Her ikisi de, Steve'in atladığı dalda duran ve bowling topu büyüklüğündeki sarı yaban arılarının yuvasını farketmemiş. | TED | لم يلاحظ أي منهما وجود عش دبور أصفر بحجم كرة بولينج معلقا في الغصن الذي قفز إليه ستيف. |
Üçüncünün aşk yuvasını terk etme vakti gelmişti. | Open Subtitles | كان الوقت المناسب لرحيل الفرخ الصغير من عش الحب |
Bir vampir yuvasını temizliyorum ve iş tamamen bana kaldı. | Open Subtitles | ولكني أنظف وكر لمصاصي الدماء، والمهمة منوطة بي نوعًا ما. |
Bir kere kırlangıç yuvasını seçti mi, onu rahatsız etmek yasa dışı. | Open Subtitles | مجرد أن يختار السنونو مكان العش .. يصبح طرده منه غير قانوني |
Bu eski fare yuvasını alabilirsin, ama hiç adamın yok! | Open Subtitles | يمكنك الحصول على جحر الفئران هذا لكنك بلا رجال |
"Bir kırlangıcın sonbaharda yuvasını bıraktığı gibi onu yatağında yapayalnız bıraktım." | Open Subtitles | " يَتْركُ سريرَها كما يُفرغُ كa عُشّ جرعةِ في خريف. " |
Boş bir kuş yuvasını izlemek için saatler harcayabilirsin. | Open Subtitles | أعرف أنك من النوع الذى من الممكن أن يحدق لساعات فى عش طائر مهجور |
Boş bir kuş yuvasını izlemek için saatler harcayabilirsin. | Open Subtitles | أعرف أنك من النوع الذى من الممكن أن يحدق لساعات فى عش طائر مهجور |
Şu salakla bile Dünya'nın en büyük karınca yuvasını görmek için $10 verdik. | Open Subtitles | حتى أنا و هذا الأحمق دفعنا 10 دولار من أجل أن نرَ أكبر عش نمل في العالم |
Siz aşk yuvasını kontrol edin. Siz ikiniz de hareketli bekar evini kontrol edin. | Open Subtitles | تفقد أنتَ عش زوجيته وأنتما تفقدا منزل عزوبيته المتنقل |
Kral'ın müzisyenleri içindeki kafir yuvasını keşfedip, yok ettikten sonra, şimdi de, Kral'ın özel maiyetinde bile kafirler olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا عش للزنادقه بين موسيقيي الملك ودمرناه ولأن إكتشفنا أن هناك زنادقه |
- Onlar çıkmadan önce gidip şu yılan yuvasını bozalım! | Open Subtitles | سنذهب ونسحق وكر الثعابين هذا قبل أن تخرجوا من الأرض. |
1952'de Çinlilere ait bir makineli tüfek yuvasını yok etmek için gönderildik. | Open Subtitles | في عام 1952، أرسِلنا للتخلّص من وكر رشّاشات للكوريّين |
Görünüşe göre dostumuz Warden'in iyileştikten sonra, o fare yuvasını... - ...adam etmek için yardıma ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | يبدو أنّ صديقنا آمر السجن سيحظى بمساعدة في تنظيف وكر الجرذان ذاك بعدما يتعافى. |
Amerikalı arkadaşlarınız yaratığın yuvasını aramaktan vazgeçtiler. | Open Subtitles | أصدقائك الأمريكان قرروا ألا يبحثوا عن العش |
Nihayet dostumuzun yuvasını bulduk! | Open Subtitles | آه ه، أخيراً عثرنا علي جحر صديقنا |
Tree King, Eveready Bunny, Ah Jing'in keskin nişancı yuvasını bulun. | Open Subtitles | يا ملك شجرةِ و كل يوم و الأرنب اعثروا على عُشّ القنّاصِ |
Yavrular, kendisi de bir anne olan hırsızın yuvasını buldu. | Open Subtitles | عثر صغارها على عُش اللّصة، والتي هي بالأصل أُم. |
Karınca yuvasını ezmek gibi. | Open Subtitles | . مثل سحق كثيب النمل |
4 yavrusu olan bir anne tilki onun kökleri altına yuvasını yapmış. | Open Subtitles | وكانت هناك ثعلب وقد شيدت عرين لها تحت جذورها لتأوي أشبالها الأربعة |
Arkham Akıl Hastanesinde Penguen'in yuvasını sıcak tutmaları iyi olmuş... | Open Subtitles | من الجيد أنهم سيعيدون البطريق إلى عشه في مصحة أرخام النفسية |
Yalnızca bu özel yağmur ormanlarında ve yalnızca bu özel, yumuşak yaprak üzerinde yuvasını yapabilmesi için doğru koşullar mevcut. | Open Subtitles | فقط في هذه الغابات المطيرة على وجه التحديد، وفقط على هذه الورقة الناعمة على وجه التحديد، تتوافر الظروف الصحيحة لها لبناء عشّها |
Gördüğün gibi, bir kız burada ne zaman uyanırsa, ona hiçbir zaman yuvasını gidip başka yere kurması gerektiğini söylemem. | Open Subtitles | إذن ترين كلما تستقيظ فتاة هنا ليس على أخبرها أن تذهب لتبنى عشها فى مكان آخر |