Ben altı yaşındayken annem, babam, kız kardeşim ve ben Yahudi nefreti dolu Almanya'yı terk ettik ve Yugoslavya'ya gittik. | TED | عندما كنت في السادسة من العمر، والدي ووالدتي وشقيقتي وأنا غادرنا ألمانيا الكارهة لليهود، وسافرنا إلى يوغوسلافيا. |
Yugoslavya'ya otostopla geri döndüm. | TED | وعدتُ إلى يوغوسلافيا باستخدام رحلات الأوتوستوب المجانية. |
Ardından, Yugoslavya'ya göç ettim. | Open Subtitles | توفي خلال الاحتلال الألماني بعدها ذهبت إلى يوغوسلافيا |
Muhtemelen intihar ederdi. 1 MAYIS 1971 BELGRAD, Yugoslavya | Open Subtitles | انه من المرجح جدا أنه يؤدي الى الانتحار. 1 مايو 1971 بلجراد يوغسلافيا |
Onları 'Yugoslavya' otelinin havuzunda yüzerken fotoğrafladım. | Open Subtitles | إلتقطت صور لهم وهم يسبحون في حوض فندق يوغسلافيا |
Bu insanlar, dağlardan ve Yugoslavya sınırından geliyor. | Open Subtitles | هؤلاء الناس قدِموا من الجبال ومن الحدود مع يوغسلافيا |
Yugoslavya ve Trieste arasında sınırı geçmek için yardıma ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | سوف أحتاج المساعده لأصل الى الحدود بين يوغوسلافيا وتريست |
Aslında Yugoslavya'da doğdum, ama her neyse. | Open Subtitles | في الواقع، لقد ولدت في يوغوسلافيا لكن ماذا بحق الجحيم |
Alman casusuydu ve şimdi Yugoslavya'da Yüzbaşı Lescovar adıyla Partizanlara katılmış. | Open Subtitles | نعتقد أنه يعمل الان فى يوغوسلافيا مع المؤيديين مدعيا أنه النقيب ليزكوفار |
Bu gece 11'de İtalya'ya gidiyorsunuz ve yarın gece de Yugoslavya'ya. | Open Subtitles | أنت تركت إيطاليا في 2300 ساعة وكنت تقلع إلى يوغوسلافيا في الليلة التالية |
Bilmediğiniz şey şu ki Yugoslavya'ya gönderilen üç Müttefik timi tam burada, İtalya'da bombalandı. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي لا تعرفه أن أخر ثلاث مأموريات للحلفاء في يوغوسلافيا تم تفجيرها هنا في إيطاليا |
İkinci Dünya Savaşında Romanya'da, Yunanistan'da, Yugoslavya'da bulundum. | Open Subtitles | في الحرب العالمية الثانية , كنت في رومانيا اليونان , يوغوسلافيا |
1955'te Yugoslavya'ya giden bir delegasyona liderlik etti. | Open Subtitles | ترأس سنة 1955 وفدًا سوفيتيًا إلى يوغوسلافيا |
1941'in ortasına gelindiğinde Fransa, Belçika, Hollanda, Norveç, Danimarka Yugoslavya ve Yunanistan fetihlerine eklenmişti. | Open Subtitles | وبحلول منتصف عام 1941،كانت ،فرنسا، بلجيكا، هولندا، النرويج، الدنمارك يوغوسلافيا واليونان تحت الغزو الألماني |
Yugoslavya üç gücün anlaşmasına katıldı. | Open Subtitles | يوغسلافيا إنضمت للميثاق الثلاثي بعد التوقيع |
O yüzden Yugoslavya parçalandığında küçük bir ulusun çıkıp kendini Makedonya Cumhuriyeti ilan etmesi... | Open Subtitles | لذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَتخيّلَ كدر اليونان عندما يوغسلافيا فكّكتْ وأمة جديدة صغيرة واحدة |
Bugün Portoroz, Yugoslavya'da Amerikan satranç mucizesi Bobby Fischer oyun tarihindeki en genç satranç ustası oldu. | Open Subtitles | في بورتوروز يوغسلافيا اليوم معجزة الشطرنج الامريكي بوبي فيشر اصبح اصغر استاذ كبير اطلاقا في تاريخ اللعبة |
Bahse giriyorum, eski Yugoslavya derim - | Open Subtitles | إذا أنا أرهان , سأود القوم أنهم من يوغسلافيا |
Evet gitmek istiyorum Yugoslavya'ya gitmek! | Open Subtitles | أريد العودة إلى وطني يوغسلافيا |
Eski Yugoslavya'da kalıcı barış çabalarında trajik bir gerileme yaşandı. | Open Subtitles | هناك نكسة فى الجهد المستمر للسلام الوطيد فى يوغسلافيا السابقة ... |
Yugoslavya'nın Mayakovski'si olurdum. | Open Subtitles | مايكوفسكي اليوغسلافي |
- Barnsby'ye bakılırsa Yugoslavya'ya suda yürüyerek gideceğiz. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نذهب ليوغوسلافيا عن طريق المشي على الماء |
Yugoslavya lideri Tito, Stalin in müttefiği oldu. | Open Subtitles | ،أصبح الزعيم اليوغوسلافي تيتو، حليفًا لستالين |