ويكيبيديا

    "zorluklar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التحديات
        
    • تحديات
        
    • الصعوبات
        
    • صعوبات
        
    • المصاعب
        
    • عنف
        
    • تعقدي نفسك
        
    • المشاق
        
    • الصعاب
        
    • وقتاً عصيب
        
    • قاسية قاسية
        
    • التحدّيات
        
    50 yıl, türümüzün karşılaşabileceği en büyük zorluklar için fazla bir zaman değil. TED خمسون سنة هي ليست بالوقت الكثير لمواجهة أحد أكبر التحديات الذي سيواجه لفصيلتنا.
    Çaktırmayın ama karşılaştığınız zorluklar insanlığın yaşadığı en büyük zorluklardır. Open Subtitles ممن واجهوا التحديات التي واجهتكم هم أعظم من عرفتهم البشرية
    Fakat günümüzde hâlâ bazı bulaşıcı hastalıklar ve kanserin farkına varma ve teşhis koyma aşamalarında büyük zorluklar ile karşılaşıyoruz. TED لكننا ما زلنا نواجه اليوم تحديات كثيرة في كشف وتشخيص العديد من الأمراض التي تهدد الحياة مثل الأمراض المُعدية والسرطان
    Çok geçmeden, hırslı Norman şövalyeler yeni zorluklar aradı. TED لم يستغرق فرسان النورمان وقتا طويلًأ لكي يبدأوا البحث عن تحديات جديدة.
    Karşı konulmaz zorluklar ve en umutsuz durumlar karşısında bile. TED حتى في مواجهة الصعوبات الشاقة الطاغية وفي أحلك الظروف.
    Bu zorluklara rağmen, şimdiki durumlarında olduklarını düşünmüyorlar, bu zorluklar sebebiyle bu duruma geldiklerini biliyorlar. TED هم لا يفكرون بأنهم وصلوا إلى ما عليه اليوم برغم الصعوبات. بل يعرفون أنهم ما عليه اليوم كنتيجة لهذه الصعوبات.
    Hali hazırda büyük zorluklar çekiyoruz ve bir gezegende yaşayan canların hepsi, o gezegene sıkışıp kalmış vaziyettedir. TED نحن نواجه صعوبات كبيرة في هذه اللحظة وأي مخلوقات تعيش على كوكب ما فهي حبيسة فيه
    Bunları inşa ederken karşılaşılan zorluklar ve bu teknolojiyi uygulamak için inanılmaz fırsatlar hakkında bir kaç şey söylemek istiyorum. TED احب ان احدثكم قليلاً عن التحديات في بناءها وبعض الفرص الرائعه في تطبيق هذه التكنولوجيا.
    Salondaki insanların, diğer insanların yaşadığı zorluklar hakkındaki konuşmalarını duydum. TED سمعت الناس يتكلمون في صالة المجتمع تلك حول التحديات التي يواجهها بقية الناس
    Ne kadar daha ondan sonra ne geldiğini, nelerin tehdit, nelerin ihtimal olduğunu, nelerin zorluklar, nelerin fırsatlar olduğunu bekleyebiliriz ? TED إلى أي مدى يمكنك توقع ، ما يأتي منها ، ما هي التهديدات ، ما هي الاحتمالات ، التحديات والفرص؟
    Bu tür adaletsizliklerin beraberinde ortaya çıkan toplumsal zorluklar bir takım ilgiyi hak ediyor. TED التحديات المجتمعية التي تظهر مع هذا النوع من عدم المساواة تستحق بعض الاهتمام.
    Aynı zamanda iş değişikli sebebiyle beraberinde inanılmaz zorluklar getirecek. TED وسيجلب أيضاً تحديات هائلة فيما يتعلق بفرص العمل المحتملة.
    Evet, ihtiyaç duyduğumuz dönüşümün önündeki zorluklar büyük, fakat çözülebilir. TED نعم، تحديات التحول نحتاج كبيرة، ولكن يمكن حلها.
    Bu aşma noktası küresel gıda güvenliği için çok ilginç zorluklar arz ediyor. TED نقطة التقاطع هذه تبرز تحديات مثيرة للانتباه بشأن الأمن الغذائي العالمي.
    Bu zorluklar sanılandan daha yaygın ve çeşitlidir. TED هذه الصعوبات منتشرة ومتنوِّعة أكثر ممَّا نتخيَّل.
    Sorun şu ki, buradaki hipi bokuna ulaştığım zaman karşıma bazı zorluklar çıkacak gibi geliyor bana. Open Subtitles أفكر فقط في أنني ستغمرني الصعوبات حين أصل لجديلة الخنافس هذه في الأعلى.
    Eminim ki beni daha çok büyük zorluklar bekliyor. Open Subtitles لا شك أن هناك الكثير من الصعوبات في إنتظاري
    Mali zorluklar içindeki bir ekiciye ait. Open Subtitles فهو مشروع يخص مستثمر صينى يعانى من صعوبات مالية
    zorluklar olabilir. Olacak. Her zaman olur. Open Subtitles قد تكون هناك صعوبات بالتاكيد هناك دوما صعوبات
    Ama bilmeni isterim ki hayatında ne gibi zorluklar yaşadıysan yaşa burada harika bir iş çıkarıyorsun. Open Subtitles لكن أريدكِ أن تعلمي أياّ كانت المصاعب التي عشتها في حياتك ما تقومين به الآن هو رائع
    zorluklar olacak. Open Subtitles سيكون هناك عنف
    zorluklar içinde bükülüp durabilir yaptıklarını ikinci defa düşünebilirsin. Open Subtitles يُمكنك أن تعقدي نفسك في الغضب والقلق وتحاولين أن تفهمي ما حدث, أو أن تٌشككي في خياراتك في هذا الموضوع
    Bütün bu zorluklar içinde neler olacağını bilemezdiniz. Open Subtitles ليس بإمكانكِ معرفة ما ستؤل إليه الأمور ، ربما تواجهين كل المشاق
    Bunun hayatta bir kez karşılaşılacak bir aşk olduğunu unutmayacağıma ve bizi hangi zorluklar ayırırsa ayırsın yine bir şekilde bir araya geleceğimizi ruhumun derinlikleri içinde bileceğime söz veririm. Open Subtitles و أعدك ألا أنسى أن هذا هو الحب الوحيد بالعمر و أن أدرك في أعماق روحي أنه مهما فرقتنا الصعاب
    Görevliler bana zorluklar yaşadığını söylediler. Open Subtitles الممرضة أخبرتني بأنكِ كنتِ تعانين من وقتاً عصيب
    Pekala, Sanırım bugün yolda başımıza bazı zorluklar gelebilceğini öğrendik, bayan zorluk. Open Subtitles الموافقة، أعتقد الذي تَعلّمنَا اليوم الذي الطريق يُمكنُ أَنْ يَكُونَ a عشيقة قاسية قاسية.
    Güzelce eriyor. Çok bariz zorluklar olmasına rağmen ölüm vaktini 2 ile 4 arasına daraltmamı sağlayan zarar görmemiş dokular buldum. Open Subtitles على الرغم من التحدّيات الواضحة، لقد وجدتُ ما يكفي من النسيج غير المتأثّر لتحديد وقت الوفاة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد