umarım yanında yedek kıyafet getirmişsindir çünkü balıklama çöpe gidiyorsun. | Open Subtitles | من فضلك، أنا آمل فقط أنك أحضرت مزيداً من الملابس |
umarım Reuben, beyaz halılarla veya döşemelerle kaplı bir odada değildir. | Open Subtitles | آمل فقط ألا يكون روبن متواجدا في غرفة فيها سجاد أبيض |
Gantry...patronun kim olduğuyla ilgili bir şüphen yoktur umarım. | Open Subtitles | جانتري، آمل فقط ليس لديك أي أفكار حول من هو الرئيس |
Tek umudum yönümüzü değiştirmek için geç kalmış olmamamız. | Open Subtitles | آمل فقط أن الأوان لم يفت لتعديل منحى الأحداث |
Tek umudum, söylediklerimin birazının bile aklında kalmış olması. Anlamıyorum. Neden kalmasın ki? | Open Subtitles | آمل فقط أن يكون قد استوعب قليلاً ممّا قلته - لا أفهم، ولماذا لا يفعل؟ |
Umuyorum ki annemin küçük yardımcıları bunlar hiç yaşanmamış gibi hissetmemi sağlayacak. | Open Subtitles | آمل فقط أن مساعدي والدتي سيجعلونني أشعر كأنَ هذا لم يحدث ابداً |
Bir fincan kahve umuyordum. Kapattığınızı fark etmemişim. | Open Subtitles | كنت آمل فقط لشرب فنجان من القهوة لم اكن ادرك انك تغلقين المحل |
umarım evimizin her zaman bu halde olmadığını anlamışsınızdır. | Open Subtitles | آمل فقط أن تدرك أن منزلنا لا يبدو هكذا دائما |
umarım sen de beni takdir ediyorsundur. | Open Subtitles | أنا اقدر كل شيء تفعلينه انا اقدر أنا آمل فقط ألا تعتبريني شيئاً بديهياً فقط |
umarım hep böyle konuşabiliriz. | Open Subtitles | آمل فقط أن نتمكن من التحدث دائما مثل هذا. |
Yani umarım, henüz göremediklerinden dolayı... hayal kırıklığına uğramamışsındır. | Open Subtitles | أقصد آمل فقط انت لم يخب ظنك من الذي تراه |
umarım bugünden itibaren... belki... geçmişteki tatsızlıkları unutup, yeniden başlarız... | Open Subtitles | أنا آمل فقط أنه من الآن فصاعداً يمكننا أن نكون فقط أن نبدأ صفحة جديدة و أن نبدأ من جديد |
umarım fareler onu yemeden önce ölmüştür. | Open Subtitles | آمل فقط بأنها كانت ميتة قبل وصول الجرذان إليها |
umarım şirketimi kurtarmak için çok geç değildir. | Open Subtitles | آمل فقط أن الوقت لم يتأخر للحفاظ على شركتى |
umarım, malafat nakli gerekmez, aynı tip olduğumuzu sanmıyorum. | Open Subtitles | آمل فقط أن لا يحتاج إلى زراعة لأنني لا اعتقد بأننا من نفس النوع |
Tek umudum, Burt Hummel'a bir dua olarak bu şarkıyı duyması ve onu aramıza geri döndürmesi. | Open Subtitles | آمل فقط أن الرب يسمع هذه (الأغنية كدعاء لـ(بورت هوميل ويقرر أن يعيده لنا |
Önümüzdeki bir kaç gün içinde, bunların üstesinden gelebileceğimizi Umuyorum. | Open Subtitles | آمل فقط أن نقدر علي الضبط ثانية في خلال الأيام القليلة القادمة |
Geri kalanını iki hafta içinde ödememe izin verirsin diye Umuyorum. | Open Subtitles | انا كنت آمل فقط أنه يمكني دفع الباقي بعد أسبوعين؟ |
Sadece çok fazla reklamımız olmayacağını Umuyorum. | Open Subtitles | آمل فقط انها لن تكون سوى دعاية أكثر من اللازم |
Ama sonra sadece bana bulaşmamasını umuyordum. | Open Subtitles | لكن عندها كنت آمل فقط أن تتوقف عن الإعتداء علي |