ويكيبيديا

    "zorunda kaldım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كان علي
        
    • إضطررت
        
    • كان عليّ
        
    • اضطررتُ
        
    • اضطررت أن
        
    • لقد اضطررت
        
    • عليّ أن
        
    • بُدَّ أنْ
        
    • إضطررتُ
        
    • اضطررت إلى
        
    • كان يجب أن
        
    • اضطريت
        
    • توجب عليّ
        
    • واضطررتُ
        
    • فاضطررت
        
    Bu süreçte, bir kaç tane sandalye yakmak zorunda kaldım, anlarsınız ya? TED على طول الطريق، لقد كان علي حرق كراسي قليلة .هل تعلم ؟
    Zehirli dumanlar yüzünden gaz maskesi takmak zorunda kaldım. Tahminimce bu resim haricinde. TED كان علي إرتداء قناع للغاز، بسبب الغازات السامة، أظن فيما عدا تلك الصورة.
    Çok fazla arkadaşım olduğundan tutunmaları için tutacak koydurmak zorunda kaldım. Open Subtitles إضطررت أن أربطه لكي يركب الناس عليه لدي الكثير من الأصدقاء
    Az önce 48 yaşında bir kadına öleceğini söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles كان عليّ أن اخبر امرأة في 48 من عمرها انها ستموت
    Hâlâ iş bulamadığım için birkaç ev arkadaşı edinmek zorunda kaldım. Open Subtitles مازلتُ بلا عمل لذا اضطررتُ أن أحضر شركاء لي في السكن
    Ona orasının ülke olmadığını söylemek zorunda kaldım. Wyoming'in yerini bilmiyor. Open Subtitles اضطررت أن أخبره أنها ليست دولة "إنه لا يعلم أين "وايومنج
    Babama dün gece tüm bu olay hakkında yalan söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles انظري، لقد اضطررت للكذب على أبي الليلة الماضية حول كل هذا، حسنٌ؟
    Şimdi 30,000 yen biriktirmek için ter dökmek zorunda kaldım. Open Subtitles والآن عليّ أن أبيع دمي فقط لكي أقبض 30.000 ين
    Ve gece 4'de ev sahibini kaldırıp bir sürü hikaye uydurmak zorunda kaldım. Open Subtitles لذا في الـ4 صباحا، كان علي أن أوقظ صاحبة العقار وأغني لها وأرقص
    Çünkü bu orospu çocuğuyla Teksas'tan buraya kadar uğraşmak zorunda kaldım. Open Subtitles لانه كان علي ان اصارع هذا الحيوان طوال الطريق من تكساس
    Senin imzanı taklit etmek zorunda kaldım, yoksa arabayı buradan çıkarmazlardı. Open Subtitles كان علي ان ازوّر توقيعك كي استطيع اخراج السيارة من هنا
    Yazı turayı kaybetti. Kumsalın daha aşağılarına gömmek zorunda kaldım. Open Subtitles لقد أضاعت فرصتها إضطررت لدفنها على مسافه أبعد على الشاطئ
    Yazı turayı kaybetti. Kumsalın daha aşağılarına gömmek zorunda kaldım. Open Subtitles لقد أضاعت فرصتها إضطررت لدفنها على مسافه أبعد على الشاطئ
    Bu öğleden sonraki işimiz için bir konferansın zamanını değiştirmek zorunda kaldım. Open Subtitles كان عليّ اعادة ترتيب اجتماع دعوة بسبب ما سنقوم به هذا المساء
    Gidecek kişi sayısını azaltmak zorunda kaldım ve sen gelemiyorsun. Open Subtitles كان عليّ أن أُخفّض عدد الطلاب المسافرين وتوجّب حذف اسمك
    Eğer dün giydiğin iğrenç kürklü kıyafetini kastediyorsan bundan dolayı eziyet çeken benim çünkü onu görmek zorunda kaldım. Open Subtitles إن كنتِ تقصدين سترة الفرو القبيحة التي ارتديتِها يوم أمس، فأنا الشخص الوحيد الذي عانى لأنني اضطررتُ للنظر إليها.
    Onu aşağıya atmak zorunda kaldım. — Bir melek gibi uçuyordu. Open Subtitles اضطررت أن أرميه خارجاً لقد طار مثل الملائكة
    İnan bana bunlara elini sürmek istemezsin. Tüm filtrasyon sistemini sökmek zorunda kaldım. Open Subtitles ثقي بي، لا تودّين الانخراط في هذا، لقد اضطررت لتفكيك نظام الترشيح برمّته.
    Şimdi 30,000 yen biriktirmek için ter dökmek zorunda kaldım. Open Subtitles والآن عليّ أن أبيع دمي فقط لكي أقبض 30.000 ين
    Randevu almak için Shawn'ın ismini vermek zorunda kaldım, ama beni kabul ettiler. Open Subtitles كان لا بُدَّ أنْ أُذكر إسمَ شون للحُصُول على موعد ، لَكنَّهم أَخذوني
    Ama kim olduğunu öğrenemeden onu vurmak zorunda kaldım. Open Subtitles ولكن إضطررتُ لإطلاق النار عليه قبل أن أعرف من كان
    O ve ahmak kafa arasında. Ben de kapatmak zorunda kaldım. Open Subtitles هو وذلك الأحمق ذو العين المائلة لذا اضطررت إلى إيقاف اللعب
    Bu arada oyuna dönmek zorunda kaldım. Dan, dan, dan, 400 kaybederim. Open Subtitles كان يجب أن أعود إلى اللعب ثم خسرت 400 دولار فجأة
    2010 yılında, artık bu verileri açıklamamaya karar verdiler. Bu yüzden çeşitli kaynakları baz alarak tahmin etmek zorunda kaldım. TED وفي العام 2010 قرروا أنهم لن يعلنوا عن هذه البيانات بعدها، ولذلك اضطريت للقيام ببعض التقديرات معتمداً على مصادر مختلفة.
    Kardeşime kıyafet almak için düğün bütçemden 30.000 dolar kesmek zorunda kaldım. Open Subtitles توجب عليّ نزع 30 ألف دولار من ميزانية زفافي لأشتري لأختي فستانا
    Kumar borçları yüzünden intihar etti. Ben ödemek zorunda kaldım hepsini. Open Subtitles قتل نفسه بسبب ديون القمار واضطررتُ أنا لسدادهم
    Arabadan inmek zorunda kaldım ve bir kilometre boyunca topuklu ayakkabıyla yürüdüm. Open Subtitles لذا فاضطررت للخروج من السيارة و السير بالكعب العالي لأكثر من ميل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد