| Her zaman Yukarı Doğu Yakası'na Serena yüzünden bu kadar bağlı olduğunu sanıyordum fakat bundan daha fazlası varmış. | Open Subtitles | كنت دائماً أظن أن سيرينا هي السبب في وقوعك في حب الجانب الشرقي الراقي ولكن الأمر أكثر من ذلك |
| Yukarı Doğu Yakası'na alışmak da benim epey zamanımı almıştı. | Open Subtitles | لقد اخذت فترة حتى تعودت على الجانب الشرقي الراقي أيضا |
| Yukarı Doğu yakasındaki hayatla savaşmanın tek yolu ateşe ateşle karşılık vermektir. | Open Subtitles | لا الطريقة الوحيدة للتعامل مع الجانب الشرقي الراقي هي محاربة النار بالنار |
| Ben bunu Yukarı Doğu Yakası'ndaki gerçek hayatımdan kaçmak için kullanıyordum. | Open Subtitles | لقد أعتدت على الهروب من حياتي الحقيقة في الجانب الشرقي الأعلى |
| Aynı silah, yaklaşık bir hafta önce Yukarı Doğu Yakası'ndaki bir kuru temizlemeci soygununda kullanılmış. | Open Subtitles | جاء من البندقية التي كانت تستخدم لسرقة والتنظيف الجاف على الجانب الشرقي الأعلى منذ حوالي أسبوع. |
| Yukarı Doğu Yakası'ndaki sutyensizlikten Times Meydanı'ndaki iç çamaşırsızlığa geçelim. | Open Subtitles | ومن بدون صدارة في الجزء الشرقي العلوي إلى بدون ثياب تحتية في التايم سكوير |
| Birincisi, Yukarı Doğu Yakası'nda hiç park etmeyin. | TED | أولاً: لا تركن السيارة في الجزء الشمالي الشرقي. |
| - Ben de Yukarı Doğu Yakası'nda eşinle olursun sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنّك تعيش في "آبر إيست سايد" مع زوجتك |
| Uyanın, Yukarı Doğu Yakalılar. | Open Subtitles | ترجمة استيقظوا ، استيقظوا يا اهل الحي الشرقي الراقي |
| Yukarı Doğu Yakasını bir hortum gibi gibi sarsacak. | Open Subtitles | سيهز هذا الخبر الجانب الشرقي الراقي مثل الإعصار |
| Yukarı Doğu tarafında yaşıyor olabilirim, ama burada sözüm geçmiyor. | Open Subtitles | حتى تتمكن من حضورها أتعلمان ، أنا أعيش في الحي الشرقي الراقي بالفعل ولكن ليس عندي نفوذ هنا |
| Görünüşe bakılırsa, Yukarı Doğu Yakasının en müstevi suçlusu size size yolu gösteriyor. | Open Subtitles | يبدو أن أنعم مجرمة في الحي الشرقي الراقي قد قامت بطردكن للتو |
| Görünüşe göre, Yukarı Doğu Yakası'ndaki ilk dersini aldın. | Open Subtitles | حسن ، يبدو أنك تعلمت أول درس من دروس الحي الشرقي الراقي |
| Bak, bak, bak, Yukarı Doğu yakalılar. | Open Subtitles | حسنٌ حسنٌ حسنٌ يا أهالي الحي الشرقي الراقي |
| Selam Yukarı Doğu Yakalılar. Yılın o zamanı geldi yine. | Open Subtitles | يا أهلَ الجانب الشرقي الأعلى إنه نفس ذاك الوقت من السنه مرة أخرى |
| "Serena Yukarı Doğu yakasında yaşamaya devam ederek... kendisini çevre koruması ve küçük lige adayarak gönüllü olmayı ve iki harika çocuğa sahip olmayı umuyor." | Open Subtitles | سيرينا تتمنى الإستمرار في العيش بالجانب الشرقي الأعلى كرّست حياتها تطوعًا لخدمة الطبيعة دعيني أرى ذلك |
| Hoş geldiniz Yukarı Doğu Yaka'lılar. | Open Subtitles | مرحبا بكم من جديد ، سكان الحي الشرقي الأعلى |
| Kitabımın Yukarı Doğu Yakası'nda beğenilmediğini düşünmek bir şey. | Open Subtitles | إنّهشيئاًبأن.. بأنأشعرأنكِتابي.. لم يكُن ذو أهمّية في الجانب الشرقي العلوي. |
| Yukarı Doğu bölgesinden Kuzey Bronx'a taşınmanızın üzerinden çok kısa bir süre geçmiş. | Open Subtitles | مؤخراً إنتقلت إلى شمال " برونكس " من الجانب الشرقي العلوي هل لديك عائلة هناك ؟ |
| Yukarı Doğu Yakası olarak bilinen bölgenin sakinleri yeryüzündeki en varlıklı bir o kadar da kendine özgü bir sosyal sisteme sahiptir. | Open Subtitles | سكان المنطقة المعروفة بالجانب الشمالي الشرقي يعتبروا حتى الآن من أنجح النظم الإجتماعية على الأرض |
| Yukarı Doğu Yakası'nın kapatması olduğumu mu? | Open Subtitles | أني كنت فتاة اللهو في "آبر إيست سايد"؟ |
| Manhattan'ın Yukarı Doğu yakasında yaşadı. | Open Subtitles | عاشت فى الجانب الشمالى الشرقى من مانهاتن |
| Kafam patlamadan önce daha ne kadar büyüyebilir? Alanların yarısı, kendileri var mı diye merak eden Yukarı Doğu yakası sakinleridir. | Open Subtitles | ربما نصف المبيعات تمت من أبناء الشرق الراقي حيث يتحرقون شوقاً لمعرفة ماإذا كانوا فيه |
| Görünen o ki, en sevdiğimiz Yukarı Doğu Yakası günahkarlarımız, az önce dualarının karşılığını aldı. | Open Subtitles | يبدو أن آثمي المنطقة الشرقية العلوية ... المفضلين لدينا قد تم استجابة دعواتهم للتو |
| Yukarı Doğu Yakası'nda bir çiçekçide yarı zamanlı teslimatçılık yapıyormuş. | Open Subtitles | يعمل بدوام جزئي في التوصيل لحساب دكّان أزهار في الجانب الشرقي من المدينة. |
| Oldukça kesin bir şekilde Yukarı Doğu Yakası yaşamının kendisine fazla olduğunu belirtti. | Open Subtitles | لقد اوضحت تماما ان الحياة فى الجانب الشرقى العلوى اكثر مما تتحمله |
| İyi günler, Yukarı Doğu Yakalılar. | Open Subtitles | "صباح الخير، مؤيّدي العيش بالجانب الشرقيّ العُلوي." |
| Herkese günaydın sevgili Yukarı Doğu Yakalılar. Gossip Girl karşınızda. | Open Subtitles | صباح الخير يا يا سكان الشمال الشرقي هنا فتاة النميمة |