Bir mil geride bir sülün yuvası gördüm ve etrafta böğürtlenler de vardı. | Open Subtitles | رأيت عش له قرابة ميل خلفنا وكان ينمو من حوله التوت بكل مكان. |
O fare yuvası gibi rakamlar bir azizi bile zırlatır. | Open Subtitles | ذاك عش الفئران للارقام من شأنه أن يجعل القديس ينوح. |
Microsoft çok büyük bir karınca yuvası mı? | TED | هل يمكن أن نعد مايكروسوفت عش نمل كبير ؟ |
Atalarımızın yuvası olan Güney Afrika'da iklîm düzensizleşti ve öngörülemez oldu. | Open Subtitles | في شرق أفريقيا ، موطن أسلافنا أصبح المناخ فوضويّ وغير متوقّع |
Şehir merkezindeki bir vampir yuvası hakkında bulabildiğiniz her şeyi öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج منك أن تجد لي كل ما تستطيع عن وكر لمصاصين الدماء في أقصي المدينة |
Çıkarken fare yuvası gördük. | Open Subtitles | في الحقيقة رأينا عُش فئران ونحن مغادرون |
Kartal yuvası, Kartal Bir konuşuyor. | Open Subtitles | عشّ النسر، هذا نسر واحد لقد تمكنا من الهذف الهذف واضح |
Bahçemde büyümesine izin verdiğim bir eşek arısı yuvası vardı, tam kapımın önünde. | TED | وكان هناك عش للدبابير تركته ينمو في فناء منزلي. خارج باب المنزل. |
Güzel, burada gerçek bir kuş yuvası var. Ve unutma. | Open Subtitles | حسناً، إنه عش طير حقيقي الطير مزيف، ولا تنسي.. |
Karanlık olmadan yemek bulmalıyız. Bir devekuşu yuvası görmüştüm. | Open Subtitles | علينا العثور على طعام قبل حلول الظلام رأيت عش نعام |
Greenwich'te bir aşk yuvası tutmak için ayda 500 dolar... posta kutusu için de 50 dolar bayılmışsın... ve onlardan hiçbiriyle çıkmadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | وخصصت 5 ياردات كل شهر من اجل عش الحب في القرية و50 اخري لمكتب البريد |
Sen yokken Penistone Uçurumu'nda bir Kızkuşu yuvası buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت عش للبط عند صخرة بنستون عندما كنتي غائبة |
Dediklerine göre, üzerinde de dev bir kartal yuvası varmış. | Open Subtitles | يقولون بأنه يوجد عش نسر عملاق فوقه تماما |
Size bir gerçek sunayım. Kurbağa Gölü, eşek yüküyle kurbağa ve kuşun yuvası. | Open Subtitles | لو كانت هذه هي الحقيقة وكانت بحيرة الصفادع هي موطن لضفادع وطيور مُلوثين |
O kadar çoklar ki gerçekten asitli ve toksik koşulları seven bakterilerin yuvası olmuştur şimdi. | TED | كثيراً لدرجة ان هذه غدت موطن للبكتريا والتي تفضل البيئة الحامضية .. والملوثة |
Fantomların yuvası, buraya 34 yıl önce inen Leonid Meteoru'nda. | Open Subtitles | كما تعلمون، أنَّ وكر الأطياف موجودٌ في النيزك الذي هبط هنا منذ 34 عاماً |
O gün Karga yuvası'nda onu gördüm. | Open Subtitles | انا رأيته ذلك اليوم في منطقة عُش الغراب |
Elimde bir kuş yuvası olsaydı belki tanıyabilirdin. | Open Subtitles | لعلّك ستعرفينني أكثر لو كنت أحمل عشّ طائر |
* Aşk yuvası * * Aşk orada bebeğim * | Open Subtitles | كوخ الحب , الحب ياعزيزي حيث ? ? |
Chicago'nun merkezinde gerçek bir afyon yuvası. | Open Subtitles | حقاً، عرين الآفيون في منتصف مدينة شيكاغو |
Kendi yuvası yoktur, diğer kuşların yuvalarına gider ve onların yumurtalarını yok eder. | Open Subtitles | لذا يذهب إلى أعشاش الطيور الأخرى ويحطم بيضهم |
Atın iyi bir yuvası olmasını ya da mama olmasını istiyorum. | Open Subtitles | كل ما أريده هو أن يحصل الحصان على مأوى جيد أو أن يتحول إلى طعام |
Artık bu şehrin suç yuvası haline gelmesini izleyemeyeceğim. | Open Subtitles | رجاء اتصلوا ب القناة التاسعة. لا يمكنني بعد الأن الجلوس والمشاهدة بالرغم أن مدينتي أصبحت بؤرة للجريمة. |
Çocuk yuvası derken, Nothing Hill filmindeki gibi bir yuvadan bahsetmiyordun demek. | Open Subtitles | عندما تقول حضانة فأنت لا تعن "الحضانة" في حي "نوتين هيل" ؟ |
Burada, Kopenhag'da daha yeni, cinsiyet ayrımı gözetmeyen bir çocuk yuvası açmıştı. | Open Subtitles | كانت قد بدأت في المحايدة بين الجنسين روضة أطفال هنا في كوبنهاغن |
Ve bu dişi, buraya yumurtladıktan sonra, başka yumurta kabul ederek yuvası olan başka bir erkek bulmaya gidecek. | Open Subtitles | وتلك الأنثى، بعد أن باضت هنا سترحل الآن لتبحث عن ذكر آخر بعش جديد لترى ان كان سيقبل بيضة أخرى. |
Hiç görmediğimiz yaşam biçimlerinin yuvası bile olabilir. | Open Subtitles | لملايين السنين قد تكون موطناً لأشكال من الحياة لم نشاهدها مطلقاً |
Onun yeri senin, benim, ailesinin yanı. Onun yuvası burası. | Open Subtitles | معكِ، معي وعائلته هذا موطنه. |