ويكيبيديا

    "zorunlu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إلزامي
        
    • إلزامية
        
    • إجباري
        
    • إجبارية
        
    • الإجباري
        
    • الإلزامية
        
    • اجباري
        
    • الزامي
        
    • الإلزامي
        
    • إلزاميّ
        
    • الزامية
        
    • الضرورة
        
    • إلزامياً
        
    • إجبارياً
        
    • اضطراري
        
    General O'Neill her SGC personelinin zorunlu olarak fiziksel taramadan geçmesini istedi. Open Subtitles جنرال أونيل , أمر بشكل إلزامي لجميع موظفي بوابة النجوم الفحوصات الطبية
    Öncelikle, katkının zorunlu olduğuna dair olan yanılgıyı düzeltmek isterim. Open Subtitles بدايةً أريد أن أزيل إشاعة بأن هناك تبرّع إلزامي الليلة
    Bu silah azılı bir suçlu tarafından illegal yollarla, geçmiş kayıtlarının zorunlu olmadığı bir silah fuarından satın alındı. Open Subtitles هذا السلاح تم الحصول عليه بطريقة غير شرعية من مجرم مهني في معرض الأسلحة حيث الفحوصات الخلفية غير إلزامية
    Sokaktaki her polis yelek giyecek. zorunlu! Open Subtitles كل شرطي في الشارع يرتدي واقي الرصاص إجباري
    Bir diğer ırksal savaş, daha fazla yer değiştirme sürülen yığınlar, zorunlu göçler. Open Subtitles حرب عرقية جديدة المزيد من المهجرين قسراً ترحيل جماعى هجرة إجبارية
    Siyahların akciğer kapasiteleri, beyazlardan az olduğu için zorunlu çalışmanın onlara iyi geldiğini açıkladı. TED وادعى أنه وبسبب صغر سعة رئة السود عن سعتها عند البيض، فإن العمل الإجباري كان جيداً بالنسبة لهم.
    Eğer kurtarma vardiyası zorunlu değilse, biz burada kalırız. Open Subtitles إذا كان تغيير الإغاثة ليس إلزامي .. سنبقى هنا. سنأتي لنحصل على تجهيزاتنا.
    Bununla beraber, bazı insanlar var ki, onların erkek olanlarına, satirasis, kadın olanlarına nemfomanyak denir, bu işi zorunlu olarak yaparlar ve zevk almazlar... Open Subtitles ولكن، هناك بعض النـّاس يسمـّون بالعاهرين عند الرجال والعاهرات عند النـساء يقومون بهذا العمل بشكل إلزامي وبدون أي متعة
    Şirket başkanı 65.yıldönümünde zorunlu olarak, emekli edilerek fahri başkan ilan edilecektir. Open Subtitles تقاعد إلزامي حال بلوغ سن الخامسة والستين وستكون عندها الرئيس ولكن بمسمى شرفى يمكنك حضور جميع الاجتماعات
    Raporlara ek olarak tüm devlet memurlarına zorunlu olarak uygulanan uyuşturucu testinin de raporları var. Open Subtitles مُتضمِنةً فحص المُخدرات الذي أقرَّيتُهُ أنا كإجراءٍ إلزامي لكُل موظفي الولاية
    Belki de konferanslarımın zorunlu olduğunu unuttunuz. Open Subtitles أَو لَرُبَّمَا نَسيتَ ذلك مؤتمراتي إلزامية.
    Pruvada olması gereken hiçbir zorunlu tescil işareti yok. Open Subtitles لا علامات تسجيل إلزامية على مقدمة السفينة
    Sen hiç, çevrendeki kimselerin zorunlu ihtiyaçlarını temin etmek için gereksiz eşyalarını sattığını görmedin mi? Open Subtitles هل خطر لك أبدا بأنه ليس كل شخص عنده حاجة إلزامية للتصنيف و التنظيم و التقسيم العالم كله حولهم هكذا؟
    Bazı insanlarda depresyon bir çeşit zorunlu içe vurumdur. Open Subtitles بالنسبة لبعض الناس الإحباط شكل إجباري للإنطواء الذاتي
    Sabah dokuzdan öğle yemeğine kadar avluya çıkmak zorunlu. Open Subtitles خروجهم للباحة أمر إجباري من التاسعة صباحاً إلى وقت الغذاء
    Ben senin küçük oyununda yokum. Yarından itibaren zorunlu koro çalışması! Open Subtitles لن ألعب لعبتك التافهة اعتباراً من الغد، تمارين جوقة إجبارية
    Kaçınız iş sözleşmelerinizde zorunlu uzlaşma kuralı olup olmadığını biliyorsunuz? TED كم منكم هنا يعرف إن كانت توجد مادة التحكيم الإجباري ام لا في عقد توظيفكم؟
    zorunlu yer değişiminizi kolaylaştırmak için... yer çekimini geçici bir süre kaldırıyoruz. Open Subtitles الآن سوف نوقف جاذبيتكم مؤقتاً لكي نجعل من حياتكم الإلزامية تنتقل بسهولة.
    10 dakikalık ziyaret için ortalama 3 saat bekleme, soyunup zorunlu aranma. Open Subtitles تنتظر ما معدله 3 ساعات لزيارة مدتها 10 دقائق فحص جسدي اجباري كامل
    Biz de zorunlu olarak senin insafına kaldık. Yoksa şehir inşaa etmek gibi bir niyetmiz yok. Open Subtitles اصبح الزامي ان نتعامل معك والا لن نستطيع البدء في البناء وسط المدينة
    Geçen Cuma saat 13:00'teki zorunlu toplantıya gelmediğinden beri çok garip davranmaya başlamış. Open Subtitles قالوا أنّها كانت تتصرّف بعصبيّة منذ تفويتها إجتماع المُوظفين الإلزامي يوم الجمعة الماضي.
    Ekibim zorunlu tüberküloz testinden geçirilecekmiş. Open Subtitles يجب أن يخضعَ موظّفيّ لفحصٍ إلزاميّ فوريّ للسلّ؟
    Neden matametik eğitimin bir çeşit zorunlu konu gibi bu kadar önemli bir parçası? TED ولماذا الرياضيات يعد من اهم الاجزاء في التعليم وهو مادة الزامية في كل المناهج التعليمية
    Doktorlar onu zorunlu olarak yarattığına inanıyor. Open Subtitles يشعر الأطباء أنك خلقت هذه الشخصية بدافع الضرورة.
    İşverenlerin çalışanları ile bu konuşmaları yapmaları zorunlu olmalı. TED يجب أن يكون إلزامياً على المدراء عمل هذه المحادثات مع موظفيهم.
    Ve bu yüzden ben bu formları imzalayana kadar zorunlu kalmaya devam ediyor. Open Subtitles وهذا سبب بقائه إجبارياً حتى أوقع وأرفع هذا التقرير
    Amerikalılar her tutuklu getirdiğinde adı "zorunlu iniş" oluyor. Open Subtitles في كل مرة تهبط الطائرة يكون هبوط اضطراري

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد