Yeni Yolculuğunda yardımcı olması için dış dünyadan birini getirtebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تجلب اى شخص من الخارج لمساعدتك في رحلتك |
Yolculuğunda sana eşlik etmeyi ne kadar çok istediğimi biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف كم اريد ان اذهب معك بشده معك في رحلتك ؟ |
Ve yeni doğan yavru da, sürünün su arayışındaki bu uzun Yolculuğunda annesine ayak uydurmak zorunda. | Open Subtitles | والعجل حديث الولادة عليه ملازمة امه بينما يُواصل القطيع رحلته الطويلة سعياً وراء الماء. |
Ve bu gizemli Yolculuğunda aynı şeyi onun da yapmadığından nasıl emin olabilirsin ki? | Open Subtitles | و كيف تعلمين أنه لا يقوم بالشيء نفسه حاليا؟ بينما هو في الخارج خلال رحلته الغامضة؟ |
1926'daki Avrupa Yolculuğunda almıştı onu. | Open Subtitles | إشترت ذلك من خلال رحلتها إلى أوروبا في عام 1926 |
Ama bu Yolculuğunda öğrendiklerini bize anlatmaya karar verdi. | Open Subtitles | لكنّها وافقت على إخبارنا جزء مما تعلمته فى رحلتها |
Bilmiyor musunuz, son Yolculuğunda neler olduğunu...? | Open Subtitles | وهل قالوا لك ما حدث برحلته الأخيرة؟ |
Yolculuğunda yalnız başına yürümek zorundasın. | Open Subtitles | مسارك لن يسلكه غيرك |
Yolculuğunda Tanrı'yla karşılaşırsan... bununla Tanrı'yı bile kesersin. | Open Subtitles | و فى رحلتك كونى دوماً مع الله فيكون الله معك |
Öteki tarafa olan üzücü Yolculuğunda şanslar, Beth-Ann. | Open Subtitles | كوني محظوظة في رحلتك الحزينة إلى الجانب الآخر، بيث آن. |
Pyongyang'a Yolculuğunda, maiyetinde yüzün üzerinde bakire vardı. | Open Subtitles | حـاشية مكونة من أكثر من 100 عذراء في رحلتك إلى بيونج يانج؟ |
Sana hoşgörülü olacağım. Yolculuğunda yanında olacağım. | Open Subtitles | وسوف أكون صبوراً معك وسوف أكون معك فى رحلتك |
Ve yeni doğan yavru da, sürünün su arayışındaki bu uzun Yolculuğunda annesine ayak uydurmak zorunda. | Open Subtitles | والعجل حديث الولادة عليه ملازمة امه بينما يُواصل القطيع رحلته الطويلة سعياً وراء الماء. |
Sanırım talihi ona Yolculuğunda kesinlikle yol gösteriyormuş. | Open Subtitles | أعتقد أنّ القدر كان يُرشد رحلته بالتأكيد. |
Burada keşfedilen şey, tehlikeli Yolculuğunda amaçladığı diyara güvenle ulaşmasında ortaya koyduğu tutumlardır. | Open Subtitles | عن طريق إكتشاف أسلوب إنطلاقه، فأن رحلته محفوفة بالمخاطر، ووصول الآمن إلى البلاد المرغوبة. |
Babama ona Yolculuğunda yardımcı olsun diye... ..bir kolye vermiş. | Open Subtitles | ...وأعطى والدي سلسلة ... لحراسة رحلته, و ... |
Darağacına gittiği son Yolculuğunda basma basit bir elbise vardı üzerinde. | Open Subtitles | ولقد أرتدت فستان بسيط من القطن المطبوع في رحلتها الأخيره الى المشنقه |
Yedi Tanrı, prensesin Yolculuğunda yanından ayrılmasın. | Open Subtitles | ليُرشد السبع الأميرة عبر رحلتها. |
Eminim Yolculuğunda ona yardım eder. | Open Subtitles | أنا واثقة بإن ذلك سيريحها في رحلتها |
Dua edelim de yeni Yolculuğunda huzur bulsun. | Open Subtitles | لنأمل أن يجد السلام برحلته الجديدة |
İlk Yolculuğunda her şeyi öğrendi mi ki? Jantje daha tecrübeli. | Open Subtitles | هو يتظاهر بمعرفة كل شيء برحلته الأولى جانتر ) كانت لديه خبرة أكثر منك حتى ) |
Yolculuğunda yalnız başına yürümek zorundasın. | Open Subtitles | مسارك لن يسلكه غيرك |
Dönüş Yolculuğunda deposunu hep ben doldururdum. | Open Subtitles | دائماً أقوم بملء الوقود له في رحلة العودة |