Ve belki Zaman içinde servetimizi paylaşacak bir aile kurabiliriz. | Open Subtitles | ربما بمرور الوقت يتسنى لنا بدء عائلة لنشارك ثروتنا معها |
Ve bu teleskoplar, diğer şeylerin yanında, araştırma için kullanılıyor Zaman içinde evrenin genişlemesinin nasıl değiştiğini. | TED | وهذه التلسكوبات ، من بين أمور أخرى، يتم استخدامها لدراسة كيفية يتغير توسع الكون بمرور الوقت. |
Bir hastaneye gelirseniz size bakmak için kaç klinisyen gerektiğini ve bunun Zaman içinde nasıl değiştiğini araştıran bir çalışma yapıldı. | TED | وهناك دراسة حيث أنهم يتطلعون في العيادات كم استغرق العناية لك إذا وصلت إلى مستشفى، كما أنها تغيرت مع مرور الوقت. |
Bunları Zaman içinde değişip büyüyecek canlı sanat eserleri olarak görüyorum. | TED | أرى هذه على أنها أعمال حيّة. تتحول وتكبر مع مرور الوقت |
Işıkların Zaman içinde nasıl değiştiğini ve astronomik ışıkların rengini inceleyerek patlayan yıldızların doğası hakkında fikir sahibi oluyorum. | TED | من خلال دراسة كيف يتغير الضوء مع الوقت ولون الأضواء الفلكية، قد تكونت لدي فكرة حول طبيعة النجوم المتفجرة. |
Zaman içinde aşırı derecede kullanma bununla birlikte aşırı kullanılmasıyla hipotiroidiye sebep olur. | Open Subtitles | الاستعمال المفرط عبر الزمن بالإضافة للاستعمال المفرط لهذه ادى الى قصور الغدة الدرقية |
Zaman içinde, birkaç sistemin aileden daha çok 'waterfall' olmasının bir sebebi vardır. | TED | هناك سبب جعل بعض الأنظمة تعمل كالشلال اكثر من الأسرة على مر الزمن. |
Bu bir araya getirme işlemi,1 penny'nin altıdaki rakamlardan bahsediyorum... ve Zaman içinde, bir birkime ekleniyorlar. | Open Subtitles | إنه أجزاء صغيرة من الفلسات ومع الوقت يكبر المبلغ |
Mutluluktan farklı, mutlulukta Zaman içinde ne kadar iyi hissettiğimiz ölçülür. | TED | وهي مختلفة عن السعادة، التي تقاس بمدى الشعور الجيد الذي نشعره به بمرور الوقت. |
Benzer şekilde her konektom da Zaman içinde değişir. | TED | و بالمثل، كل شبكة عصبية تتغير بمرور الوقت. |
"Kimin tenini onurlandıracak.. ..Zaman içinde, şu kızıl çiçek." | Open Subtitles | بمرور الوقت حيث الشخص يرزق بالنعمة هذه هي الزهرة القرمزية |
Belki de,Zaman içinde, onları tekrar kazanırsın. | Open Subtitles | , ربما، و بمرور الوقت قد تستعيدها ثانيةً |
Zaman içinde kum, bir ada oluşturacak kadar toplanır ve bu da daha sonra hayvanlar ve bitkiler tarafından sömürgeleştirilir. | Open Subtitles | بمرور الوقت , تتراكم الرمال لتشكل جزيرة والتي تستعمرها الحيوانات والطيور بعد ذلك |
Bu arada atını kurtarırken harcadığı Zaman içinde, krallığı çökmüş. | Open Subtitles | لكن مع مرور الوقت تخلى عن جواده وضاعت مملكته وأستسلم |
Başka bir denetleme için daha yıllar vardı, böylece Zaman içinde kayıtları düzenleyip eksik hiçbir şey bırakmamış olacaktı. | Open Subtitles | كانت ستمضي سنوات قبل ان يفتشو مرة اخرى كي يستطيع تصحيح سجلاته مع مرور الوقت لجعل كل شيء صحيحاً |
Ve Zaman içinde havaalanlarının değiştiği yolları görebilirsiniz. | TED | وبامكانك ان ترى كيف تتغير المطارات مع مرور الوقت. |
İnsanlar neleri varsa kullanarak çıktılar: taşınan kütükler, el merdivenleri ve Zaman içinde yok olan doğal yaya yolları. | TED | كان الناس يتسلقون باستخدام كل ما هو متاح: جذوع الأشجار المتدرجة والسلالم والطرق الطبيعية التي كانت تنشأ مع مرور الوقت. |
Ama Zaman içinde sabırla Cain'in sesini ve şifresini kaydetmeyi başardık. | Open Subtitles | لكن مع الوقت والصبر استطعنا أن نسجل صوت كاين وجمعنا الأحرف |
Senin gibi birçok patronum var. Zaman içinde bunu öğreneceksin. | Open Subtitles | لدى العديد من الرؤساء , مثلك سنعلم ذلك مع الوقت |
Ben bir kelebeği adım ise, Zaman içinde dalgaların gönderebilir. | Open Subtitles | لو دست على فراشة يمكن أن ترسل موجات عبر الزمن |
Zaman içinde, kâşifler gelip giderler, bizim varlığımızdan tamamen habersizlerdir. | Open Subtitles | على مر الزمن أتى مستكشفون وذهبوا غير مدركين أبدًا لوجودنا |
Konumuz PLATO'nun sadece 50 sene önce, Zaman içinde bir anda olması. | TED | النقطة ان بلاتو كان منذ 50 عام مجرد لحظة في الزمن |
Bu, bize bu cümlenin Zaman içinde kaç defa tekrarladığını gösteren bir zaman dizini sunacak. | TED | ذلك يعطينا تسلسلا زمنيا حول مدى تردد استخدام هذه الجملة المعينة مع مرور الزمن. |
Evvel Zaman içinde uzak, çok uzak bir ülkede Marco adında büyücü bir çocuk yaşarmış. | Open Subtitles | كان يا ما كان.. في مكان بعيد, بعيد جداً.. كان يعيش هناك طفل سحريّ يدعى ماركو. |
Evvel Zaman içinde Şükran Günü'nün en sevdiğim tatil olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أنه ذات مرة كان عيد الشكر هو عيدي المفضل ؟ |
Ayrıca, Zaman içinde bu dünyanın dinamikleriyle oynayabilirim. | TED | أستطيع أيضاً أن العب مع ديناميكية هذا العالم مع الزمن. |