"آخر لكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    • bir
        
    • Başka
        
    Silâh Başka şeylere sebep oluyormuş gerçi ama avukatım şartlı tahliye alabileceğimizi söyledi. Open Subtitles العبث بالأدلة أمر آخر لكن النائب سيعمل على التوصّل إلى إتفاق لمراقبة السلوك
    Başka birşey hakkında konuşmak zor, ama seninle Pilgrim hakkında konuşmam lazım. Open Subtitles ومن الصعب التفكير بأي شئ آخر لكن علي أتكلّمَ معك حول بيلغريم
    bir başkası hakkında konuşuyorduk ama senin taleplerini yanıtlamak için ara verebiliriz Gerard. Open Subtitles نحن نتحدث عن شيء آخر لكن يمكننا التوقف كي نعالج مشاكلك يا جيرارد
    Yine mitolojik bir bağlantı ama adamın kim olduğunu söylemiyor. Open Subtitles إرتباط أسطوري آخر لكن لا شيء يخبرنا من هذا الرجل
    Demek ki para Başka bir yere saklanmıştı, ama nereye? Open Subtitles لذا كان المال مخبئاً بمكان آخر , لكن أين ؟
    Silâh Başka şeylere sebep oluyormuş gerçi ama avukatım şartlı tahliye alabileceğimizi söyledi. Open Subtitles العبث بالأدلة أمر آخر لكن النائب سيعمل على التوصّل إلى إتفاق لمراقبة السلوك
    Boş iddialar Başka yerlerde inandırıcı olabilir, ama burada değil. Open Subtitles الإدعاءات الفارغة قد تُجدي في مكان آخر لكن ليس هنا.
    Ben de eğlencenize dahil olabilirim ama bu sene Erkeklerin Rehberlikçisi benim. Open Subtitles ويمكنني الصراخ كأي شخص آخر. لكن هذه السنة, أنا مدير مجلس الأولاد,
    bir kahraman daha lazım değil diyorlar ama geçmiş olsun. Open Subtitles يقول الناس لا نريد بطلاً آخر, لكن لدينا واحداً الآن.
    Ben de seni her şeyden çok seviyorum ama bizden çok daha önemli. Open Subtitles وأنا أحبك أكثر من أى شيء آخر لكن هذا الأمر أكبر منا جميعاً
    derler. Çocuk ilgisini çoktan yitirmiştir ve Başka bir şeyle uğraşıyordur, ama baba kaleler yapar sadece. TED الطفل فقد الإثارة و بدأ يلعب بشيء آخر. لكن الأب وحده يصنع القصور.
    Ya öyle bir şey hiç yoktur, ya da o Başka bir şeydir, bir bilgisayar programı ya da Başka saçma bir şey, ama hiç bir şekilde bilimin bir parçası değil. TED إما الوعي ليس له وجود أو هو شيء آخر كبرنامج كمبيوتر أو شيء تافه آخر لكن في كل الأحوال الوعي ليس جزءاً من العلم
    Onları her zaman Başka bir şeyin yerini tutar gibi kullanırız ama asla gerçek değiller. TED دائمًا ما تستخدم كعنصر نائب عن شيء آخر لكن لا تكون أبدًا الشيء الحقيقي.
    Şekli farklıdır ama bunun dışında aynı temel sıralama söz konusudur. TED أليس كذلك؟ لها شكل آخر, لكن فيما عدا ذلك لها نفس المحدودية الأساسية.
    Petrol endüstrisi mühendislik ve finans ve diğer her şeyden oluşan dev bir ahtapot gibidir, ama biz onu çok ahlaklı yönlerden ele alırız. TED صناعة النفط هي كأخطبوط عملاق من الهندسة و التمويل و كل شيء آخر لكن نحن في الحقيقة نراه من الناحية الأخلاقية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more