| Kasanın anahtarına ulaşmanın bir yolunu biliyorum ama... yardımına ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | أعرف طريقة لنحصل بها على مفتاح الصندوق ولكني سأحتاج إلى مساعدتك |
| Binadan kaçış yolunu biliyorum. Ama önce rehineleri bırakmalısın. | Open Subtitles | أعرف طريقة للخروج من المبنى لكن أولاً دع الرهائن |
| Büyük para kazanmanın bir yolunu biliyorum, ama yardımın gerek. | Open Subtitles | أعرف كيف أحقق بعض المكاسب الحقيقة , لكني بحاجة لمساعدتك |
| Bu iş çok uzun sürecek. İşleri hızlandırmanın yolunu biliyorum. | Open Subtitles | يستغرق هذا وقتاً طويلاً أعرف كيف أسرّع جريان الأمور |
| Merak etme. Kampa dönüş yolunu biliyorum. | Open Subtitles | . لا تَقلق , فأنا أعرف طريق العَودة إلى المُعسكر |
| - Sorun değil. Oraya gitmenin eski usul yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كيف أصل إلى وجهتنا بالطريقة التقليدية |
| Sanırım o paralı kanalı izlemenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أظن انني اعرف طريقة لكي أحضر لك قنوات الدفع المقدم |
| Sanırım bunu yapan kişiyi bulmanın bir yolunu biliyorum ama bana yardım etmeniz gerekecek. | Open Subtitles | اسمعيني، أعتقد أنني أعرف طريقة لإيجاد الشخص الذي يقوم بهذا، ولكنني ساحتاج لمساعدتكِ |
| Canavarı temelli ortaya çıkarmanın bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف طريقة لإخراج الوحش مرة واحدة وللأبد |
| Eğer bu mesajı alırsan, tekrar birleşmenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | إذا إستملت هذه الرسالة أعرف طريقة لجمع شملنا |
| Babana kızgınsan, ona gününü göstermenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | إذا كنت غاضبا من والدك أنا أعرف طريقة حقيقية لتوريطه |
| Tüm bu işleri bitirmenin ve evraklarını halletmenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف يـُمكنك إيقاف كل هذا؟ مازال يجب أن تدفع |
| Vücudu daha iyi iyileştirmesi için ruhu yönlendirmenin yolunu biliyorum ben. | Open Subtitles | أعرف كيف أعيد توجيه الروح لتتيح للجسد شفاء أفضل. |
| Bunu sana kim yaptı bilmiyorm, ama kesinlikle onları bulmanın yolunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف من فعل بك هذا لكنني شبه متأكد بأنني أعرف كيف أجده |
| Ne yazık ki ben çabuk para kazanmanın yolunu biliyorum. | Open Subtitles | للآسف, أعرف كيف أصنع بعض المال السريع |
| Buradan çıkış yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف طريق الخروج من هذا المكّان. |
| Back Harlow yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف طريق باك هارلو |
| Spearfish yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف طريق سبيرفش |
| Athena'nın mozolesini bulmanın yolunu biliyorum. Siz biliyor musunuz? | Open Subtitles | أعلم كيف أجد مقبرة (أثينا) , هل تعلمى أنتى؟ |
| Josh, bu laneti kaldirmanin yolunu biliyorum. | Open Subtitles | ـ (جوش) أعلم كيف يمكنك أن تزيل هذه اللعنة |
| Sanırım o paralı kanalı izlemenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أظن انني اعرف طريقة لكي أحضر لك قنوات الدفع المقدم |
| Ateş yakmanın daha iyi bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | اعلم طريقة افضل لإشعال نار |
| Bunu öğrenmenin bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | انا اعرف طريقه واحده لمعرفه ذلك |
| Thapa'yı bulmanın ve USB belleği geri almanın bir yolunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف طريقةً لإستعادته هو و ناقله البيانات |
| Bir, iki şarkı boyunca yaygaracıları susturmanın bir yolunu biliyorum galiba. | Open Subtitles | أظنني أعلم طريقة لإخراس أولئك المقاطعين لأغنية أم اثنتان |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 