Buranın gezegendeki en güvenli askeri tesis olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أنت على علم بأن هذه أأمن منشأة عسكرية على وجه الأرض |
Bizi eve Jerry getirdi. Volvo piyasadaki en güvenli arabalardan biri. | Open Subtitles | جيرى أوصلنا لهنا فأنت تعرف أن سيارته الفولفو أأمن سيارة هناك |
Baban gibi düşünüyorum. Orası bizi için en güvenli yer. | Open Subtitles | أعتقد أن والدك علي صواب , فهي أأمن مكان لنا |
Efendim, şu an için havada daha güvende olduğunuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | سدي، نعتقد أن وجودك في الجو أأمن لك الان |
Orada daha güvende olursun birkaç gün sonra orada buluşuruz | Open Subtitles | اعتقد انه ينبغى ان يكون أأمن فى الغرب الاوسط و استطيع لقأك هناك فى خلال يومين |
Karanlık ve boş bir binanın önünde oturmam sence daha mı güvenli? | Open Subtitles | وتظن أنه أأمن أن أجلس وحيدة خارجا في الظلام أمام مبنا فارغ؟ |
Bu oda şu an pek güvenli bir yer olmayabilir. | Open Subtitles | فهذه الغرفة قدْ لا تكون أأمن مكانٍ للتواجد فيه الآن |
istatistiksel olarak bakilirsa hala en güvenli ulasim yöntemi havayolu. | Open Subtitles | الكلام الأحصائى بالطبع مازال أأمن الطرق للسفر |
O sahtekar Chacha'dan daha güvenli. | Open Subtitles | أأمن من ذلك المخادع شاشا تبقى في أمان طوال الوقت |
Kendiliğinden uçuyor. En güvenli uçak. | Open Subtitles | لا أستعمل يدي، تحلق بنفسها أأمن طائرة في العالم |
Tamam, işte yukarıdayız. Burası, olabilecek en güvenli yer. | Open Subtitles | حسنا , نحن بالأعلى و هذا أأمن مكان يمكنك أن تكونى فيه |
Gümrüğün bodrum katı doğu Kanada'daki en güvenli kilittir. | Open Subtitles | القــبو فــى مصلـحـة الجمـــارك. إنه أأمن مكان فى شرق كندا. |
Daha güvenli bir yerde olamazlar. | Open Subtitles | لا يمكن لهذه البيوض أن تكون في مكان أأمن. |
Her neyse, kazadan sonra, uçmayı mümkün olan en güvenli hale getireceğime and içtim. | Open Subtitles | بأي حال , بعد الحادثه , تعهدت أن أجعل الطيران , أأمن بقدر ما يمكن |
Sistem mükemmel olmayabilir, güvenlik noktalarında karışıklıklar olabilir, ama böylesi daha güvenli. | Open Subtitles | النظام لم يكن متكاملاً , وإننى أدرك أن حواجز التفتيش ربما تسبب إزعاجات ولكننا أأمن منهم .. |
Kalbindeki sorunu bulana kadar senin için en güvenli yer burası. | Open Subtitles | حتى نعرف ما المشكلة بقلبك أأمن مكان لكِ هو هنا |
Sence etrafında ben olursam daha güvende olmaz mısın? Sana güvenmiyorum Trevor. | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنك ستكونين أأمن و أنا هنا ؟ |
Birbirlerinden ne kadar az haberdar olurlarsa o kadar güvende olurlar. | Open Subtitles | كلّما كانوا لا يعرفون بأمر بعض كان الوضع أأمن لهم |
Yine de sen buradayken toplumun daha güvende olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | رغم ذلك، فإنّي أظن عامّة البشر أأمن بوجودك هنا. |
Aşk hakkında düşündüklerimi söyleyeyim-- ben ona inanıyorum. | Open Subtitles | دعيني أخبرك رأيي بالحب أنا أأمن به |
Yapılabilecek en güvenilir şey,... sabah olmasını beklemek,... şu 'diğerleri' gelecek mi, gelmeyecek mi diye beklemek,... saldaki gözü pek dostlarımızın yardım getirmesini beklemek olmalı. | Open Subtitles | أأمن شيء هو المكوث هناـ و انتظار الصبح، و ننتظر حتى نرى إن كان هناك آخرون |
Sonuçta, bir çift için en güvenlisi bir rutin oluşturup onu takip etmektir. | Open Subtitles | في النهاية، أأمن شيء لشخصين مرتبطين هو إيجاد نظام ما والالتزام به |
Hem burası şimdi diğer ülkelerden daha güvenlidir. | Open Subtitles | لعلّ هنا أأمن من البلدان الأخرى الآن. |