Elbette esaret altında, yumurtadan iribaşa -- ve daha sonra kurbağaya dönüşecekler. | TED | لذلك سوف تربى في الأسر بطبيعة الحال ، من البيض للشراغف وما بعده الى الضفادع. |
Yumurtalarını koruma altına alıyor ve üç ay sonunda bebekler nihayet yumurtadan çıkıyor. | TED | لذلك فهي تحمي بيضها وبعد ثلاثة اشهر تخرج الصغار من البيض |
Tıpkı büyük bir bebek gibi, büyük bir yumurtadan çıkıyor. | Open Subtitles | يحب السيدة الجميلة التى تكسر بيضة كبيرة بايدى كبيرة حقاً |
Bir sineğin yumurtadan larvaya geçmesi en az sekiz gün alır. | Open Subtitles | يأخذ على الأقل ثمانية أيام لذبابة للتحول من بيضة إلى شرنقة |
Aslında bu şahane sürdürülebilir bir çözüm, yumurtadan yetişkinliğe dokuz ayda geçiyor. | TED | في الواقع وبشكل كبير هى حل مستدام، فهى تتحول من البيضة للبلوغ في تسعة اشهر. |
30 yumurtadan bir omlet, 2 dilimlenmiş salam, 4 kilo peynir en az 40 tane ekmek, ve 30 şişe bira. | Open Subtitles | أريد العديد من البيض أثنان لحم خنزير مقطع أربعة أرطال من الجبن |
Buna rağmen... yumurtadan çıkmak bile tehlikeli olabilirdi. | Open Subtitles | رغم ذلك000 البيض الذى يترك وحيدآ يكون فى خطر |
Burada ithal yumurtadan üretilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | حتما قد تمت تربيتها بعد استجلاب البيض من الخارج |
Ben gitmeden yumurtadan çıkmalarını umuyordum. | Open Subtitles | كنت أرجو أن يفقس البيض قبل أن أضطر للذهاب إلى المركب |
Bir sonraki civcivin hangi yumurtadan çıkacağını bilemeyiz, fakat bir kuluçka merkezi gibi davranan bir şehir yaratabiliriz. | TED | ولا، لا يمكننا التنبؤ بأي بيضة ستفقس تاليًا، ولكن يمكننا إنشاء مدينة حاضنة. |
Sürpriz yumurtadan çıkan bir oyuncak. | Open Subtitles | رجل الطاي الذي أتى في بيضة من الشيكولاتة. |
Tek bir döllenmiş yumurtadan trilyonlarca hücreye dönüşmesi sadece 38 hafta sürdü. | Open Subtitles | استغرقه الأمر 38 أسبوعاً ليتحول من بيضة مخصّبة.. إلى ما يزيد عن 100 ترليون خلية. |
yumurtadan tavuğa benzeyen civcivler çıkar, neden ? | Open Subtitles | لماذا تبدو الفراخ التي تفقس من البيضة مثل الدجاج؟ |
Sonra o yumurtadan tavuk çıkar. | Open Subtitles | البيضة أوّلاً. وَ منها ستحصُلُ على الدجاجة |
İlk üç bölüm yumurtadan larvaya oradan da kozaya olandır. | Open Subtitles | إنّ الثلاث مراحل الأولي هي من البيضة ثمّ اليرقة ثمّ الشرنقة |
Döllenmiş bir yumurtadan şu noktaya gelmek zaten birçok zorlukları atlattıkları anlamına gelir en azından bir veya iki hücreden meydana gelmişler. | Open Subtitles | لكي يصلوا إلى هذه المرحلة من بويضة مخصّبة واحدة، تطلب منهم الأمر تجاوز حواجز مهمة.. ليس من أصغرها التحول من خليةِ إلى اثنتين. |
Diğerleriyle aynı anda yumurtadan çıkmamasının sebebi doğumsal sorunlarının olması. | Open Subtitles | يبدو أن السبب وراء عدم فقس البيوض الأخرى هو أن لديها تشوهات خلقية. |
Bilmiyorum, ama yumurtadan çıktı. Sana söylemeye çalıştım. | Open Subtitles | لا اعرف ولكنه اتى من بيضه انا احاول ان اُخبرك |
Yem, yumurtadan yeni çıkmış, aç meyve sineklerine saldırıyor ve yalnız onları zehirliyor. | Open Subtitles | الطعم يجذب الذباب الجائع حديث الفقس ويقوم بتسميمهم هم فقط |
Bu şeyler yumurtadan çıkar çıkmaz öldürmeye başlar ve arkalarında yıkım bırakır. | Open Subtitles | يقتلون في الدقيقة التي يفقسون فيها ويتركون وراءهم آثاراً واضحة |
Genç arılar yumurtadan çıktı ve bedeni terketmeden önce tırtılı diri diri yediler. | TED | فقست البيوض والدبابير الصغيرة التهمت اليرقة حية قبل أن تشق الطريق إلى خارج جسمها. |
Yuvaya telden tuzak koydum, yavrular yumurtadan çıkar çıkmaz öldüler. | Open Subtitles | لذا لقد وضعت الشبكة بالقرب من العش وخرجت كل واحد صغيرة ميتة بعدما فقسوا |
Babam bana tavuklarını daha yumurtadan çıkmadan sayan insanlarla ilgili bir hikaye anlatırdı. | Open Subtitles | اعتاد والدي أن يخبرني قصة عن الناس الذين يعدون دجاجاتهم قبل أن تفقس |
Kaplumbağalar yumurtlamak için... yumurtadan çıktıkları sahile döner. | Open Subtitles | السلاحف يعودون إلى الشاطئ نفسه الذي فقسوا فيه من البيض لوضع بيضهم. |