İstediğin kişi olamadığım ve bana bakmana gerek olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني لست تلك الإنسانة ولا أريدكِ أن تعتني بي |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. Başka ne yapacağımı bilemedim. | Open Subtitles | آسفة لأني كذبت عليك لم أكن أعرف ما عليّ فعله |
Yeterince ziyaretine gelmediğim için üzgünüm. Meşgul sayılırdım, bilirsin. | Open Subtitles | آسفة لأني لم أزركِ بكثير لقد كنت مشغولة نوعاً ما |
Seni getirttiğim için özür dilerim. Hâlâ hasta olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني أجبرتك على الحضور على الرغم من مرضك |
Tamam, dün sana bağırdığım için özür dilerim. Oldu mu şimdi? | Open Subtitles | حسناً، أنا آسفة لأني صرخت فيكِ أمس هل أنت راضية الآن؟ |
- Kendi kendime içeri girdiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني سمحت لنفسي بالدخول هكذا أنظري لهذا |
Seni böyle aradığım için üzgünüm ama başka kimi arayacağımı bilemedim. | Open Subtitles | أنه أنا.. آسفة لأني اتصلت بك بهذه الطريقة ولكن لا أعرف أحد آخر أتصل به |
Hey. Çabuk gelemediğim için üzgünüm ama biliyorsun arabayla geliyorum. | Open Subtitles | مرحباً، آسفة لأني لم أستطع الوصول إلى هنا أسرع، كان يجب أن أقود |
Bunlarla kafanı şişirdiğim için üzgünüm ama bizi gördüğünde o kadar utandım ki. | Open Subtitles | آسفة لأني أزعجك بكل هذا و لكني كنت اشعر بالإذلال حين رأيتنا |
Bunu sorduğum için üzgünüm ama kaçışmanın yaşandığı akşam siz de ekstasi almış mıydınız? | Open Subtitles | أنا آسفة لأني سأسألك هذا هل تركت عقار النشوة في ليلة التدافع ؟ |
Bütün gün televizyon karşısında oturmadığım domuz derisi* yemeyip kendimi kirletmediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | و آسفة لأني لم أجلس أمام التلفاز كل يوم أكل حلقات لحم الخنزير وأصاب بالبدانة فحسب |
Bizi ileri taşımaya çalıştığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأني أحاول جعل وضعنا يتقدم نحو الأمام. |
Daha fazla esrar molası vermemiş olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | آسفة لأني لم أقم بأخد المزيد من الإستراحات لتدخين الحشيش، |
Hepinizi bu işe karıştırdığım için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني جعلتكم تمرون من خلال كل ذلك |
Bu gece yetişemediğim için üzgünüm. Fakat yarın görüşeceğiz. | Open Subtitles | وأنا آسفة لأني غبت عنك الليلة لكني سأراكِ غدًا |
Las Vegas'a gelemediğim için... özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني لم أستطع الانضمام الأخوات في لاس فيغاس |
Bu kadar geç aradığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني استغرقت وقتاً طويلاً نحن منهمكون بالعمل.. |
Seni üzdüğüm için özür dilerim. Sadece kendimi çok kötü hissettim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأني صرخت عليك، فقد شعرت بالإنزعاج وحسب |
Yemeğini aldığım için özür dilerim. Dün sabah kahvaltıdan beri bir şey yemedim. | Open Subtitles | آسفة لأني أكلت من طعامك ولكني لم أتناول شيء منذ فطور البارحة |
-Sana inek dediğim için kusura bakma. | Open Subtitles | آسفة لأني ناديتك بالمغفل alfoulad: ترجمة |
Olmamı istediğin o harikulade kadın olamadığım için çok üzgünüm! | Open Subtitles | آسفة لأني لست المرأة الشابة الكاملة التي أردتني أن أكون. |
Eğer haklıysan ve eğer tekrar karşılaşırsak, ...arkadaş olduğumuz içindir.Şimdi Eun Gyu ile birlikte olduğum için üzgün olsam bile... | Open Subtitles | إذا كنت صادق وإذا التقيتنا مرة أخرى هذا لأننا كنا أصدقاء ،، بالرغم من ذلك أنا آسفة لأني مع يون جايو الآن. |