Beklenmedik bir ayrılmanın üstesinden gelmeye çalışıyordum... ..ve sanıyordum ki yoluma devam edebilirim ama hazır değilmişim. | Open Subtitles | أحاول تجاوز انفصال غير متوقع و أعتقدت أن بإمكاني المضي قدماً لكني لست مستعدة |
yoluma devam etmeli Ve olduğum gibi kalmalıyım | Open Subtitles | عليّ المضي قدماً و أكون على ما أنا عليه |
Öldürecek kadar üzülmedim. yoluma devam ettim. | Open Subtitles | لم أكن منزعجا حتّى اقتله لقد تجاوزت الأمر |
Fırsatım vardı ama kaçırdım. yoluma devam ediyorum. | Open Subtitles | كانت لدي فرصتي وأضعتها وها أنا أمضي قدماً |
Bu beni ilgilendirmez, o yüzden ben yoluma devam ederim. | Open Subtitles | ولكن ذلك ليس له علاقة بي سوف أمضي قدمًا فحسب |
Pekâlâ. Bu çok eğlenceli ama yoluma devam etmeliyim. | Open Subtitles | حسنًا، على الرغم من هذه المتعة، يجب عليّ مواصلة المسير. |
Sonra oraya vardığımda, hazır oraya kadar gelmişken geri dönüp, yoluma devam edeyim dedim. | Open Subtitles | وعندما وصلت هناك فكرت أنه ليس البعد الكافى لذا إرتديت وإستمريت فى الركض |
O yoluna devam etti. Ben yoluma devam ettim, her şey değişti. | Open Subtitles | لقد تخطت الأمر وأنا كذلك، كل شيء قد تغير |
Bunları aştım. yoluma devam ettim. | Open Subtitles | لقد تخطّيتُ الأمر لقد تابعتُ حياتي |
Ben yoluma devam edeceğim. | Open Subtitles | سأتفهم ذلك سأستمر في طريقي |
Dinle, ben sadece yoluma devam etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | اسمعي , كنت احاول فقط المضي قدماً |
Biliyorsun, yoluma devam etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | كما تعلم , أنا فقط , اه , أتطلع لـ المضي قدماً , |
Ben de seni seviyorum. Fakat yoluma devam etmeliyim. | Open Subtitles | أحبكِ أيضاً، لكن عليّ المضي قدماً. |
Angela'ya göre yoluma devam etmeliymişim. | Open Subtitles | أنجيلا) قالت أنه علي المضي قدماً) عليك المضي |
yoluma devam ettim işte. | Open Subtitles | وكما أني تجاوزت الأمر |
Çünkü Danny benim geçmişimin bir parçasıydı ve senin de dediğin gibi, yoluma devam ettim. | Open Subtitles | لأن (داني) أصبح من الماضي وكما قلت لقد تجاوزت الأمر في الحقيقة، كلا أريد أيضاً أن أسألك المزيد... |
Senin de gördüğün gibi, ne yazık ki... yoluma devam etmem gerek. | Open Subtitles | لذا، كما ترى، للأسف، يجب أن أمضي قدماً بحياتي. |
Benim için her şeyini ortaya koyan bir kadın ve ona verdiğim son söz, bu yerden gidip yoluma devam edeceğimdi. | Open Subtitles | امرأة خاطرت بكلّ شيء لأجلي وآخر وعودي لها كان أنْ أمضي قدماً مِنْ هذا المكان، ولا أستطيع فعل ذلك... |
yoluma devam ediyorum, mutluyum. | Open Subtitles | أنا أمضي قدمًا. أنا سعيدة. |
# Mücadele içindeki bir adamım işte # # yoluma devam etmem gerek # | Open Subtitles | إنّي مناضلة*، *وعليّ أن أمضي قدمًا |
Pekâlâ. Bu çok eğlenceli ama yoluma devam etmeliyim. | Open Subtitles | حسنًا، على الرغم من هذه المتعة، يجب عليّ مواصلة المسير. |
yoluma devam etmeli Ve olduğum gibi kalmalıyım | Open Subtitles | عليّالمضيقدماً و أكون على ما أنا عليه |
Başka bir okyanusa vardığımda hazır buraya kadar gelmişken, geri dönüp, yoluma devam edebilirim dedim. | Open Subtitles | وعندما وصلت إلى المحيط الآخر فكرت أنه ليس البعد الكافى لذا إرتديت |
O yoluna devam etti, ben yoluma devam ettim. | Open Subtitles | هي تخطت الأمر وأنا كذلك |
Bunları aştım. yoluma devam ettim. | Open Subtitles | لقد تخطّيتُ الأمر لقد تابعتُ حياتي |
Ben yoluma devam edeceğim. | Open Subtitles | سأتفهم ذلك سأستمر في طريقي |