Biri onun üzerine atmış. Muhtemelen Isaak. Böylece dosya kapanacak ve yollarına bakabileceklerdi. | Open Subtitles | هناك من دفعه إلى فعل ذلك، وقد يكون (آيزك) لتنهوا القضيّة وتتجاوزوا الأمر |
Ama Isaak Sirko, kendisini Kolombiyalı cinayetlerle ilişkilendiren delili ortadan kaldırmanı istiyor. | Open Subtitles | لكنّ (آيزك سِركو) يريدكَ أن تضيّع دليل الدم الذي يربطه بجرائم الكولومبيّين |
Isaak Sirko'ya karşı kullanacağımız en ehemmiyetli delil nasıl olur da uçup gider? | Open Subtitles | كيف لأهمّ دليل ضدّ (آيزك سِركو) أن يختفي من مركز الشرطة الخاصّ بنا؟ |
İletişim, Isaac için zordu ve bu yüzden bilmesi gereken şeyi öğrenmek için geçici bir çözüm buldu. | TED | التواصل كان صعباً على آيزك و لذلك وجد حلاً لأكتشاف ما هو في حاجة إلى معرفته. |
Isaac, bu bittiğinde derin kafandan yüzülecek. | Open Subtitles | آيزك عندما ينتهي هذا, سأقطع الجلد عن وجهك |
Isaac öldürüldükten sonra Bianca Cape Flats'te kalmak için bir sebep göremedi. | Open Subtitles | بعدما قُتل "آيزك" لم تعد "بيانكا" ترى أي خير في "كيب فلاتس". |
Amerika'dan gelen özel bir misafirimizi takdim etmek istiyorum. Baylar bayanlar, şu sıralar Avustralya'da turnede olan Bay lsaac Stern. | Open Subtitles | حالياً في جولة في أستراليا السيد (آيزك سترن) |
Ama Isaak Sirko, kendisini Kolombiyalı cinayetlerle ilişkilendiren delili ortadan kaldırmanı istiyor. | Open Subtitles | "لكنّ (آيزك سركو) يريدكَ أن تضيّع الدليل الذي يربطه بجرائم قتل الكولمبيّين" |
Onlar için hazırlayayım. O kanıt Isaak'ı çok uzun zaman içeride tutacak. | Open Subtitles | سأجهّزها لهم، يجب أن يتسبّب ذلك الدليل في سجن (آيزك) زمنًا طويلًا |
Isaak sonuçta onun da sorunu. | Open Subtitles | " آيزك " بحد أقصى مشكلته أصلاَ |
Isaak sıradan bir kiralik katil değil. Patron o. | Open Subtitles | "ليس (آيزك) قاتلًا مأجورًا عاديًّا، إنّه رئيس" |
Isaak'ı öldürmek birçok Koshka'yı çileden çıkarır fakat birçok Kolombiyalı'yı da çok mutlu eder. | Open Subtitles | "قتل (آيزك) سيغضب الكثيرين من أخويّة (كوشكا)" "ولكنّه سيُسعد الكثيرين من الكولومبيّين" |
Şehrin kötü tarafına hoş geldin, Isaak. | Open Subtitles | "أهلًا بكَ في الطرف الخطأ من المدينة يا (آيزك)" |
Ama buralı olmayan Isaak'in bundan haberi yok. | Open Subtitles | "لكنّ (آيزك)، لكونه من خارج المدينة، لن يعرف أيًّا من ذلك" |
O çıkarcı herifler sadece kendilerini düşünür, Isaac. | Open Subtitles | هولاء الحمقي لا يساعدون الا أنفسم, آيزك |
Isaac'e mesaj attım gelebileceğimizi söyledi ama 10 dakika sonra gidecekmiş bir de ta 79. ve 3. sokağın oradaymış. | Open Subtitles | تحدثت إلى "آيزك" وقال بأننا نستطيع الحصول على البعض ولكنه سيغادر في عشر دقائق وهو في تقاطع الـ 79 والـ 3 |
Oğlum Isaac'e, 2 yaşındayken, otizm tanısı konuldu ve mutlu, neşeli, sevgi dolu, şefkatli küçük adamdı ama sözcük sayısı - o sırada hiç yoktu - iletişimsel mimikler ve kısa göz teması gibi şeylerin bakıldığı gelişimsel değerlendirme ölçümleri, onun gelişimsel düzeyinin, 9 aylık bir bebeğin gelişim düzeyinde olduğunu gösterdi. | TED | عندما كان ابني آيزك في الثانية تم تشخيصه بمرض التوحُد ولقد كان طفل سعيد و مرِح ومُحب و حنون ولكن تقييمات مقاييس النمو له ، والتي فحصت أشياء مثل عدد الكلمات و التي كانت ولا كلمة في تلك المرحلة. اشارات التواصل و الحد الادني من التواصل بالعين كل ذلك، وضع مستوى النمو لديه في سن التسع شهور |
Bana anlatmanı istiyorum, Isaac. | Open Subtitles | اريد ان اقول لك شيئا يا آيزك |
Dürüst ol, Isaac. | Open Subtitles | كن صريحا معي يا آيزك |
Zayıflıyorsun, Isaac. | Open Subtitles | انت تتلاشى يا آيزك |
Evet, lsaac. Komik çocuk. | Open Subtitles | صحيح آيزك , الشاب المضحك |
Aramızda kalsın. Ike bıraktığımı sanıyor. | Open Subtitles | هذا سرنا,لقد أخبرت "آيزك" أنى توقفت عن شربها |