Ayrıca, Yapacak başka bir şey bulamadım. | Open Subtitles | الاهتمام بالناس, ياله من ضعف, صحيح؟ بالإضافة إلى أنه ليس لدي شيء آخر لأفعله. |
Sadece ziyarete. Yapacak başka işim yoktu. | Open Subtitles | . مجرد زيارة ليس لديّ شيء آخر لأفعله |
Yani, galiba Yapacak başka bir işim yok. | Open Subtitles | أقصد, لا أظن أن لدي أي شيء آخر لأفعله |
Sanırım yapacak bir şeyler bulmalıyım. | Open Subtitles | حسنا، أظنني مضطر أن أعثر على شيء آخر لأفعله |
Öyle yapıyorum çünkü Başka yapacak hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أفعل ذلك لأنه لا يوجد شيء آخر لأفعله. |
- Evet, ne fark eder ki? Vardiyam bitti ve Yapacak başka bir şeyim yok. | Open Subtitles | انتهت نوبتي وليس لدي شيءٌ آخر لأفعله. |
Sanki Yapacak başka işim var da. | Open Subtitles | كما لو أنه ليس لدي شيء آخر لأفعله |
Sanki Yapacak başka işim yokmuş gibi. | Open Subtitles | ليس وكأن لدي أي شيء آخر لأفعله. |
Belki de Yapacak başka bir şey bulmalıyım. | Open Subtitles | ربما يجدر بي إيجاد شيء آخر لأفعله |
Yapacak başka bir şeyim yoktu. | Open Subtitles | لم يكن امامى شئ آخر لأفعله |
Yapacak başka bir şey bulurum. | Open Subtitles | سوف أجد شيئاً آخر لأفعله. |
Yapacak başka bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | ليس بيدي شيء آخر لأفعله |
Yapacak başka bir işim yok. | Open Subtitles | ليس لدي شيء آخر لأفعله |
Başka yapacak bir şey bulamadım. | Open Subtitles | لم أجد شيء آخر لأفعله. |