"أبنائنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocuklarımız
        
    • Oğullarımız
        
    • çocuklarımıza
        
    • Oğullarımızı
        
    • çocuklarımızın
        
    • çocuklarımızla
        
    • çocuklarımızı
        
    • çocuğumuz
        
    • evladımızı
        
    • çocukların
        
    • oğullarımızın
        
    • oğullarınızı
        
    • oğullarımıza
        
    • çocuklarımızda
        
    En azından kendimiz ve çocuklarımız için günlük sanat ve kültür dozumuzu alabiliriz. TED وأقل ما يمكن أن نقوم به، أن تحصل علي جرعة يومية من الفنّ والثقافة لأجلنا ولأجل أبنائنا.
    Kendi çocuklarımız olmasına rağmen bizim için en çok çabalayan sen oldun. Open Subtitles لدينا أبنائنا ومع ذلك , أنتِ أكثر من خدمنا
    Karılarımız, çocuklarımız, annelerimiz, hepimiz hüküm sürüyorduk. Open Subtitles زوجاتنا، أمهاتنا، أبنائنا الجميع كان يحترمهم
    Oğullarımız asker olmaları için eğitilir. Kızlarımız ise lider olmaları için. Open Subtitles أبنائنا يدربون ليكونوا جنود بناتنا ، يدربوا ليكونوا قائدات
    Yolsuzluğa karşı savaş kendimize, ailemize, arkadaşlarımıza ve hatta çocuklarımıza yaptırımlar getiriyor. TED محاربة الفساد يجلب مصائب لأنفسنا وأسرنا , و أصدقائنا , أو حتى أبنائنا
    Oğullarımızı ve kızlarımızı hapsediyor ve sonra beyaz suratında bir sırıtışla yürüyüp gidiyor. Open Subtitles يحبسُ أبنائنا و بناتنا في سجونِه ثُمَ يمضي، معَ ابتسامةٍ على وجهه الأبيض
    Nasıl planlıyoruz hayatımızı ve çocuklarımızın iyi, akıllı, güvenli planlar yapmalarını nasıl sağlarız? Open Subtitles كيفَ جميعنا نصنعها وكيف أننا نأمل بأن أبنائنا يصنعون خُططاً جيدة,ذكية وآمنه لأنفسهُم
    Karılarımız, çocuklarımız, annelerimiz, hepimiz hüküm sürüyorduk. Open Subtitles زوجاتنا، أمهاتنا، أبنائنا الجميع كان يحترمهم
    Şarkı sözlerimiz, çocuklarımız gibidir. İmkanı yok. Open Subtitles كلمات أغانينا مثل أبنائنا يا رجل ، مستحيل
    Bizim çocuklarımız Hindistan ziyaret etmeyi bile sevmez, nasıl Hintli bir kız seçecekler? Open Subtitles . أبنائنا لا يريدون زيارة الهند فما بالك باختيار عروس هندية؟
    Böylece kocalarımız ve çocuklarımız, ellerimiz boş döndüğümüz için bizden nefret etmezler. Open Subtitles كي يبقون لديهم مخزون اضافي حتى لا يحقرنا ازواجنا و أبنائنا عندما نعود إلى المنزل خاليات اليد
    çocuklarımız hakkında konuşmak yerine neden şöyle derin bir nefes alıp okul için en iyisini, yani toplumumuzu düşünmüyoruz. Open Subtitles لكن أعتقد بدلاً من الوقوف و التكلم عن أبنائنا ينبغي علينا أن نأخذ نفس عميق و التحدث حول ما هو أفضل للمدرسة, المجتمع
    Bu iş sana kalsaydı çocuklarımız teşekkür notu yazmazdılar bile. Open Subtitles أعني، إذا كان الأمر يرجع إليكي أبنائنا لن يكتبوا حتى ملاحظات الشكر
    Oğullarımız asker olmak için eğitildiler. Kızlarımız ise lider olmak için. Open Subtitles أبنائنا يُدربون كي يكونوا جنود بناتنا كي يكونوا قادة
    Bu görkemli günde cesur Oğullarımız şeytanın hücum kıtalarıyla yüzleşmek için toplanmalı. Open Subtitles ،في هذا اليوم المجيد أبنائنا الشُجعان قد حشدوا كُل قوّات الشيطان على وجههِم
    çocuklarımıza kusur bulurken fark ediyoruz ki o çocuğun olduğu yerde önceleri sessizlik vardı, şimdi o da dünyada bir iz bırakacak. TED ونوبخ أبنائنا ثم ندرك يوماً ما أن الصمت يعم حيث كان ذلك الفتى، الذي يشق طريقه الآن في الدنيا.
    Hassas çocuklarımıza Salem'in görkemli geçmişini öğretmemiz lazım. Open Subtitles يجبُ علينا تعليم أبنائنا بشأن تاريخ سالم المجيد.
    Seni bilmem ama denizaşırı ülkelerdeki Oğullarımızı destekliyorum. Open Subtitles نعم، حسنا، أنا لا أعرف عنك، ولكن أنا أؤيد أبنائنا في الخارج.
    Bu multikültürlü Britanya ve onun hatalı pusulalarından birisi bizim çocuklarımızın sınıflarında. Open Subtitles هذه هي بريطانيا متعددة الثقافات، وأحد خطوط صَدْعِها.. يقطع داخل صفوف أبنائنا.
    Asıl hedefimiz, bu yeni virüsün çocuklarımızla teması durumundaki davranışını en kısa sürede öğrenmekti. TED ومن أقليم بوينس آيرس. واقترحنا، في أقل وقت ممكن، أن نحاول فهم كيفية عمل هذا الفيروس الجديد داخل أجسام أبنائنا.
    Sonra çocuklarla bunun hakkında konuştuk, ve gerçekten çocuklarımızı bölgesel besinlerle beslemeye başladık. TED اذن تحدّثنا الى أبنائنا عن هذا وحقاً بدأنا باطعام الأولاد , طعام محلّي
    Elbette meşgulüz, yorulduk ve hala evde bir çocuğumuz var. Open Subtitles طبعًا ننشغل ونصبح متعبين ومازال أحد أبنائنا معنا في البيت
    Peki kaç evladımızı ve kardeşimizi ceset torbalarında memleketlerine gönderdik? Open Subtitles وكم عدد أبنائنا وأخواننا الذين أرسلناهم إلى الديار بأكياس الجثث ؟
    Reklamlara milyarlarca dolar harcarlar ve verdikleri yüce mesajlarla çocukların akıllarını alırlar! Open Subtitles يضعون البلايين من الدولارات لأجل الأعلانات في التلفاز ليغسلوا عقول أبنائنا
    Kızlarımız ve oğullarımızın okula giderken, okul bahçelerinde ya da sınıflarında kana susamış hayvanlar tarafından tacize uğramama haklarından. Open Subtitles حقوق أبنائنا وبناتنا بأن يذهبوا إلى المدرسه بدون أيه مضايقات من عاطش الدماء هذا في أرض الملعب
    Bu dönmenin yanında kızlarınızı, oğullarınızı saklayın, değil mi bayım? Open Subtitles فلنتأكد من أبنائنا وبناتنا و من هذا الذي يلف رقبته؟
    Bu kaçış yeni bir koloni, yeni bir hayat kurmak oğullarımıza yeni bir şans tanımak ve özgürlük için değil mi? Open Subtitles هل نهرب لأننا نحاولة إيجاد حياة جديدة في مُستعمرة جديدة ؟ ، نحاول منح أبنائنا فرصة للحياة فرصة ليكونوا أحراراً ؟
    O aşamaya gelene kadar Savaşa gönderdiğimiz çocuklarımızda yarattığımız zihinsel ıstırabı Azaltabiliriz. TED إلى ذلك الحين، فالمعاناة الذهنية التي نصنعها في أبنائنا وبناتنا عندما نرسلهم إلى القتال يمكنُ تخفيفها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more