Bu mola verme fikri belkide kendi yolculuğumda öğrendiğim en büyük ders oldu. | TED | استمتعوا بالهدوء بالتوقف انه الدرس الاكبر الذي تعلمته من رحلتي هذه مع المرض |
İnsanların değişebileceği düşüncesinin kökleri benim tecrübemde, kendi yolculuğumda. | TED | قناعتي هذه بأنه يمكن للناس أن يتغيروا آتية من خبرتي الشخصية، من رحلتي الخاصة. |
Ekmeğin bana yolculuğumda öğrettikleri. | TED | هذا هو ما عملني اياه الخبز خلال رحلتي معه |
Ruhani yolculuğumda bana yardımcı olan bazı kitapları getirdim. | Open Subtitles | تلك كتب وجدتها مفيدة في رحلتي لايجاد الدين |
İlk yolculuğumda bana verdiğin mektubu kim yazmıştı? | Open Subtitles | الذى كتب الخطاب الذى أخذتة معى فى رحلتى الأولى؟ |
Geçmişi değiştirmedeki yolculuğumda, ilk ve en önemli adımdı. | Open Subtitles | لقد كانت أول وأهم خطوة في رحلتي لتغيير الماضي |
Orta Doğu'ya yolculuğumda, bilimsel bilginin; burada 1000 yıl önce, güçlü ve yayılan bir İslam İmparatorluğu altında şaşırtıcı bir sıçrama gerçekleştirdiğini keşfettim. | Open Subtitles | في رحلتي للشرق الأوسط، اكتشفتُ حدوث قفزة مدهشة في المعرفة العلمية هنا قبل ألف عام |
Şimdiye kadarki yolculuğumda, Ortaçağ İslam bilim adamlarının su katılmamış entelektüel hırsı karşısında mahcup oldum. | Open Subtitles | في رحلتي حتى الآن، أذهلني الطموح الثقافي الطاغي للعلماء المسلمين في القرون الوسطى |
Şu ana kadarki yolculuğumda edindiğim en iyi hikâyelerden biri bu. | Open Subtitles | بقدر القصص، انها واحدة من ألافضل فى رحلتي حتى الآن |
Madhavi halkı, yolculuğumda şans getirmesi için bana bu simgeyi verdi. | Open Subtitles | قوم الـ"ميدهافي" اعطوني هذه العملة لجلب الحظ الجيد لي في رحلتي |
Gelecek hafta, kuantum dünyasına olan daha şaşırtılı yolculuğumda bana katılın. | Open Subtitles | في الاسبوع المقبل ،انضموا الي في رحلتي نحو عالم الكم تصبح حتى أكثر إثارة للدهشة. |
Meksika'ya son yolculuğumda çok "saç" ma şeyler gördüm. | Open Subtitles | أنا شربت قليلاً من شراب أحمر بارد في رحلتي الأخيرة للمكسيك |
Son yolculuğumda güverteden bir adam düştü ve onu alırlarken mürettebat hangisinin onu önce alacağı üstüne bahse giriyordu: | Open Subtitles | على رحلتي البحرية الأخيرة رجل سقط خارج السفينة، وبينما هم كانوا يلتقطونه الطاقم كان يجعل الرهانات إلى الذي سيصل إليه أولاً |
Hawaiki'ye olan yolculuğumda bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تساعدني على إتمام "رحلتي إلى موطني الأصلي "هوايكي |
Lütfen Felicity'nin yolculuğumda bana katılmasını istiyorum. | Open Subtitles | اسمحوا فيليسيتي للانضمام لي في رحلتي. |
Yoksa yolculuğumda kısıtlanmış olurum. | TED | وإلا، سأكون مقيدة في رحلتي. |
Buna yolculuğumda başladım. | Open Subtitles | لقد بدأت به اثناء رحلتي |
Kendi yolculuğumda, aldatıldım, yargılandım. | Open Subtitles | والآن رحلتى الذاتية لقد أخطأت وشعرت بالظلم |