"أبناءك" - Translation from Arabic to Turkish

• çocuklarını
• çocukların
• çocuklarına
• Oğullarınız
• Çocuklarının
• çocuklarından
• Oğulların
• Çocuklarınla
• çocuklarınızı

Tüm çocuklarını ele geçireceğim.
سأصطاد أبناءك الواحد تلو الآخر

Tüm çocuklarını tek tek avlayacağım.
سوف أصطاد أبناءك الواحد تلو الآخر

Sen, çocukların ve onların çocukları 100 yıI boyunca kazacaklar ve asla bulamayacaklar.
وأبناءك.. وأبناء أبناءك ستظلوا تحفرون لمدة مائة عام

Evine, eşine, çocuklarına gidiyorsun ama işi üstünden atamıyorsun.
تعود لمنزلك, إلى زوجتك و أبناءك وتعجز ان تُبعدها عنَّك

Evet, hanımefendi. Oğullarınız ve tüm...
... حسناً سيدتي ، مع أبناءك والجميع

Çocuklarının üstüne bu kadar titreyemessin, çünkü eğer öyle yaparsan... onları yataklarına gönderdiğinde yine geri gelirler.
لا يمكنك أن تدلل أبناءك لأنه كلما أخرجتهم سيعودون مرة أخرى معكم

Ve çocuklarından özgürlük umudunu alamazsın.
و لا يمكنك سرقة أمل الحرية من أبناءك

Siz asla, sen ve kibirli Oğulların bir daha asla karşıma çıkmayın.
أما أنت فلا أبدًا ولا أبناءك الخونة المتعجرفين الذين يحيكون المكائد لإلصاق العار بي

Seninle Dehra Dun'a geleceğim ve Çocuklarınla 3-4 gün geçireceğim.
سآتى معك الى دهرا دان وأقضى 3 أو 4 أيام مع أبناءك

Eğer suçlu bulunursan çocuklarını kaybedersin.
وإن ثبت أنك مذنبة فستخسرين أبناءك وبيتك

Ama anlamı olan şey çocuklarını Bay Kidkill'e emanet etmen.
لكن المنطقي أن تترك أبناءك للسيد (كيدكيل)

Buradan gideceksin ve bir daha da gelmeyeceksin ve ikimizin de çocuklarını bir daha görmeyeceksin.
ولن ترى أياً من أبناءك مجدداً

Bu yüzden, karının ve Çocuklarının nerede olduklarını biliyorum. Bunu bildiğini de biliyorum çocukların benim elimde.
لذا فأنا أعرف أين زوجتك و انت تعرف أننى أعرف ذلك و لدى أبناءك هنا

Bay Browning, çocukların durumu ne oldu efendim?
سيد براوننج .. بخصوص أبناءك يا سيدي؟

Aile kurmak için emin olduğunda çocuklarına, bizlere neler olduğunu anlat.
عندما تفعل.. تأكد أن تخبر أبناءك .بالذي حدث لنا.

Çalışıp çabalar, çocuklarına doğru olanı öğretmeye uğraşırsın ve doğru olduğuna inandıkları şeyi savundukları zaman onlarla gurur duymak istersin.
أنت تعملين وتعملين, محاولة تعليم أبناءك أن يفعلوا الشيء الصحيح، وترغبين في أن تكوني فخورة جدا بهم عندما يقفون ليدافعوا عن مايؤمنون به.

Çocuklarının tek yaptığı seni utandırmak, karın da tacının en kıymetli taşı Mode'u elinden alıyor.
أبناءك كل واحد منهم يعمل على هواه وزوجتك أخذت المود الجوهرة الأثمن في تاجك

Üstelik senin çocuklarından da...
وأنهما قد ورطا أبناءك.

Oğulların gelir. Şatafatlı saçlı karıları da gelir.
أبناءك سيحظرون أعني , مع شعور زوجاتهم الكبيره

Çocuklarınla bir Şükran Günü daha yaşamak istemiyor musun?
ألا تريدن للاحتفال بعيد شكر آخر مع أبناءك ؟

Eve gelip kendinize akşam yemeği... ..hazırlıyorsunuz, çocuklarınızı boğuyorsunuz, bir film atıyorsunuz.
وخنقت أبناءك وشاهدت فيلماً وربما تناولت شراباً