Fakat 10 Talant altın karşılığında size Mısır'ın zenginliğini veririm. | Open Subtitles | لكن مقابل عشرة أوزان من الذهب الخالص سوف أعطيك ثروة مصر |
Fakat 10 talant altın karşılığında size Mısır'ın zenginliğini veririm. | Open Subtitles | لكن مقابل عشرة أوزان من الذهب الخالص سوف أعطيك ثروة مصر |
Dünyanın gücünü, zenginliğini ve nüfuzunu kendi elleri altında toplamak için. | Open Subtitles | لتركيز ثروة و قوة العالم, والنفوذ في أيادي خاصة. |
Elbette. Adam zenginliğini paylaşmalı. | Open Subtitles | بالطبع، ذلك الرجل هناك يجب يشاركنا معه في الثروة يا رجل |
çok zengin birisi ama bu zenginliğini doğru kullanmayı bilmiyor". | Open Subtitles | " أن هذا الرجل غنى جدا .. " " ولكنه لا يعرف كيف يستثمر هذه الثروة " |
O halde biraz daha iyimser olalım. Her ülke zenginliğini mutluluğa dönüştürmede biraz daha gelişse ne olur? | TED | إذن فلنكن متفائلين قليلا، ماذا لو شهد كل بلد تحسّنا ضئيلا في تحويل ثروته إلى رفاهية الأشخاص؟ |
Dünya zenginliğini %85'i nüfusun %1'i tarafından kontrol ediliyor. | Open Subtitles | خمسه وثمانون في المئة من ثروة العالم يسيطر عليها 1 في المئة من الشعب |
Madam Rice'ın Mösyö Lazarus'un zenginliğini gözümüze sokması, pek hoş bir davranış oldu. | Open Subtitles | "لقد كان ذلك جميلاً من السيدة "رايس بأن تضع أمر ثروة السيد "لازروس" أمامنا بتلك الطريقة . أليس كذلك ؟ |
Madam Rice'ın Mösyö Lazarus'un zenginliğini gözümüze sokması, pek hoş bir davranış oldu. | Open Subtitles | "لقد كان ذلك جميلاً من السيدة "رايس بأن تضع أمر ثروة السيد "لازروس" أمامنا بتلك الطريقة . أليس كذلك ؟ |
Öfkeyi ve sevgiyi bütün mutlulukların zenginliğini, bütün üzüntülerin toplamını | Open Subtitles | * عوالم الحبّ والكراهية * * ثروة الفرحة، مجموع الأحزان * |
Sizin Bay Allen'in varisi olduğunuzu sandı, Bay Allen'in zenginliğini babama abartarak anlattı. | Open Subtitles | إعتقد أنكِ وريثة السيد (ألين), ولقد بالغ في وصف ثروة السيد (ألين) لوالدي |
Şahsi çıkarlar için bunca hırs dünyanın doğal zenginliğini kirletti. | Open Subtitles | مثل هذا الطمع للمكسب الشخصي... لوّثت ثروة طبيعة الأرض. |
Muvaffak olursak şayet Dağ'ın tüm zenginliğini sizinle paylaşacağım. | Open Subtitles | إن نجحنا فسنتقاسم جميعاً ثروة الجبل |
Vikrant'ın zenginliğini görür görmez beni bırakıp Vikrant'ın kızına yöneldi. | Open Subtitles | بمجرد أن رأى ثروة فيكرانت.. |
Bir adamın sahip olabileceği en güzel şey, düşmanını yenmek zenginliğini çalmak, atlarına binmek ve kadınlarıyla eğlenmektir. | Open Subtitles | . . أعظم ثروة يمكن أن تأخذ لرجل . . |
Agarta'nın zenginliğini ve dirayetini çalmak için buraya geldiler. | Open Subtitles | جاءوا لمئات السنين من أجل سرقة ثروة وحكمة (اغارثا) |
Aslan Yürekli Kral Rişar, zenginliğini ve ihtişamını kaybetmişti. | Open Subtitles | "الملك (ريتشارد) قلب الأسد، وقد أفلس من الثروة والمجد، |
Annie tüm zenginliğini Parise yaymaya karar verdi. | Open Subtitles | مالذي ترتديه ؟ لقد قررت (آني) في الواقع , بأن توزع الثروة في جميع أنحاء , "باريس" لذا .. |
Hayır, krala zenginliğini artırabilmesi için, yaşayan kentler vermek istiyorum. | Open Subtitles | كلا، بل أريدُ أن أقدم للملك مدنا تعج بالحياة لتزداد ثروته |
Onun zenginliğini ve benim t-shirt fikirlerimi kullanarak yaşıyor. | Open Subtitles | صحيح ؟ تعيش من خلال ثروته و أفكار قمصاني |
Maso Albizzi ticaret sayesinde zenginliğini tekrar edinmek istiyor. | Open Subtitles | (ماسو ألبيتسي) يأمل في استعادة ثروته من خلال التجارة |