"آخرِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka bir
        
    • başkasının
        
    Bu sabahın ilk saatlerinde başka bir koya bakmaya gittim ve suda bir yetişkinle oynayan iki küçük yavru buldum. Open Subtitles ذهبتُ لأستطلع في خليج صغيرِ آخرِ في هذا الصباح الباكر و وجدتُ جروين صغيرين يلعبان في الماء مع بالغِ واحد.
    Hayır, başka bir doktora gittim ve memnun kalmadım, Dr. Hill. Open Subtitles لا لا أنا كُنْتُ مع طبيبِ آخرِ وهو مش كويس دّكتور هيلل
    Elimden gelse onu başka bir yaratığa dönüştürürdüm. Bazı canavarlar Öküzle başa çıkmak için çok basit kalır. Open Subtitles إذا إستطعت أَنَّ أُغيّرُها إلى مخلوقِ آخرِ لكن وحوش أرذل من هذا الثور لن ينخدعوا بذلك
    Sen başkasının teşhisini kabul etmeyen doktorsun. Open Subtitles أنت الطلقةَ الحارةَ التي لَنْ تَقْبلَ تشخيص أي شخص آخرِ.
    Aniden başkasının yaşamı hakkında her şeyi biliyorum. Open Subtitles أَعْرفُ كُلّ شيءَ فجأة حول حياةِ شخص آخرِ.
    Önümüzdeki hafta, başka bir şovda vurulacak. Open Subtitles الإسبوع القادم، هَيُصبحُ مضروب في فيلم آخرِ.
    Seni iyileştirmek için hastanenin başka bir yerine götürüyoruz. Open Subtitles نحن نَأْخذُك إلى جزءِ آخرِ من المستشفى لجَعْلك أفضلِ
    Şahane, sonunda doğru adamla karşılaştım ama o başka bir gezegenden! Open Subtitles عظيم، أُقابلُ الرجلَ الصحيحَ وهو مِنْ كوكبِ آخرِ
    Tıpkı içki içmeyi bıraktığı ve başka bir partide sarhoş olduğu gibi. Open Subtitles مثل الوقت الذي تَركتْ يَشْربَ ويَغمي في آخرِ إحدى تلك الأطرافِ.
    Ve annemi o gün başka bir adamla yakalamıştı. Open Subtitles وَجدَها في السريرِ مَع رجلِ آخرِ مفيش حد تَكلّمَ أبداً حول ذلك
    Belki cam, bu otoparktaki başka bir araca aittir. Open Subtitles حَسناً، لَرُبَّمَا الزجاج جاءَ مِنْ آخرِ زجاجة أمامية في هذه القطعةِ.
    başka bir eve gitmek için umurumda değil. Open Subtitles أنا لا أَهتمُّ بذِهاب إلى البيت إلى آخرِ.
    başka bir galaksideki başka bir gezegene gidiyorum yıldızgeçidi dediğimiz bir cihazın yardımıyla. Open Subtitles انا ذاهبة الى كوكب آخرِ في مجرة أخرى بواسطة أداة تسمى ستارجات.
    O ya başka bir yüzyıldan kalma ya da başka bir gezegenden geldi. Open Subtitles حَسناً، هو أمّا مِنْ آخرِ قرن أَو كوكب آخر.
    başka bir hapiste öleyim diye diğerinden kaçmadım. Open Subtitles لَمْ أَرْفضْ سجنَ واحد لكى يُمْكِنُنى أَنْ أَمُوتَ في آخرِ
    Sonra 11 Eylül'ü yarattılar, ki bu da başka bir yalandı. Open Subtitles وبعد ذلك يَذْهبونَ إلى يَعملونَ إيران. وهو كذلك شيء الذي يُؤدّي إلى آخرِ، الإداء إلى الآخر، يُؤدّي إلى آخرِ.
    Kocanı başka bir kadınla paylaşmak seni zavallı yapar. Open Subtitles يَتشاركُ بزوجكَ مع آخرِ الإمرأة تَجْعلُك مثيرة للشفقة جداً.
    Tanrım, bir başkasının tuvaletini nasıl temizlersin anlamıyorum. Open Subtitles يا الاهى، أنا لا أَفْهمُ كَيف يمكنك تنظّيفْ مرحاضَ شخص آخرِ.
    Hawaii'de olmak yerine başkasının artığını temizlemek istemediğimi biliyorsun. Open Subtitles متاكد ابي أنك تحبُّ التَنظيف فضلات شخص آخرِ في. آر في بدلاً ان تكون في هاواي.
    Kim başkasının evine gidip her gördüğü şeyi içer ki? Open Subtitles من يَذْهبُ إلى شقّةِ شخص آخرِ وياخذ اي شيئ؟
    Merak etme, Kenickie. başkasının hatasıydı. Open Subtitles لاتقلق حوله كَانَ خطأَ شخص آخرِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more