Soğuk füzyonun zorlu bir çocukluk dönemi geçirdiğini hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | كلنا على علم بان الانشطار البارد كانت له ميلاد صعب |
Cadılar Bayramı, çocuklar için... - ...zorlu bir tatil olabilir. | Open Subtitles | عيد القديسين قد يكون صعب جداً لهذا النوع من الأطفال |
Böylece ikizlerle birlikte dünyanın öteki tarafından zorlu yolculuğumuza çıktık. | Open Subtitles | ولذا التوءم وأنا بدأنا رحلتنا الصعبة نصف الطريق حول العالم |
Çok şakacı. Buraya bir şehirden taşınmak, zorlu olan ilk şeydir. | Open Subtitles | إنها خفيفة ظل الانتقال إلى هنا من المدينة تحدي هذا أولاَ |
Kellesini uçurmak yeterince çetrefilli olurdu ama sadece topuzunu almak çok daha zorlu bir iş olmuştu. | Open Subtitles | إن أردت قطع رأسه لكان الأمر صعباً ولكن أقتناص خصلة شعرة كان أكثر صعوبة |
Sıfırdan başlayıp zengin olmak uzun ve zorlu bir yoldur. | Open Subtitles | إنه طريق قاسي و طويل للبدأ من الصفر إلى الثروة. |
Ertesi gün ben ve arkadaşlarım daha zorlu bir kampa gönderildik. | Open Subtitles | في اليوم التالي تماماً أُرسلت أنا وأصدقائي إلى مخيم صعب جداً |
Oldukça işbirlikçi bir efor aynı zamanda oldukça zorlu ancak ödülü gerçekten büyük. | Open Subtitles | كان مجهود جماعي متميز صعب جدا وقاسي ولكنه نال رضائنا وأعجبنا في النهاية |
Burada bir yerlerde, Bir miktar zorlu bir iş olabilir. | Open Subtitles | في مكان قريب من هنا, ممكن أن يكون صعب قليلا |
Bu sebeple ileride yüzleşeceğimiz zorlu gelecekten bihaber kalacağız. | TED | ونحن سنستمر بتجاهل الخوض في هذا المستقبل الذي نواجه صعب جدا. |
Böylesi zorlu durumlar için hep kenarda biraz burs parası bulunur. | Open Subtitles | لطالما كان هناك القليل من بقايا مال المنح الدراسية للحالات الصعبة |
Bu yükseliş zorlu fiziksel mücadelelerin ortasında bile olabilir. | TED | ان الصعود الى الاعلى يمكن ان يحدث في احلك الحالات والتحديات الفيزيائية الصعبة |
Ben Harvard'da öğrencilere geçirdikleri zorlu dört yıl süresince danışmanlık yapan bir memurdum. | TED | كنت موظف هارفارد المسؤل عن تقديم المشورة للطلبة خلال الأربع سنوات الصعبة |
Robogaminin teknik bakımdan en zorlu yanı, süper ince ve esnek olmalarına rağmen hâlâ fonksiyonelliklerini koruması. | TED | أكبر تحدي فني في صناعة الروبوغاميات هو إبقاؤهم نحيفين جداً، مرنين، ولكن فعالين. |
Bu barbekü senin için oldukça zorlu ve karşılığını alamayacağın bir şey olacak. Fakat sen bunun üstesinden geleceksindir, Marge. | Open Subtitles | هذا الشواء سيكون صعباً ومجهداً عليك لكني أعرف أنك قادرة على ذلك، مارج |
Burada, önünde uzun bir yürüyüş ve zorlu bir savaş olan... kardeşlerinin arasındaki özgür bir adam olmayı... çalışmadan semirmiş, etrafı kölelerle çevrili... | Open Subtitles | انا بالأحرى سأكون هنا رجل حر بين الاخوة نواجه كفاح طويل و صراع قاسي على أن أكون أغنى مواطن في روما |
Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekte durum bundan bile zorlu olacak. | TED | لكي لا أخفي عنكم شيئا، الحقيقة، ستكون الوضعية أكثر صعوبة. |
Şimdiki zorlu görevimiz bundan uzak durmak, çoğunluğun nerede olduğunu anlamak ve bu soruda da bu açıkça gözüküyor. | TED | التحدي الموجود الان ان نذهب بعيدا من ذلك، فهم اين توجد الغالبية، والذي يظهر بشكل واضح في هذا السؤال. |
Bak, işinle ilgili zorlu bir süreç geçirdiğini biliyorum. Anlıyorum. | Open Subtitles | أنت تعاني من وقت عصيب في عملك , أتفهم هذا؟ |
Bu çok zorlu bir proje oldu, ve ben bir ya da iki hata yaptım. | Open Subtitles | هذا كان مشروعا صعبا جدا وقد ارتكبت خطأ او اثنين |
Yaşamak için, deniz şakayıklarının dokunaçları arasında, ...oldukça zorlu bir yer seçmiş. | Open Subtitles | يبدو أنه انتقى مكاناً قاسياً للعيش به بين مجسّات شقائق النعمان البحري. |
(Alkışlar) Bill Gates: Peki Bruce, sence en zorlu bölgeler neresi olacak? | TED | تصفيق بيل غيتس: حسنا بروس، بإعتقادك ، ما هي الأماكن الأكثر تحديا لمشروعكم ؟ |
Ve evet, zorlu bir yoldan geçiyoruz, ama bunları çözmeye çalışıyoruz. | Open Subtitles | و رغم أننا نمر بمحرلة عصيبة إلا أننا نحاول حل مشاكلتنا |
Çok zorlu bir vakayı çalıştık, tüm Çin'deki ormanların yokolması vakasını. | TED | قمنا بذلك لقضية صعبة جدا كانت لعملية ازالة الغابات في الصين. |
Şimdi bu oldukça açık, bu gibi zorlu çevreler Mars'ı araştırma ve Mars görevine hazırlanılmasına çok yardımcı olmaktadır. | TED | الآن، من الواضح إلى حد ما أن الذهاب إلى البيئات القاسية يساعدنا كثيرًا على استكشاف المريخ وتجهيز البعثات. |
Çok zorlu bir gün geçirdim - Söylesen iyi olacak. | Open Subtitles | لقد كان لديّ يوم شاق جداً كنت يجب أن تخبرني |