ويكيبيديا

    "zorlanıyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صعوبة
        
    • الصعب
        
    • صعب
        
    • يصعب
        
    • أعاني
        
    • لدي مشكلة
        
    • يصعُب
        
    • عصيب
        
    • صعوبه
        
    • صعوبةً
        
    • أواجه مشكلة
        
    • من الصعوبة
        
    • مشكلة فى
        
    • عصيبا
        
    • أمر بوقت
        
    Şu anda, herhangi bir şey için bile karar vermekte zorlanıyorum. Open Subtitles حتى الآن ، أنا أعانى صعوبة في البت في أي شئ
    Yemin ederim, Tom, ben destek olmaya çalışıyorum, ama bu olayı anlamakta zorlanıyorum. Open Subtitles أقسم توم أنني أحاول أن أكون مساندة لكنني أجد صعوبة في فهم الأمر
    Aklımı bilime vermekte zaten zorlanıyorum lütfen sen de daha fazla zorlaştırma. Open Subtitles من الصعب علىّ ان احافظ على تركيزى فى الدراسة العلمية كما هى وارجوك, لا تجعلى الأمر صعبا علىّ بعد هذا
    O günlerden konuşmakta zorlanıyorum. Open Subtitles أجد أنه من الصعب الحديث عن مثل هذه الأمور.
    Hayır. Epey de zorlanıyorum çünkü tek besinin soğan olduğu bir diyetteyim. Open Subtitles لا ، والأمر صعب حقاً لأنني أتبع حمية تعتمد على تناول البصل فقط
    Aslında gençler şunu söylediğinde anlamakta zorlanıyorum, "Siyasetle uğraşmak veya bir siyasi görüşe sahip olmak için bile çok gencim." TED لهذا يصعب علي فهم الشباب عندما يقولون: أنا صغير للغاية لأشارك في السياسة أو أملك آرائي الخاصة.
    Selam. Hastayı senden almakta hatalı olduğumu kabul etmekte çok zorlanıyorum. Open Subtitles مرحبا ,أنا أواجه صعوبة في اعترافي بخطائي عندما أخذت العملية منك.
    Gerçek dünya ile bu yaşadığımız neyse ayırt etmekte zorlanıyorum galiba. Open Subtitles أظن أنّي أواجة صعوبة في فصل الواقع عن أيًا يكون هذا.
    Ben yağmur yağdığında, halamı garajın çatısından indirmekte bile zorlanıyorum. Open Subtitles أنا أجد صعوبة في أنزال عمتي من سقف الجراج عندما تمطر
    Orduda genç kızların olması fikrine alışmakta zorlanıyorum. Open Subtitles يجب أن أقول ، أننى لا زلت أجد صعوبة في استخدام الفتيات في الجيش
    Ben de burada kalmak için sebep bulmakta zorlanıyorum. Open Subtitles لأن لدي صعوبة في إيجاد سبباً جيداً للبقاء.
    Çocuklarla ilgili karar vermekte zorlanıyorum. Open Subtitles إنه من الصعب أن تقرر ماذا تفعل بشأن الأولاد. أجل، ها نحن ذا.
    - Öyle sayılır. Bekâr kaldığımdan bu yana sohbet başlatmakta zorlanıyorum. Open Subtitles هو كَانَ طويلَ جداً منذ أنا كُنْتُ وحيدُ من الصعب بَدْء المحادثاتِ.
    Sadece evet demesine inanmakta zorlanıyorum. Open Subtitles أنا فقط وجدت بأنه من الصعب تصديق بأنها سوف توافق
    Bir cevap bulmakta zorlanıyorum... ki bu da kardeşlerimle ne kadar yakın olduğumuzu düşünürsek tuhaf. Open Subtitles أنا أعاني من وقت صعب بإيجاد جواب و هذا غريب بإعتبار كم أنا قريبة من شقيقاتي ، تعلمين ؟
    Ve bu benim suçum olabileceği için de sana kızmakta zorlanıyorum Charlie. Open Subtitles وأنا يمر على وقت صعب أصبح غاضبة فى حين أنه قد يكون خطأى
    Onu dizginlemekte çok zorlanıyorum ve maalesef yine kontrolümü kaybedeceğim. Open Subtitles أجده صعب جدا لحمله في المراقبة وأنا خائف أنا سأفقد السيطرة ثانية
    Üstüme et yumuşatıcı dökerken bu koca kazanı temizlemekte zorlanıyorum. Open Subtitles يصعب عليّ تنظيف هذا القدر الكبير بينما ترمي عليّ توابل اللحم
    Ve olay annemin ölümüne geldiğinde... geçen hafta bunu atlatmakta zorlanıyorum. Open Subtitles توفيت والدتي منذ أسبوع و أعاني من صعوبات في تجاوز ألامر
    Sizi bilmiyorum ama ben 100 şeyi birden aklımda tutmakta zorlanıyorum. TED ولا أعرف ماذا عنكم جميعاً، لكن لدي مشكلة في التفكير في 100 مشروع في دماغي في نفس الوقت.
    Sabaha kadar havuzda bir ceset olduğunun fark edilmediğine inanmakta zorlanıyorum. Open Subtitles لقد وجدت الأمر يصعُب تصديقُه أنهُ لم يكُن أحد يعلم حتي الصباح.. أن هُناك أحداً شخصُاً ما هُناك.
    Her neyse, bu durumda zorlanıyorum çünkü ben ona karşı koymuşum gibi hissediyorum. Open Subtitles لست مقتنعاً بأن هذا هو السبب وبطريقه أخرى إننى حظيت بوقت عصيب بسبب هذا لإننى أحسست بأننى أقف ضد رغبه الله
    Kay, planını bir kez daha anlat çünkü anlamakta zorlanıyorum. Open Subtitles .راجع معى خطتك مرةً أخرى. فأنا أجد صعوبه فى فهمها
    Ondan çok hoşlanıyorum ama hislerimi söyleme konusunda çok zorlanıyorum. Open Subtitles أنا حقاً معجبٌ بها لكني أجدُ صعوبةً في أخبارها شعوري الحقيقي نحوها
    Bu yüzden arkamı dönüp gitmekte zorlanıyorum. Open Subtitles لذا أنا أواجه مشكلة لمجرد التخلي عنه
    Connor, itiraf edeyim, o iş gezimizden sonra yan yana geldiğimizde zorlanıyorum. Open Subtitles كونور، يجب علي ان اعترف منذ ان امضينا رحلة العمل سوية.. اجد انه من الصعوبة ان اكون بجوارك
    Baba, daha önce bunu istemek zorunda kalmamıştım... ama kirayı ödemekte zorlanıyorum. Open Subtitles بوب ,لم اكن لأسألك مثل هذا من قبل ولكن سيكون عندى مشكلة فى جمع الايجار
    Söylediklerini dinlemekte zorlanıyorum bugün çünkü saçın dikenli ot yığını gibi görünüyor. Open Subtitles أنا أواجهـ وقتا عصيبا للإستماع لأي شيء تقولهـ اليوم لأن شعرك يبدو مثل مستنقع من الشوك
    - Ben sadece onun babasını neden... öldürmüş olabileceği hakkında zorlanıyorum. Open Subtitles -أن فقط أمر بوقت صعب محاولة أن أتخيل ما الذي يمكن أن يجعله يقوم بقتل والدهـ ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد