"zamanıma" - ترجمة من تركي إلى عربي

• زمني
• وقتي
• زمنى
• لوقتي

Senin yardımın ile kendi zamanıma dönüp bunlar olmadan önce hepsini engelleyebilirim.
يمكنني أن أعود إلى زمني بمساعدتكم و أمنع كل هذا من الحدوث

Döngü bir kere kapanırsa, her şey biter. Kendi zamanıma geri dönemem.
حالما تُغلق هذه الحلقة فسيتنهى أمري لَن أتمكن من العودة إلى زمني

Şimdi neden kanatlarını çırpıp beni kendi zamanıma göndermiyorsun?
و الآن لم لا تفرد جناحيك و تطير بي إلى زمني ؟

Ne zamanıma, ne çabama ne arkadaşlığımıza, ne kibarlığıma hiç birine saygı göstermiyor.
هي لا تحترم وقتي ، جهدي صداقتي ، لطفي ، لاشيئ من ذلك

Kitabını istemiyorum senin, zırvalıklarınızı da istemiyorum, beni sadece kendi zamanıma gönder, hemen, bugün, şim...
لا أريد كتابك لا أريد هرائك فقط أرجعني إلى وقتي حالاً اليوم ، بسرعة

Çünkü zamanıma döndüğümde insanlar sorular soracak.
لانى سوف اعود إلى زمنى و سيسألنى الناس بعض الأسئلةَ

Bana, beni kendi zamanıma göndermeye çalışan Alec olduğunu kantıla.
اثبت لي إنك الشخص الذي يستطيع اعادتي الى زمني

Flash'ın hızı kendi zamanıma dönüşün anahtarı.
وسرعة البرق هي المفتاح لعودتي إلى زمني.

Benimki 8 yaşında. Benim zamanıma göre.
وفقاً لتفحصي، كلبتي عمرها ثماني سنوات في زمني...

Artık kendi zamanıma dönmem gerekiyor.
الآن، يجب أن أسافر للعودة إلى زمني

Şimdi kendi zamanıma geri dönüp Aku'nun yaptığı kötülükleri yok edeceğim"
سأرجع إلي زمني و اقضي علي الشر) (الذي صنعه آكو

Craigh Na Dun'daki taşlara gitmenin bir yolunu bulmayı ve kendi zamanıma, kocam Frank'e dönmeyi unuttuğum için kızgındım.
لنسيان خطتي (بالرجوع إلى الأحجار عند (كريغ نا دون خطتي للرجوع إلى زمني

Inverness ve oradan yalnızca küçük bir yolculuk Craigh Na Dun'daki taşlara ve kendi zamanıma dönmek için bana bir şans verecekti.
(إينفيرنيس), و مِن هناك فقط رحلة بسيطة ستأخذني للأحجار في (كريج نادان) و فرصة للعودة إلى زمني

Beni bir dakika daha burada tutarsan, size zamanıma karşılık fatura çıkaracağım.
اذا واصلتم لي آخر لحظة... . . وأنا سوف فاتورة لك على وقتي.

Senin "rahatlayıp keyfine bak" felsefene saygı duyuyorum ama sen geç kaldığında zamanıma saygı göstermediğini söylediğini hissediyorum.
بيناما أحترم سياستك "أسترخي وتقبلي الامر" أشعر بأنك عندما تأتي متأخراً فإنك تخبرني بأنك لا تحترم وقتي

Biri zamanıma değmesini sağladı.
شخص ما جعل الأمر يستحق وقتي

Flash'ın hızı kendi zamanıma dönüşün anahtarı.
وسرعة (البرق) هي المفتاح لعودتي إلى وقتي.

Nasıl sen benim zamanıma ait değilsen, ben de buraya ait değilim.
ان هذا المكان لا يلائم زمنى ليس اكثر

Kendi zamanıma seninle beraber dönmeyi isterdim.
اتمنى ان نستطيع ان نعود إلى زمنى

Ne aptal bir efsane. Harcadığım zamanıma yazık.
يا لها من أسطورة غبية يا لها من مضيعة لوقتي