عالم الكم تصبح حتى أكثر إثارة للدهشة.

Meksika'ya son yolculuğumda çok "saç" ma şeyler gördüm.
أنا شربت قليلاً من شراب أحمر بارد في رحلتي الأخيرة للمكسيك

Son yolculuğumda güverteden bir adam düştü ve onu alırlarken mürettebat hangisinin onu önce alacağı üstüne bahse giriyordu:
على رحلتي البحرية الأخيرة رجل سقط خارج السفينة، وبينما هم كانوا يلتقطونه الطاقم كان يجعل الرهانات إلى الذي سيصل إليه أولاً

Hawaiki'ye olan yolculuğumda bana yardım etmelisin.
عليك أن تساعدني على إتمام "رحلتي إلى موطني الأصلي "هوايكي

Lütfen Felicity'nin yolculuğumda bana katılmasını istiyorum.
اسمحوا فيليسيتي للانضمام لي في رحلتي.

Yoksa yolculuğumda kısıtlanmış olurum.
وإلا، سأكون مقيدة في رحلتي.

Buna yolculuğumda başladım.
لقد بدأت به اثناء رحلتي

Kendi yolculuğumda, aldatıldım, yargılandım.
والآن رحلتى الذاتية لقد أخطأت وشعرت بالظلم