"أبنتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • kızın
        
    • kızının
        
    • kızınız
        
    • kızını
        
    • kızına
        
    • Kızınızın
        
    • kızınla
        
    • Kızınızla
        
    • kızınızı
        
    • kızınım
        
    • Kızınıza
        
    • Kızından
        
    Onunla kızın arasında duygusal, aptalca bir özdeşleştirme saçmalığı filan olmuştur. Open Subtitles ربما قد كان الأمر لك كعاطفة مشتركة بينها و بين أبنتك
    Yeni Strigoi kızının, damarlarında akan Moroi kanına karşı koyamayacağından korkmuyor musun? Open Subtitles ألست خائفا ألا تقدر أبنتك الستريجوي على مقاومة الرغبة في دماءك ؟
    Bay Humbert kızınız bu akşamüstü gitti. Bu çok saçma. Open Subtitles سيد همبرت, أبنتك غادرت .باكرا في هذا المساء
    Bence eski karını ve kızını görmek seni daha iyi hissettirecektir. Open Subtitles كن رجلاْ جيداْ , وأستغل هذا الوقت للإطمئنان على زوجتك السابقة و أبنتك
    kızına bir eğitim alması için yardım etmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنا فقط أحاول مساعدة أبنتك في الحصول على التعليم
    Efendim, bu genç Kızınızın arabasını kullanıyordu. Open Subtitles مساء الخير , سيدى مساء الخير لقد أوقفنا هذا الشاب و هو يقود سيارة أبنتك
    Senin için kendi arzularımdan vazgeçebilirim, bilirsin işte, kızınla ilgili olan arzularımdan da. Open Subtitles تعلم, أفعل ما أريد أن أفعله مع أبنتك أقدر هذا
    Kızınızla beraber sık sık öyle yürür müsünüz? Open Subtitles أنت و أبنتك هل تسلكون في تلك الطريق عادة ؟
    Sekiz yaşındaki kızın, çok gizli savunma dosyalarını mı indirdi? Open Subtitles أبنتك التي تبلغ ثمان سنوات قامت بتحميل ملفات بالغة السرية
    Ama kızın bildiğin üzere anneannesinin evinde kalıyor, çünkü ne de olsa annesi, babasını başka bir kadına ilişmek üzereyken yakaladı. Open Subtitles لكن حاليًا أبنتك تمكث عند منزل جدتي. لأن أمي أمسكت والدي وهو واضعًا يده على أحد الملابس الداخلية. التي ليست لأمي.
    O senin kızın, ben de avukatınım. Kimin kim olduğunu biliyorum. Open Subtitles هذا أبنتك وأنا محاميك أستطيع التفريق بين الأشياء
    kızının bağlantılarından fayda ummak kulağa biraz garip gelebilir ama hiçbir şey yapmana gerek yok ve kapılar sana da açık olacak. Open Subtitles ربما يبدو فعلاً غريباً أن تسعى للمنفعة على حساب أبنتك ولكنك لست بحاجة لفعل شئ والأبواب ستُفتح لك
    Ama ebeveyni olarak kızının hislerini de düşünmek durumundasın. Nasıl? Open Subtitles لكن كأب , عليك أن تراعى مشاعر أبنتك أيضاً
    Halk onun kızının varis, sizinkinin piç olduğunu söylüyor. Open Subtitles فالناس يقولون بأن أبنتها هى الوريثة وأن أبنتك لقيطة.
    kızınız benzer ama daha az çılgın bir krize girdi bu sabah. Open Subtitles أبنتك قالت كهذا, إن لم يكن هذا هوسي في هذا الصباح
    kızınız zeki, kabiliyetli, dikkatli ama kendinden emin değildi. Open Subtitles أبنتك كانت ذكية وموهوبة لكنها لم تكن واثقة من نفسها
    Eğer işler yolunda gitmezse veya başka birisi daha gelirse güzel kızınız ölür. Open Subtitles أذا أرتكب خطأ أو أحد معه أبنتك فتاة ميتة
    Öyle oldu. Tek kızını kaybettin, bu yüzden kendini öldürdün. Open Subtitles أنت فقدت أبنتك الوحيدة ولذا أنت قتلت نفسك هذا ما سنقولة
    Şayet çıktığında o güzel şartlı tahliye memurunu görmezsen ben senin o güzel küçük kızını görmek zorunda kalacak ve bu canavarı iliklerine kadar hissetmesini sağlayacağım. Open Subtitles إن لن تذهب وترى ضابطة المُراقبة الجميلة تلك فسوفَ أُضطر لأن أذهب وأرى أبنتك وأغتصبها
    Evet. Sana ve yeni kızına kaynaşmak için zaman tanımak istedim. Open Subtitles نعم , أود أن أعطيك وقت لتقضيه مع أبنتك الجديدة
    Şimdi Kızınızın hafta sonu ya da herhangi bir zamanki faaliyetlerinden söz ederseniz çok yardımcı olursunuz. Open Subtitles الآن أية شيء يمكنك أن تخبرنا به؟ عن أية نشاطات أبنتك خلال الأسبوع أو فى أية وقت ،أية شيء على الاطلاق سيساعدنا
    Gördüğüm kadarıyla kızınla pek iyi anlaşamıyordunuz. Open Subtitles ومما أراه أن الأمور بينك وبين أبنتك ليست على ما يرام.
    Kızınızla size gemiye kadar eşlik etmek benim için zevk olacak. Open Subtitles سيكون شرفاً لي لو رافقتك أنتِ و أبنتك للسفينة
    Gelirseniz, o küçük, tatlı kızınızı da getirin. Open Subtitles إذا أستطعتم الحضور, تذكر أن تحضر أبنتك الصغيرة معك.
    - Ben senin kızınım. DNA'dan daha fazlasını paylaşacaksak birbirimize karşı dürüst olalım. Open Subtitles أنا أبنتك وإن كان سيجمعنا أكثر من الحمض النووي
    Sizi rahatsız ettim. Adım Nat Cooper. Kızınıza aşığım. Open Subtitles أنظر أننى اسف لأزعاجك أننى نات كوبر أننى مغرماً بحب أبنتك
    Konuş benimle. Dikkatimi dağıt. Kızından söz et. Open Subtitles تحدث معيّ, وأشغل تفكيري بالتكلم عن أبنتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more