"أبناءهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocuklarını
        
    • oğullarını
        
    • çocuklarına
        
    • çocuklarının
        
    Komşularımdan, oğullarını, eşlerini, çocuklarını kaybettiklerini duydum. TED سمعت من الجيران أنهم فقدوا أبناءهم وأزواجهم وأطفالهم.
    Bütün ailem burada yaşadı, çocuklarımı burada büyüttüm ve benim çocuklarım da kendi çocuklarını burada büyütecekler, TED عائلتي كلّها عاشت هنا، وربّيت أطفالي هنا، وهم بدورهم سيُربّون أبناءهم هنا،
    Eğer bu askerler görevde ölürse eşlerini ve bazen de çocuklarını sınır dışı ediyoruz. TED وإذا قتل هؤلاء الجنود، نقوم بترحيل زوجاتهم وأحياناً أبناءهم.
    Lordlar, evliliğin için damat adayı olarak oğullarını göndermişler. Open Subtitles الأسياد يقدموا أبناءهم ليتقدموا بالزواج بكِ
    Zenginler çocuklarına çok fazla şey verir. Fakirlerse çok az. Open Subtitles فأباء الأطفال الأغنياء يعطونهم الكثير والأباء الفقراء لا يعطون أبناءهم ما يكفي
    Beklemediğim şeyse senin onların çocuklarının hayatlarıyla oynamandı. Open Subtitles لكن ما لم أتوقعه تلاعبُـك بحياة أبناءهم الآن أين البقية؟
    Şu anda Birleşik Devletler’de, Hindistan’da, Slovenya’da Ravi gibi insanlar çocuklarını, havalarını ve sularını zehirleyen fabrika ya da madenlerin gölgesinde yetiştiriyorlar. TED حاليًا، في الولايات المتحدة الأمريكية في الهند، وسلوفينيا، يربي أناس من أمثال رافي أبناءهم في ظل المصانع والمناجم التي تسمم هوائهم ومائهم.
    Fakir insanlar çocuklarını mirastan kesmezler. Open Subtitles حسناً , سأخبركِ شيئاً عن الفقراء إنهم لايمكنهم حرمان أبناءهم من الميراث
    Her Temmuz, hava sıcaklığı dayanılmaz olduğunda kadınlarını ve çocuklarını uzağa gönderirlerdi. Open Subtitles في شهر يوليو ، عندما تصبح حرارة الجزيرة لا تطاق فإنهم يرسلون زوجاتهم و أبناءهم للتصييف
    Eğer ana-babalar ölürken mallarını yanlarında götürebilseler, çocuklarını beş parasız bırakırlardı. Open Subtitles لو كان بوسع الموتى أخذ ممتلكاتهم, لتركوا أبناءهم معدمين
    Harika. Büyük yıldızlar bile çocuklarını hayvanat bahçesine götürüyor. Open Subtitles رائع ، حتى النجوم المشاهير يصطحبون أبناءهم إلى حديقة الحيوان
    Anne babalar çocuklarını gömmemeli. Open Subtitles الأباء ليسوا من المفروض أن يدفنوا أبناءهم
    Getirdiği kadınları, çocuklarını sakat bırakıp elinde tutuyor. Open Subtitles يُسيطر على نسائه بتسريح أبناءهم فى الشوارع
    Cesedi göremeyen anne ve babalar, annen gibi sık sık etrafta çocuklarını ararlar. Open Subtitles أغلب الآباء الذين لم يلمسوا جسد أبناءهم الموتى لا يزالون يبحثون عنهم بين الحشود
    Ya kendi acılarını azaltmak için oğullarını döven babalar? Open Subtitles أو الآباء الذين يضربون أبناءهم ليخففوا بذلك من معاناتهم الشخصية؟
    Savaş zamanıysa babalar oğullarını. Open Subtitles في الحروب يدفن الآباء أبناءهم
    Bazı müşteriler oğullarını getiriyorlar. Open Subtitles بعض الزبائن يرسلون أبناءهم
    Kuzenlerinin şeytani olduğunu söylüyorlarsa ebeveynler çocuklarına inanmalı. Open Subtitles الآباء يجب أن يصدقوا أبناءهم عندما يخبروهم أن قريبهم شرّير
    Aileler çocuklarına büyüdüklerinde ne isterlerse o olabileceklerini söylüyorlar. Open Subtitles الأهل يخبرون أبناءهم أنهم يمكن أن يكونوا أي شيء يريدونه عندما يكبرون
    Herkes çocuklarının en iyi öğretmeninin annem olduğunu söylerdi. Open Subtitles لطالما قال الجميع أنها أفضل معلمة درست أبناءهم إطلاقاً
    Aileler çocuklarının da onlar gibi yetişmesini isterler. Open Subtitles الآباء يريدون أبناءهم أن يكبروا مثلهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more