Çalıların arasından zıpladı. Neredeyse bizi öldürecekti. | Open Subtitles | قفز إلى الخارج من الغابات أقسم بأنه كاد يقتلنا تقريبا |
Sonra midillim neşe içinde zıpladı çünkü dünyadaki en tatlı prensese ait olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | لهذا قفز مهري الصغير من البهجه لانه عرف انه يخص اجمل اميرة علي وجه الارض. |
19. yüzyılın ortalarında Londra'daki Kristal Palas'ın inşaasıyla birlikte cam, doğal modern maddeler listesinin en üst sırasına zıpladı. | TED | في منتصف القرن التاسع عشر، ومع بناء قصر الكريستال في (لندن)، قفز الزجاج إلى أعلى قائمة المواد الحديثة الجوهرية. |
Balık gerçekten de zıpladı. Dev şargan balığı olmalı, değil mi? | Open Subtitles | السمك يقفز فعلاً لا بدّ أنّها سمكة شنوك متوحّشة، صح؟ |
Ansızın, kızım duvarın arkasından zıpladı. | Open Subtitles | من حيث لا أدري، يقفز ابنتي من وراء الجدار. |
Havada 3 metre zıpladı. Sonra havada 1.8 metre zıpladı. | Open Subtitles | أنهم قفزوا 3 متر في الهواء ثم 1.8 متر في الهواء |
"Sarı gagalı küçük kuş, penceremin eşiğine zıpladı... | Open Subtitles | "عصفور مع منقار أصفر، قفز على عتبة نافذتي |
"Sarı gagalı küçük kuş, penceremin eşiğine zıpladı... | Open Subtitles | "عصفور مع منقار أصفر، قفز على عتبة نافذتي |
Tavşancık zıpladı. Tavşancık hopladı. | Open Subtitles | والأرنب قفز هنا الأرنب قفز هناك |
böylece kareye geldi ve sonra aniden zıpladı. | Open Subtitles | حتى يظهر في الإطار لكنه قفز فجأة |
zıpladı ve yüzümü yaladı efendim. | Open Subtitles | قفز من الفتحة ولعق وجهي، سيّدي. |
Sonra yana zıpladı ve aşağıya daldı. | Open Subtitles | ثم قفز وغاص داخل البحر. |
Güzel zıpladı ancak, nereye ineceğini kontrol etmeyi unutmuştu. | Open Subtitles | قفز بشكل جميل، لكنهلميتحققأولاً... |
zıpladı ve harika bir kurtarış yaptı! | Open Subtitles | يقفز, ويقوم بإلتقاطة رائعة |
Nasıl da havaya zıpladı! | Open Subtitles | انه يقفز في الهواء |
Sonra zıpladı ve böyle hançeri böyle sapladı... | Open Subtitles | ومن ثم يقفز ويطعنه هكذا |
Herkes havalara zıpladı. Neşeden zıplıyorduk. | Open Subtitles | والكل كان يقفز فرحا |
Ne zıpladı ne düştü. | Open Subtitles | إنه لم يقفز أو يسقط |
Sonra havada 4 metre zıpladı. Demek istediğimi anladınız mı? | Open Subtitles | ثم قفزوا 4 متر في الهواء هل ما أقوله واضحاً ؟ |
Ne yaptınız bakalım? -Onu içeri aldım. Kanepeye zıpladı. | Open Subtitles | حسناً , لقد أدخلته وقفز علي الأريكة |
Arkamda kapı kapandığında kasanın arkasından zıpladı. | Open Subtitles | عندما الباب إنتقدَ خلفي، قَفزَ فوق مِنْ وراء العدّادَ. |