O tabelaya çarpan adam onu yoldan çıkardı. | Open Subtitles | قاد خارج الطريق بسبب من تجاوزها. |
İtin biri neredeyse bizi yoldan çıkardı. | Open Subtitles | وغد كاد ان يرمي بنا خارج الطريق. |
Seattle'a kamyonla giderken, arabanın lastiği patladı. Seni yoldan çıkardı. | Open Subtitles | لقد كنت تقود احدى الشاحنات الى (سياتل) عندما انفجرت العجلة وارسلتك الى خارج الطريق |
Sizi gördüğümüze çok sevindik. Biri bize çarpıp yoldan çıkardı... | Open Subtitles | شخصا ما ازاحنا من الطريق |
-Biri bizi yoldan çıkardı. -Biri bizi yoldan çıkardı. | Open Subtitles | احدهم ازاحنا من الطريق |
Kıskanç kocası da onu yoldan çıkardı. | Open Subtitles | و زوجها دفعه خارج الطريق. |
Onu kaçırdı, yoldan çıkardı. | Open Subtitles | وخطفها، أجبرها خارج الطريق. |