Siz bana zamanı ve yeri söylersiniz, ben de size beş dakikalık süre tanırım. | Open Subtitles | أخبرني بالمكان والزمان وسأمهلك مدة 5 دقائق |
Muhtemel zamanı ve hedefleri tespit etmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | إننا نحاول تحديد المكان والزمان المحتملين |
Bu bir meydan okumaysa tam zamanı ve yeridir! | Open Subtitles | إذا كان هذا تحدّي لنقم بتحديد الوقت و المكان للمبارزة |
Aster Şirketi bu zamanı ve kaynakları kullanarak seni ve kızını bulmaya uğraşacak. | Open Subtitles | شركة استر سوف تستخدم هذا الوقت و كل مصادرها لتصل اليكي انتي و ابنتكي |
Parayı göster, zamanı ve yeri öğren ve yarın konuşma yapmak için oteline dön. | Open Subtitles | حدد المكان والوقت ، وبعدها يمكنك الذهاب للفندق وترتاح |
Sen zamanı ve yerini söyle, küçük boyunlum. | Open Subtitles | حدِّد المكان والوقت يا ذا الرقبة الصغيرة |
yani reklam zamanı ve yerinin en büyük alıcısıyız | Open Subtitles | لذلك نحن من أكبر المسرفين على وقت ومكان الإعلانات |
zamanı ve paranı bir çalışana yatırım yaparsın, - ...ve gittiklerini görürsün. | Open Subtitles | تستثمر مالاً ووقتاً في الموظفين فقط لتراهم وهم يغادرون |
Bize zamanı ve yeri belirt, ...Jamaikalıları oraya parayla getirt, ...gerisi biz hallederiz. | Open Subtitles | ستعطينا الوقت والمكان ضع الجامايكيين هناك مع نقودي ونحن سنتولى الأمر |
Üzgünüm ama bu çocuklar için zamanı ve yeri değil. | Open Subtitles | أنا آسف، لكن هذا ليس الوقت ولا مكان للأطفال. |
Aşk, zamanı ve mekânı aşabilen, algılayabildiğimiz tek şeydir. | Open Subtitles | الحبّ هو الشيء الوحيد المحسوس القادر على تجاوز نطاق المكان والزمان |
Onun sayesinde zamanı ve mekanı istediğim gibi yöneteceğim. | Open Subtitles | معه يمكنني أن أغير المكان والزمان |
Tüm zamanı ve mekanı kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك السيطرة على المكان والزمان |
zamanı ve yeri arayıp söyleyecek. | Open Subtitles | ستتصل بي لتحديد المكان والزمان |
Yeri sen seç. Bana da zamanı ve yeri mesaj at. | Open Subtitles | أختاري المكان والزمان وأرسليهم برسالة ؟ |
Sadece doğru zamanı ve doğru yeri bekliyorum. | Open Subtitles | في الوقت و اللحظة و المكان المناسب |
Ama mükemmel olmalı. Sadece doğru zamanı ve doğru yeri bekliyorum. | Open Subtitles | في الوقت و اللحظة و المكان المناسب |
Bu benim için önemli olan şey öleceğim zamanı ve mekanı kendim seçmemdir. | Open Subtitles | إنه مهم لى لأموت فى اللحظه والوقت الذى أختاره |
Elon zamanı ve gerçek zaman arasındaki dönüştürme nasıl yapılıyor? | TED | لذا ما هي نسبة التحويل بين توقيت (إيلون) والوقت الحقيقي؟ |
Onlardan uzak durun. Her şeyin bir zamanı ve yeri vardır ve bu kolejdir. | Open Subtitles | ابتعدوا عنها، هناك وقت ومكان لكل شيئ |
zamanı ve paranı bir çalışana yatırım yaparsın, - ...ve gittiklerini görürsün. | Open Subtitles | تستثمر مالاً ووقتاً في الموظفين فقط لتراهم وهم يغادرون |
zamanı ve mekânı bile küçük kareler halinde başa alıp yeniden yaşıyorsun. | Open Subtitles | أنتِ حتى قسمتي أحاسيس الوقت والمكان... للحظات وثواني في العروض |
İnsanların her kelime ya da cümle için kodlarla uğraşmamı bekleyecek kadar zamanı ve sabrı yok. | TED | ولكن الناس لا تملك الوقت ولا الصبر من اجل ان تنتظر احد يقوم بتغير " الاكواد " لكل كلمة او فقرة |