Umarım öyledir. Çünkü o yalanın kokusunu almakta çok yeteneklidir. | Open Subtitles | أنا آمل ذلك لأن لديه الموهبة لتحري الكذب |
Umarım öyledir, çünkü eski meseleleri açmaktan hiçbir yarar gelmez, değil mi? | Open Subtitles | آمل ذلك لأنه لا ينفع إنتشال العظام القديمة أليس كذلك ؟ |
- Umarım öyledir. Her zaman olabileceğimi söylediğin adam olmak istedim. | Open Subtitles | آمل ذلك , أودّ أن أكون المرء الذي أخبرتِني دائمًا أن بوسعي غُدوّه |
Öyle umuyorum. Aksi halde diğer ilgilenen taraflara ulaşmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | آمل ذلك, وإلا اضطررت إلى التواصل، مع أطراف آخرى مهتمة بالأمر. |
Öyle umuyorum. Aksi halde diğer ilgilenen taraflara ulaşmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | آمل ذلك, وإلا اضطررت إلى التواصل، مع أطراف آخرى مهتمة بالأمر. |
- Umarım, yoksa canımı okurlar. | Open Subtitles | بالطبع آمل ذلك والا سأكون مضطراً بصورة سيئة على سحب كلامي |
Umarım öyle değildir. Buna konuya geri döneceğim. | TED | لا آمل ذلك. سأعود إلى هذه النقطة لاحقا. |
Umarım öyledir. Çünkü bu işe bir şekilde bulaştıysanız annenin davası gerçekten zarar görecek. | Open Subtitles | آمل ذلك ، لأنكم يا فتيات إن كنتم متورطين بأي شكل فهذا بالفعل سيضر قضية والدتك |
Umarım öyledir. Burdaki müdüre mektup göndermiştim. | Open Subtitles | حسناً، آمل ذلك لقد أرسلت خطاباً إلى المشرف هنا |
O kasaba ona çok iyi bakmış, yani Umarım öyledir. | Open Subtitles | في تلك المدينة يهتمون به حقا لذلك آمل ذلك |
Umarım öyledir. Lütfen oturun. İşte, iyi gidiyorsun. | TED | آمل ذلك. اجلس من فضلك. أحسنت أداءً |
- Umarım öyledir. | Open Subtitles | - بالتفكير في نهود أمك, هل هذه كذبه؟ - آمل ذلك |
Umarım öyledir çünkü çoktan numaramı yazdım. | Open Subtitles | آمل ذلك لأنني دونت رقمي بالفعل |
Ben de Öyle umuyorum. Çünkü bunu sana hiç yaptı mı? | Open Subtitles | آمل ذلك ، لأن المسكين لم يفعل لك شيء مطلقا |
Bende Öyle umuyorum, Amerika en çok çevre kirliliği yaratan ülke ve en azından katkıda bulunmak için... | Open Subtitles | آمل ذلك بكل تأكيد عندما تنتشر هذه السيارات ستتلاشى همومك |
- Öyle umuyorum. - Başka bir şey olmadığına eminsin, değil mi? | Open Subtitles | أنا آمل ذلك , هل أنت واثق أنه لا شيء أكثر من ذلك? |
En azından Öyle umuyorum. Yoksa ikimizin de başı belada demektir. | Open Subtitles | حسناً , على الأقل آمل ذلك و إلا سنكون جميعاًُ في ورطة |
- Niye geldiğini biliyorum. - Öyle umuyorum. | Open Subtitles | أنا أعرِفُ لماذا أنت هنا عليّ أن آمل ذلك |
- Umarım, yoksa canımı okurlar. | Open Subtitles | بالطبع آمل ذلك والا سأكون مضطراً بصورة سيئة على سحب كلامي |
- Umarım başını belaya sokmamışımdır. | Open Subtitles | آمل ألا أكون قد تسببت لها بمتاعب آمل ذلك |
Umarım öyle olur. Bayanlar nereye gidiyormuş bakalım? | Open Subtitles | ـ حسنا، آمل ذلك إلى أين تذهبان أيتها السيدتين ؟ |
Bu konuyu ele alacağız. Çözeceğiz inşallah. | Open Subtitles | سنعد شيئاً آخر، آمل ذلك |
Evet. Öyle umarım. | Open Subtitles | . أجل ، أنا آمل ذلك |