"آخذه إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • götürmem
        
    • götürmek
        
    • götürmemi
        
    • götürürüm
        
    • götürmeliyim
        
    • götürebileceğim
        
    • götürüp
        
    Onu yedirip, giydirip iğne olması için kliniğe götürmem lazım. Open Subtitles يجب علي أن أطعمه و ألبسه و آخذه إلى العيادة لأخذ بعض الحقنات
    Adamı güvenli eve götürmem gerekiyordu ve adam yolda öldü. Open Subtitles كان يفترض أن آخذه إلى منزل آمن و... مات في الطريق
    Durum şu ki onu hastaneye ya da düşkünler evine götürmek istemiyorum. Open Subtitles العُلّة هي، انني لا أريد أن آخذه إلى مستشفى أو مصحة
    Bacakları dönmüştü. Onu bir hastaneye götürmek istedim. Open Subtitles ،سيقانه كانت ملتوية كلها أردت أن آخذه إلى مستشفى
    Sen buraya gelmeden önce Mr. Orange kendisini hastahaneye götürmemi istedi. Open Subtitles قبل أن تدخل هنا سيد اورانج كان يسألني أن آخذه إلى المستشفى
    Onu uyandırırım, kahvaltısını hazırlarım ve okula götürürüm. Open Subtitles بينما يُفترض بي أن أوقظه و أقدّم له وجبة الإفطار , و آخذه إلى المدرسة , لأنّ
    Onu asla üzgün olamayacağı bir yere götürmeliyim. Open Subtitles يجب أن آخذه إلى مكانٍ يستحيل أن يكون به حزينـاً
    Yargıça götürebileceğim bir şeyler, ne yapabileceğime bakarım. Open Subtitles شيءٌ يمكنني أن آخذه إلى . القاضي، لأرى مايمكنني فعله
    Valdaire Parşömeni'nde Yeraltı Dünyası'ndaki yırtığı kapatabilmek için Taş'ı oraya götürmem gerektiği yazıyor. Open Subtitles "لفيفة (فالدير)" ، نصّت بأنّ عليّ أنّ آخذه إلى هناك لأغلق الشقّ على العالم السفليّ.
    Onu laboratuvarıma götürmem gerekiyor. Open Subtitles يجب أن آخذه إلى مختبري لمَ سيأتي (المراقب) برجل ميّت منذ
    Artık parka götürmem! Open Subtitles لا آخذه إلى المتنزه أكثر!
    Onu Cambridge'teki laboratuarıma götürmem gerek. Open Subtitles يجب أن آخذه إلى (كامبريدج) للمختبر...
    75. maddeye göre çocuğun tehlikeli koşullar altında yaşaması dolayısıyla onu çocuk koruma hizmetlerine götürmek zorundayım. Open Subtitles ...الفقرة 75 تقول، بما أن صغيرك يعيش في خطر سوف آخذه إلى مركز رعاية الأطفال
    Onu eve götürmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن آخذه إلى البيت
    Onu artık eve götürmek istiyorum. Open Subtitles أريد حقاً أن آخذه إلى المنزل
    Sen buraya gelmeden önce Mr. Orange... kendisini hastaneye götürmemi istedi. Open Subtitles قبل أن تدخل هنا سيد اورانج كان يسألني أن آخذه إلى المستشفى
    Avukat tutma hakkına sahipsiniz. Karakola götürmemi istediğin zarf... Open Subtitles هذا الظرف البنى الذى اجبرتينى ان آخذه إلى قسم الشرطة
    Bulls maçına götürürüm belki. Open Subtitles ربما قد آخذه إلى تلك لعبة الثور.
    O savaşta öldü ve onu Valhalla'daki Einherjar'a götürmeliyim. Open Subtitles و يجب علي أن آخذه إلى إنهرجار في فالهالا
    Onun serbest bırakılmasını istiyorum böylece onu hastaneye götürebileceğim, sanırım bebeğin durumunu kendi gözleriyle görürse neden destek ünitesinden çıkartmak istediklerini anlayacaktır. Open Subtitles اسمع, كل ما اريده هو أن آخذه إلى المشفى لأني أعتقد بأنه عندما يرى حالة الطفل، سيتفهم السبب الذي يدفعهم لنزع الأجهزة عنه.
    Hiç birşey yapmamıştım, Onu Disney World'e götürüp Playstation falan almamıştım. TED لم أكن قد فعلت أي شيء , لم آخذه إلى عالم ديزني أو اشتري له بلاي ستيشن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more