Benim için uzun bir yolculuk yaptı. | Open Subtitles | انه سافر معى من بعيد فقط كى يساعدنى للمجىء هنا |
Benim için uzun bir yolculuk yaptı. | Open Subtitles | انه سافر معى من بعيد فقط كى يساعدنى للمجىء هنا |
Dünyanın yerçekiminden uzakta hızlı bir yolculuk yaptı, ve bu yüzden zaman onun için daha yavaş aktı. | Open Subtitles | سافر بسرعة خارج جاذبيَّة الأرض لذا ، تَقدَّم الوقت ببطء أكبر بالنسبة له مُقارنة معنا |
- Çok iyi. Çünkü Sör Nigel özel yolculuk yaptı. | Open Subtitles | لأن السير نايجل قام برحلة خاصة يا ماكس |
Yenilmez Syracuse turuncuları Morgantown'dan Batı Virginia'ya bir yolculuk yaptı. | Open Subtitles | الفريق الغير مهزوم (سيراكيوس اورانج مين) قد قام برحلة الى "مورجان تاون" بـ "ويست فيرجينيا" |
Yeni Dünya'ya yolculuk yaptı ve orada bulduğu dinsizlere Tanrı'nın sözlerini götürdü. | Open Subtitles | هو كان قد سافر للعالم الجديد حيث جلب كلمة الله للوثنيين الذين وجدهم هناك |
Chen Tien-lai Dünya'nın heryerine yolculuk yaptı, | Open Subtitles | وقد سافر تشن تيان IAI في جميع أنحاء العالم , |
Ayı muazzam uzunlukta bir yolculuk yaptı. | Open Subtitles | هذا الدب سافر مسافة هائلة |
Geçen ay Vandal Savage ile karşı karşıyayken Barry zamanda yolculuk yaptı ve bazı şeyleri değiştirdi. | Open Subtitles | في الشهر الماضي لمّا واجهنا (فاندال سافدج) (باري) سافر عبر الزمن وغيّر مسار الأحداث. |