O tüylü tavşan kafalı aşığını kendime bağlamak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً لكي أدخل إلي محبة الأرانب المخبولة هذه |
Milleti, o gece olanlar hakkında inandırmak için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً أحاول أن أقنع القوم بما حدث تلك الليلة |
Onu hesaplamakla çok uzun zaman harcadım, süper bilgisayarlarda milyonlarca CPU saati harcadım ve o veriyi gerçekten anlamaya çalıştım. | TED | أمضيت وقتاً طويلاً في معايرتها بتشغيل ملايين الساعات لوحدة المعالجة المركزية على الحواسيب العملاقة وحاولت بجد أن أفهم هذه البيانات |
Bugün bulunduğum yere gelmek için çok zaman harcadım ve kötü şeyler yedim. | Open Subtitles | اسمع، لقد أمضيت وقتاً طويلاً وأكلت فضلات كثيرة |
Her şeyi çantada keklik gördüm Millie sonra da olduğum yere dönmek için çok uzun zaman harcadım. | Open Subtitles | أضعت ما كان لي مضمونا,ميلي و قضيت وقتا طويلا محاولا استرجاعه |
Çünkü İspanyolca özür dilemeyi öğrenmek için uzun zaman harcadım. | Open Subtitles | لاننى قد قضيت وقتا طويلا أحاول أن أصيغ إعتذارا بالاسبانية هذا الصباح |
Değişik derecelerde başarısızlıkla İspanyolca, Japonca, Almanca ve şu anda İsveççe öğrenmek için çok fazla zaman harcadım. | TED | قضيت وقتًا طويلًا أتعلم الإسبانية والصينية والألمانية، والسويدية حاليًا، بدرجات متفاوتة من الفشل. |
Şuna bak Bunu üzerinde çok zaman harcadım. | Open Subtitles | انظر الى هذه لقد ضيعت الكثير من الوقت عليها |
O gece olanlar hakkında halkı ikna etmek için çok uzun zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً أحاول أن أقنع القوم بما حدث تلك الليلة |
Geçen gece sana bakmak için ne kadar zaman harcadım, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | لقد قضيت وقتاً طويلاً لأعتني بكِ بالأمس |
Sizinle çok talihsiz ve yanlış zaman harcadım umarım hepiniz geberirsiniz. | Open Subtitles | من المؤسف أني قضيت وقتاً كثيراً معكم اتمنىأنتموتواجميعكمياأوغاد! |
Senin için önemli bir dava olduğunun farkındayım, o yüzden elimden geldiğince yardım etmeye zaman harcadım, ama yarın evleniyorum. | Open Subtitles | أستطيع الفهم أن هذه القضية مهمة لك لذا أمضيت وقتاً كثيراً كما أستطيع لمساعدتك ولكننى سأتزوج بالغد |
Hayatları kaydetmek için çok fazla zaman harcadım ama yaşamaya yeterli zaman ayırmadım. | Open Subtitles | أمضيت وقتاً طويلاً بتسجيل الحياة ووقتاً غير كاف في عيشها |
Sanırım dünyanın benim hakkımda düşündüğünden daha iyisi olduğumu düşünerek çok zaman harcadım. Dünyanın benim hakkımda düşündüğünden daha iyisi olduğumu düşünerek çok zaman harcadım. | Open Subtitles | أعتقد أنني أمضيت وقتاً طويلاً أتمنى لو كنت شيئاً أكبر مما يعتقده العالم نحوي |
Seni aramakla uzun zaman harcadım, Doktor. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتا طويلا أبحث عنك دكتور |
Burada yeterince zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد قضيت وقتا كافيا تماما هنا |
Bu yüzden seni harika bir doktor yapmak için o kadar zaman harcadım. | Open Subtitles | بالطبع أحبك، ولهذا قضيت وقتًا طويلًا في تحويلك إلى طبيب رائع. |
O kıyafetleri seçerken çok zaman harcadım. | Open Subtitles | فلقد قضيت وقتًا طويلًا لشرائهم |
Sana kızarak ve kendime niçin benim yanımda olmadığını sorarak çok fazla zaman harcadım. | Open Subtitles | لقد ضيعت وقت كبير جدا و أنا غاضب عليك و أسأل لماذا؟ انك لم تكن أبدا هناك من أجلي |