Pensacola'dan paket postasıyla yollamışlar. | Open Subtitles | لقد أرسلوا لهم طروداً بريدية من بنساكولا هذا هو سبب تأخيرهم |
Onun yerine kimyasallar için giysiler yollamışlar. | Open Subtitles | أرسلوا لنا البدلات الكيميائيّة بدلاً من ذلك |
Neden bu kadar uzun sürdü bilmiyorum, ama dostlarım sonunda malzemeler yollamışlar. | Open Subtitles | لا أعرف سبب تأخرهم لكنّ أصدقائي أرسلوا بعض المؤن |
Ayrıca mailde yollamışlar. | Open Subtitles | قالوا انهم ارسلوا شئ ما علي البريد الالكتروني |
11 Eylül saldırganları önceden belirlenmiş şifreli kelimelerle e-posta yollamışlar. | Open Subtitles | ارسلوا بريداً إلكترونياً بإستخدام شفرات غير مرتبة |
Aman Tanrım! Ailesi onu hapse gitmesin diye Outward Bound acemi birliğine falan yollamışlar. | Open Subtitles | يا إلهي والديه أرسلوه إلى مخيم لإعادة التأهيل لذلك لن يذهب إلى السجن. |
O gerçek. Bugün için onu buraya yollamışlar. | Open Subtitles | إنها حقيقية لقد أرسلوها إلينا لليوم فحسب |
Pirinç bulmaları için bazı köylüleri yollamışlar. | Open Subtitles | لقد أرسلوا بعض القرويين ليبحثوا عن الأرز |
Komşular gürültülü müziği şikayet için aramışlar ama açmayınca yöneticiyi yollamışlar. | Open Subtitles | إتّصل الجيران للشكوى من الموسيقى عندما لم تجب، أرسلوا المُشرف للتحقق منها |
Yaklaşık 2 düzine sırt çantası yollamışlar. | Open Subtitles | لقد أرسلوا ما يقرب من أربعة وعشرين حقيبة ظهر. |
Sizi öldürmeleri için iki adam yollamışlar. Buraya varmak üzeredirler. | Open Subtitles | أرسلوا رجلين لقتلكَ، والأرجح أنّهما وصلا إلى هنا فعلًا |
Bin yıl önce, tüm gezegenlere ilkel yaşamı desteklemek için bir tane Scarab yollamışlar. | Open Subtitles | منذ ألاف السنين, أرسلوا خنفساء إلى كل كوكب ذات حياة بدائية. |
- En son geçen ay birliklere askeri malzeme yollamışlar. | Open Subtitles | كما فى الشهر الماضى وقد أرسلوا إلى جنود فى فروع متعدده فى الجيش |
Size cesedi birkaç saat önce yollamışlar ve bu sanki... | Open Subtitles | يقولون بأنهم أرسلوا الجثة إليك قبل ساعات |
O nedenle beni kontrol etmesi için bu hoş, genç bayanı yollamışlar. | Open Subtitles | لطف منه لقد أرسلوا هذا ، الشابّة لتتأكّد منني |
Belgeleri sana yollamışlar çünkü seni yetişkin yerine koymuşlar! | Open Subtitles | أرسلوا تلك الأمور لكِ لأنهم يفترضون أنكِ ناضجة |
Bilet paramı da yollamışlar! | Open Subtitles | حتى أنهم قد أرسلوا لى ثمن التذكرة |
Ve ödeyemeyince de birini yollamışlar... | Open Subtitles | وعندما عجز عن البيع ارسلوا شخصا لينتزع منه الكبد |
Müttefiklere moral olsun diye caz grubu yollamışlar. | Open Subtitles | لقد ارسلوا فرقة الجاز ليحمسوا حلفائهم |
Anlaşılan arkadaşımızı yiyecek almaya yollamışlar. | Open Subtitles | يبدو انهم ارسلوا صديقنا ليجلب شيئا ما ليأكلوه . |
Onu hastaneye yollamışlar. Yine fıtığını yırtmışlar. | Open Subtitles | أرسلوه إلى المستشفى فجروا فتقه ثانية |
Büroya yolladığım listeyi, Sweets'e yollamışlar. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ بقائمتي إلى المكتب. ولقد أرسلوها إلى (سويتز) |
Bilgisayara virüs yollamışlar. | Open Subtitles | لقد زرعوا فيروس للحاسب |
Seni bu göreve ne biçim ucuz malzemeyle yollamışlar? | Open Subtitles | ما تلك المعدات الرخيصة التى تستعملها فى هذه المهمة؟ |