Anlıyorum, Richards. Ama bu çocukların el atmasından bir zarar gelmez. | Open Subtitles | انا اتفهم هذا, ريتشارز, ولكن هذا لن يضر الاطفال فى مساعدتنا. |
Bu akşam bir işim yok ve sanırım bir akşam yemeğinden zarar gelmez. | Open Subtitles | حسناً، أَنا حره هذا المساء ، لذا أنا أفترض قليلاً من العشاء لن يضر |
Kazma, çok gösterişli bir isim 5 bini var, bakmaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | بيكاكس هذا أسم للتباهى ولديه 5 الآلاف للتجارة لا ضرر لالقاء نظرة |
Isbirligi yap tatlim. Böylece kimseye zarar gelmez. | Open Subtitles | تعاون فحسب يا عزيزي هكذا لن يتأذى أي أحد |
Karnımız söz konusu olunca erkenden plan yapmaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | لا ضير في التخطيط مبكراً، خاصة في ما يتعلق بالمعدة. |
Ama derine inmekten zarar gelmez. | Open Subtitles | مـع هذا, لا يضر ان يكون دقيقاً, أليس كذلك؟ |
Biraz daha açılmandan zarar gelmez. | Open Subtitles | و نحن الاثنتان نعلم هذا المزيد من الجلد لن يؤذي |
Madem dışarı çıkmışız, hazır sen de bacaklarını gevşetiyorsun biraz çevreye bakmaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | بينما نحن هنا وانت تحرِك ساقيك، لن يضرنا أن نلقي نظرة بالجوار |
Bu şakalardan kimseye zarar gelmez. Kimse onları yaptığımızı bile bilmez. | Open Subtitles | تلك النكات لا تؤذي أحداً، أحداً حتى يجهل أننا نلقيها |
Sana uymadığını biliyorum ama biraz sıcaklık ve incelikten zarar gelmez. | Open Subtitles | أعلم أن هذا لا يتفق معك لكن القليل من الدفء لن يضر |
Bilgece kadın tavsiyelerin varsa konuşmaktan zarar gelmez bence. | Open Subtitles | لن يضر أيضاً الحديث معه إن كان لديك بعض الكلمات الحكيمة عن النصائح النسائية |
Eminim iyi arkadaş olmaktan bir zarar gelmez. | Open Subtitles | أنا متأكد من انه لا ضرر في أن أكون ودوداً |
Daha önce hiç yemedim ama yeni bir şey denemekten zarar gelmez. | Open Subtitles | لم أجربه من قبل، لكن لا ضرر في تجربة شيءٍ جديد |
Dediklerimi yaptığınız sürece kimsenin kılına zarar gelmez. | Open Subtitles | ولن يتأذى احد طالما قمت بفعل كل شيء اقوله لك |
Cleggler'i gördüklerini sanmıyorum. Yine de sormaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | لا اعتقد انهم شاهدوا الكليغز ولكن لا ضير في السؤال |
Aynı zamanda, hikayeyi araştırmaktan da zarar gelmez. | Open Subtitles | في الوقت الراهن هذا لا يضر في استطلاع هذه القصة |
Yeteneğini kullanmayı öğrenirken Yaratıcı'yı yanına almaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | أنّ يكون الخالق بجانبكَ ، فهذا بالكاد لن يؤذي بينما أنتَ تتعلـّم أستخدام هبتكَ. |
Sadece diyorum ki, bakmaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | أنا أقول وحسب أنه لن يضرنا إن ألقينا نظره |
Bu şakalardan kimseye zarar gelmez. Kimse onları yaptığımızı bile bilmez. | Open Subtitles | تلك النكات لا تؤذي أحداً، أحداً حتى يجهل أننا نلقيها |
- Suresh'e mi? Evet, ondan zarar gelmez. | Open Subtitles | أجل، انه غير مؤذي |
Eve birkaç dolar girmesinden zarar gelmez. | Open Subtitles | إن بضعة دولارات إضافية في المنزل لن تؤذي |
Bırak eski köleyi yağlasın. Sevgilin bilmedikten sonra zarar gelmez. | Open Subtitles | دعْها تُزيّتُ العبدَ القديمَ بالأسفل مالاتعرفه صديقتك لن يؤذيك |
Bir seanstan zarar gelmez. | Open Subtitles | اعتقد ان جلسة واحدة فى الأسبوع لن تؤذيك |
Az buçuk paranoyadan zarar gelmez. | Open Subtitles | والذى كان يثير الشك جرعه صغيره من الارتياب لن تضر |
Biraz tedbirli olmaktan zarar gelmez. | Open Subtitles | لا عيب في أخذ القليل من الحيطة |
Ne düşündüğünü öğrenmekten zarar gelmez sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يوجد ضرر في معرفة رأيه |