Senin yardımın ile kendi zamanıma dönüp bunlar olmadan önce hepsini engelleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أعود إلى زمني بمساعدتكم و أمنع كل هذا من الحدوث |
Döngü bir kere kapanırsa, her şey biter. Kendi zamanıma geri dönemem. | Open Subtitles | حالما تُغلق هذه الحلقة فسيتنهى أمري لَن أتمكن من العودة إلى زمني |
Şimdi neden kanatlarını çırpıp beni kendi zamanıma göndermiyorsun? | Open Subtitles | و الآن لم لا تفرد جناحيك و تطير بي إلى زمني ؟ |
Ne zamanıma, ne çabama ne arkadaşlığımıza, ne kibarlığıma hiç birine saygı göstermiyor. | Open Subtitles | هي لا تحترم وقتي ، جهدي صداقتي ، لطفي ، لاشيئ من ذلك |
Kitabını istemiyorum senin, zırvalıklarınızı da istemiyorum, beni sadece kendi zamanıma gönder, hemen, bugün, şim... | Open Subtitles | لا أريد كتابك لا أريد هرائك فقط أرجعني إلى وقتي حالاً اليوم ، بسرعة |
Çünkü zamanıma döndüğümde insanlar sorular soracak. | Open Subtitles | لانى سوف اعود إلى زمنى و سيسألنى الناس بعض الأسئلةَ |
Bana, beni kendi zamanıma göndermeye çalışan Alec olduğunu kantıla. | Open Subtitles | اثبت لي إنك الشخص الذي يستطيع اعادتي الى زمني |
Flash'ın hızı kendi zamanıma dönüşün anahtarı. | Open Subtitles | وسرعة البرق هي المفتاح لعودتي إلى زمني. |
Benimki 8 yaşında. Benim zamanıma göre. | Open Subtitles | وفقاً لتفحصي، كلبتي عمرها ثماني سنوات في زمني... |
Artık kendi zamanıma dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | الآن، يجب أن أسافر للعودة إلى زمني |
Şimdi kendi zamanıma geri dönüp Aku'nun yaptığı kötülükleri yok edeceğim" | Open Subtitles | سأرجع إلي زمني و اقضي علي الشر) (الذي صنعه آكو |
Craigh Na Dun'daki taşlara gitmenin bir yolunu bulmayı ve kendi zamanıma, kocam Frank'e dönmeyi unuttuğum için kızgındım. | Open Subtitles | لنسيان خطتي (بالرجوع إلى الأحجار عند (كريغ نا دون خطتي للرجوع إلى زمني |
Inverness ve oradan yalnızca küçük bir yolculuk Craigh Na Dun'daki taşlara ve kendi zamanıma dönmek için bana bir şans verecekti. | Open Subtitles | (إينفيرنيس), و مِن هناك فقط رحلة بسيطة ستأخذني للأحجار في (كريج نادان) و فرصة للعودة إلى زمني |
Kitabını istemiyorum senin, zırvalıklarınızı da istemiyorum, beni sadece kendi zamanıma gönder, hemen, bugün, şim... | Open Subtitles | لا أريد كتابك لا أريد هرائك فقط أرجعني إلى وقتي حالاً اليوم ، بسرعة |
Beni bir dakika daha burada tutarsan, size zamanıma karşılık fatura çıkaracağım. | Open Subtitles | اذا واصلتم لي آخر لحظة... . . وأنا سوف فاتورة لك على وقتي. |
Senin "rahatlayıp keyfine bak" felsefene saygı duyuyorum ama sen geç kaldığında zamanıma saygı göstermediğini söylediğini hissediyorum. | Open Subtitles | بيناما أحترم سياستك "أسترخي وتقبلي الامر" أشعر بأنك عندما تأتي متأخراً فإنك تخبرني بأنك لا تحترم وقتي |
Biri zamanıma değmesini sağladı. | Open Subtitles | شخص ما جعل الأمر يستحق وقتي |
Flash'ın hızı kendi zamanıma dönüşün anahtarı. | Open Subtitles | وسرعة (البرق) هي المفتاح لعودتي إلى وقتي. |
Nasıl sen benim zamanıma ait değilsen, ben de buraya ait değilim. | Open Subtitles | ان هذا المكان لا يلائم زمنى ليس اكثر |
Kendi zamanıma seninle beraber dönmeyi isterdim. | Open Subtitles | اتمنى ان نستطيع ان نعود إلى زمنى |
Ne aptal bir efsane. Harcadığım zamanıma yazık. | Open Subtitles | يا لها من أسطورة غبية يا لها من مضيعة لوقتي |