ويكيبيديا

    "zorlu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • صعب
        
    • الصعبة
        
    • تحدي
        
    • صعباً
        
    • قاسي
        
    • صعوبة
        
    • التحدي
        
    • عصيب
        
    • صعبا
        
    • قاسياً
        
    • تحديا
        
    • عصيبة
        
    • صعبة
        
    • القاسية
        
    • شاق
        
    Soğuk füzyonun zorlu bir çocukluk dönemi geçirdiğini hepimiz biliyoruz. Open Subtitles كلنا على علم بان الانشطار البارد كانت له ميلاد صعب
    Cadılar Bayramı, çocuklar için... - ...zorlu bir tatil olabilir. Open Subtitles عيد القديسين قد يكون صعب جداً لهذا النوع من الأطفال
    Böylece ikizlerle birlikte dünyanın öteki tarafından zorlu yolculuğumuza çıktık. Open Subtitles ولذا التوءم وأنا بدأنا رحلتنا الصعبة نصف الطريق حول العالم
    Çok şakacı. Buraya bir şehirden taşınmak, zorlu olan ilk şeydir. Open Subtitles إنها خفيفة ظل الانتقال إلى هنا من المدينة تحدي هذا أولاَ
    Kellesini uçurmak yeterince çetrefilli olurdu ama sadece topuzunu almak çok daha zorlu bir iş olmuştu. Open Subtitles إن أردت قطع رأسه لكان الأمر صعباً ولكن أقتناص خصلة شعرة كان أكثر صعوبة
    Sıfırdan başlayıp zengin olmak uzun ve zorlu bir yoldur. Open Subtitles إنه طريق قاسي و طويل للبدأ من الصفر إلى الثروة.
    Ertesi gün ben ve arkadaşlarım daha zorlu bir kampa gönderildik. Open Subtitles في اليوم التالي تماماً أُرسلت أنا وأصدقائي إلى مخيم صعب جداً
    Oldukça işbirlikçi bir efor aynı zamanda oldukça zorlu ancak ödülü gerçekten büyük. Open Subtitles كان مجهود جماعي متميز صعب جدا وقاسي ولكنه نال رضائنا وأعجبنا في النهاية
    Burada bir yerlerde, Bir miktar zorlu bir iş olabilir. Open Subtitles في مكان قريب من هنا, ممكن أن يكون صعب قليلا
    Bu sebeple ileride yüzleşeceğimiz zorlu gelecekten bihaber kalacağız. TED ونحن سنستمر بتجاهل الخوض في هذا المستقبل الذي نواجه صعب جدا.
    Böylesi zorlu durumlar için hep kenarda biraz burs parası bulunur. Open Subtitles لطالما كان هناك القليل من بقايا مال المنح الدراسية للحالات الصعبة
    Bu yükseliş zorlu fiziksel mücadelelerin ortasında bile olabilir. TED ان الصعود الى الاعلى يمكن ان يحدث في احلك الحالات والتحديات الفيزيائية الصعبة
    Ben Harvard'da öğrencilere geçirdikleri zorlu dört yıl süresince danışmanlık yapan bir memurdum. TED كنت موظف هارفارد المسؤل عن تقديم المشورة للطلبة خلال الأربع سنوات الصعبة
    Robogaminin teknik bakımdan en zorlu yanı, süper ince ve esnek olmalarına rağmen hâlâ fonksiyonelliklerini koruması. TED أكبر تحدي فني في صناعة الروبوغاميات هو إبقاؤهم نحيفين جداً، مرنين، ولكن فعالين.
    Bu barbekü senin için oldukça zorlu ve karşılığını alamayacağın bir şey olacak. Fakat sen bunun üstesinden geleceksindir, Marge. Open Subtitles هذا الشواء سيكون صعباً ومجهداً عليك لكني أعرف أنك قادرة على ذلك، مارج
    Burada, önünde uzun bir yürüyüş ve zorlu bir savaş olan... kardeşlerinin arasındaki özgür bir adam olmayı... çalışmadan semirmiş, etrafı kölelerle çevrili... Open Subtitles انا بالأحرى سأكون هنا رجل حر بين الاخوة نواجه كفاح طويل و صراع قاسي على أن أكون أغنى مواطن في روما
    Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekte durum bundan bile zorlu olacak. TED لكي لا أخفي عنكم شيئا، الحقيقة، ستكون الوضعية أكثر صعوبة.
    Şimdiki zorlu görevimiz bundan uzak durmak, çoğunluğun nerede olduğunu anlamak ve bu soruda da bu açıkça gözüküyor. TED التحدي الموجود الان ان نذهب بعيدا من ذلك، فهم اين توجد الغالبية، والذي يظهر بشكل واضح في هذا السؤال.
    Bak, işinle ilgili zorlu bir süreç geçirdiğini biliyorum. Anlıyorum. Open Subtitles أنت تعاني من وقت عصيب في عملك , أتفهم هذا؟
    Bu çok zorlu bir proje oldu, ve ben bir ya da iki hata yaptım. Open Subtitles هذا كان مشروعا صعبا جدا وقد ارتكبت خطأ او اثنين
    Yaşamak için, deniz şakayıklarının dokunaçları arasında, ...oldukça zorlu bir yer seçmiş. Open Subtitles يبدو أنه انتقى مكاناً قاسياً للعيش به بين مجسّات شقائق النعمان البحري.
    (Alkışlar) Bill Gates: Peki Bruce, sence en zorlu bölgeler neresi olacak? TED تصفيق بيل غيتس: حسنا بروس، بإعتقادك ، ما هي الأماكن الأكثر تحديا لمشروعكم ؟
    Ve evet, zorlu bir yoldan geçiyoruz, ama bunları çözmeye çalışıyoruz. Open Subtitles و رغم أننا نمر بمحرلة عصيبة إلا أننا نحاول حل مشاكلتنا
    Çok zorlu bir vakayı çalıştık, tüm Çin'deki ormanların yokolması vakasını. TED قمنا بذلك لقضية صعبة جدا كانت لعملية ازالة الغابات في الصين.
    Şimdi bu oldukça açık, bu gibi zorlu çevreler Mars'ı araştırma ve Mars görevine hazırlanılmasına çok yardımcı olmaktadır. TED الآن، من الواضح إلى حد ما أن الذهاب إلى البيئات القاسية يساعدنا كثيرًا على استكشاف المريخ وتجهيز البعثات.
    Çok zorlu bir gün geçirdim - Söylesen iyi olacak. Open Subtitles لقد كان لديّ يوم شاق جداً كنت يجب أن تخبرني

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد