| Ama bu görkemli galaksiler geçmişe olan Yolculuğumuzun sonu değil. | Open Subtitles | لكن هذه المجرات المدهشة هي ليست نهاية رحلتنا الى الماضي |
| Bence teknolojiye dört elle sarılmalıyız, ne olduğumuzu keşfetmek için çıktığımız Yolculuğumuzun önemli bir parçası. | TED | ولذا فأنا أعتقد بأننا يجب أن نحتضن التكنلوجيا لأنها جزء أساسي من رحلتنا في إيجاد من نحن. |
| Biz ona atmosfer diyoruz. Yolculuğumuzun sembolü budur. | TED | نسمية الغلاف الجوى. وهذا هو رمز من رحلتنا |
| Buraya gelince, Yolculuğumuzun tuhaf dehşeti gerçekliğini yitirdi. | Open Subtitles | الأن , أننا هنا , كل الأحداث الغريبه المرعبه فى رحلتنا تبدو غير حقيقيه |
| Bu durum, Yolculuğumuzun ilerleyen bölümlerinde tanışacağımız birisi için büyük bir engel teşkil edecekti. | Open Subtitles | سيُثبت على أن هذا عائق رئيسي لشخص سنقابله لاحقا في رحلتنا |
| Yolculuğumuzun henüz yarısı bitmişti fakat yiyecek stoğumuz tükenmek üzereydi. | Open Subtitles | لقد انتهي نصف رحلتنا ولكن مؤننا الغذائية استنذفت |
| Yolculuğumuzun bizi nereye götüreceğini bilmediğimi söylemiştim. | Open Subtitles | اخرتك لا يمكننا ان نعرف اي ستقودنا رحلتنا |
| Yolculuğumuzun sonuna yaklaştıkça, daha iyi hissetmeye başladık. | Open Subtitles | و كلما اقتربنا من نهاية رحلتنا كلما شعرنا بالمزيد من التحسن |
| Ama Yolculuğumuzun asıl harikası, kainatın ne kadar ilginç olduğunu gözler önüne sermesidir. | Open Subtitles | ولكن الشيء العجيب حقاً في .. رحلتنا هو أنها تكشف عن مدى غرابة عالمنا |
| Yolculuğumuzun bundan sonraki kısmı olaysız geçsin. | Open Subtitles | آمل أن تستمر رحلتنا بلا حوادث. لن تذهب معك |
| Yolculuğumuzun bundan sonraki kısmı olaysız geçsin. | Open Subtitles | آمل أن تستمر رحلتنا بلا حوادث. لن تذهب معك |
| Bu durum, Yolculuğumuzun ilerleyen bölümlerinde tanışacağımız birisi için büyük bir engel teşkil edecekti. | Open Subtitles | ستكون هذه عقبة كبيرة لشخص سنلتقي به لاحقاُ في رحلتنا |
| Yörünge kaydı sayesinde bu aleti kullanarak Yolculuğumuzun süresini hesaplayabilirim. | Open Subtitles | المسار والجهاز معًا قد مكناني من تقدير طول رحلتنا |
| Yani, bu aletle birlikte Yolculuğumuzun uzunluğunu hesaplayabilirim. | Open Subtitles | لذلك، المسار والجهاز معًا قد مكناني من تقدير طول رحلتنا |
| Yolculuğumuzun bir peronda, yani başladığı yerde bitmesi de çok hoş doğrusu. | Open Subtitles | مناسب أن ننهي رحلتنا حين بدأت على رصيف القطار |
| O bizim koruyucumuz, ayrıca Yolculuğumuzun sonundaki bir uyarıcıdır. | Open Subtitles | هي الوصية علينا ولكنها أيضا .تحذير من نهاية رحلتنا |
| Yani Yolculuğumuzun başlangıcı bu evde yaptığın seçimlerdi. | Open Subtitles | وبالتالي فإن القرارات التي أجريتها في هذه الجدران كانت بداية رحلتنا |
| Tüm sevgimi ve öpücüklerimi ona verdim görüşüne göre onu Yolculuğumuzun kalan kısmından yoksun bırakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | وكل أحضاني وقبلاتي أيضاً ولكن يبدو أن علينا إزالتها من بقية رحلتنا |
| Yolculuğumuzun kalanını bozmamaya çalışalım. | Open Subtitles | حسنا، دعونا نحاول أن لا ندعه تدمر ما تبقى من رحلتنا. |
| Yolculuğumuzun hikayesi Bağdat'ı aştı. | Open Subtitles | حكايه رحلتنا أنتشرت بالفعل " فى أنحاء "بغداد |